Arıyorum traduction Russe
7,032 traduction parallèle
- Hemen Peter'i arıyorum ve...
Слушай, я позвоню Питеру сейчас же, и...
Sadece bir arkadaşınızı arıyorum. İsmi Simon.
Я просто ищу твоего друга, Саймона.
- Polisi arıyorum.
— Я вызову копов!
Lena'yı arıyorum. Dün gece birileriyle eve gitmiş olabilir.
Я думаю, она ушла с кем-то прошлой ночью.
- Bruce Wayne'i arıyorum.
Я ищу Брюса Уэйна.
Uzak bir ihtimal bile olsa bir aday arıyorum.
Я просто ищу любого, кто может хоть как-то соответствовать.
Raza adında bir gemiyi arıyorum.
Я ищу корабль под названием "Раза".
Bunun yanında, kandırılan kimselerin en geç iki bilemedin üç gün kovalarlar ama ben sizi aylardır arıyorum.
Кроме того, дубликаты живут два-три дня. А я за вами гоняюсь не первый месяц.
Birini arıyorum.
Я кое-кого ищу.
Bu kadar yeter. 911'i arıyorum.
Всё. Я звоню 911.
Max'i arıyorum.
Я ищу Макс.
Beth'i arıyorum.
Я звоню Бет.
- Bir arkadaşımın telefonundan arıyorum.
Я звоню с телефона друга. Мой...
Steven'ın eşinin verdiği numarayı arıyorum.
- Набираю его рабочий номер.
Merhaba, Dorcheste-Reid'de avukat olarak çalışan Steven Horowitz'in ofisini mi arıyorum?
- Здравствуйте, офис Стивена Горовица, сотрудника компании "Дорчестер-Рид"?
Ben burada ne arıyorum?
Зачем я здесь?
Birini arıyorum.
Я ищу человека.
Anne, 911'i arıyorum.
Мам, я звоню 911.
Şoförlerinizden Mitchell Gareth hakkında arıyorum.
Я звоню по поводу вашего водителя Мичела Гарета.
Öfkemi çıkartacak bir şey arıyorum.
Я ищу... как безболезненно выплеснуть мой гнев
Pekâlâ, ben TWA'yı arıyorum.
Ладно, я закажу билеты.
Dr Harris yaptığı çünkü arıyorum Sizinle bazı testler geçen gün,
Я звоню по поводу анализов, которые доктор Харрис сделал вчера.
Pride'ı arıyorum.
Позвоню Прайду.
- Bella'yı arıyorum. Bella!
- Я ищу Беллу.
Başka yerde çalış o zaman. Polisleri arıyorum.
- Работай в другом месте – я звоню копам.
Bana söyle- - Columbia'yı arıyorum, hikayen tutmuyor.
Ответь мне : если я позвоню в Колумбийский, они подтвердят твою историю?
Polisi arıyorum.
Я вызываю полицию.
Loker'ı arıyorum.
Я ищу Локера.
Evet, onu arıyorum...
Даа, я ищу...
- Pete'in telefonunu arıyorum.
- Ищу телефон Пита. И мы!
Ana bilgisayarları dışarıdan erişime mümkün hale getirecek bir zemin kat mühendisi arıyorum.
Так вот, я ищу инженера-электронщика чтобы подключить к мейнфреймам внешний доступ по модему.
Şimdi arıyorum.
- Я ей позвоню.
Çünkü her gece dışarıda sokaklarda onu arıyorum. Bir şekilde ona yardım edebilirim ya da mantıklı davranmaya ikna edebilirim diye umuyorum.
Потому что каждую ночь я езжу по улицам, пытаясь найти её, надеясь, что как-то смогу помочь ей или хотя бы вразумить её.
Polisi arıyorum.
Я вызываю копов.
- Özel bir şey arıyorum. Bir Kehrseite'ın anlamayacağı bir şey. Vahşi bir şey.
Я ищу кого-то особенного, то, что Знающий не поймёт, чего-то дикого.
Ben Sean Renard'ı arıyorum.
Я ищу Шона Ренарда.
Hayır. Lakrimal, trapezyum ve pisiformla kafiyeli kelimeler arıyorum. Tamam.
Я ищу слова, которые рифмуются с... слезницей, трапецией и... гороховидной костью.
- İki saattir arıyorum ve açmıyor.
- Но я пытаюсь дозвониться до него последние два часа, но он не отвечает.
Ben... Sanırım ben sadece bütün bunların neden olduğuna dair bir sebep arıyorum.
Я думаю, что я... просто... ищу причину всего происходящего.
- Burada ne arıyorum, Clark? - O adam da kimdi?
Что я здесь делаю, Кларк?
Bu şartlı tahliyenin ihlali oluyor. bu da demek oluyor ki hemen şartlı tahliye memurunu arıyorum. Ağzınızdan çıkan hiçbir kelimeye inanmadığım sürece.
Ну что ж, это нарушение условного освобождения, что означает, я сейчас звоню вашему надзирающему офицеру, если только я не поверю каждому сказанному вами слову.
Çatışmayı kabullenmekteki huzuru arıyorum.
Я понимаю его, как принятие конфликта.
Randolph Hale'i arıyorum!
Я ищу Рэндольфа Хэйла!
Seni arıyorum.
Тебя ищу.
Henry'i arıyorum.
Я ищу Генри.
Kimi arıyorum?
Кого я должен искать?
Lena'yı arıyorum.
Я ищу Лину. Она ушла отсюда вчера.
Raza adında bir gemiyi arıyorum.
Я ищу корабль РАЗА.
Dahice fikirlerim odanın içinde dolaşıp kendilerini bana göstermek için uygun bir yol arıyorlar ama bir türlü bulamıyorlar. Çünkü sessiz bir ortam sağlayamıyorum! Aptal bir asistan sürekli konuşup duruyor!
Мой гений парит в этой комнате, пытаясь найти путь ко мне, а я не могу расчистить посадочную полосу, потому что тут шумно, и одна идиотка-ординатор говорит со мной!
Bu bir işkence, Francis, ve ben ar... - Ama ayrı yaşamak bize göre değil. - artık yapamıyorum.
Это мучительно, Франциск, и я... больше не могу делать это.
Yeni bir avukatlık firması arıyorum.
- Я ищу новую фирму.