Avukatım traduction Russe
4,800 traduction parallèle
Avukatım.
Он мой адвокат.
Nişanlım avukatım olamaz mı?
Что, мой жених не может быть моим адвокатом?
Avukatımı görmek istiyorum.
Я хочу увидеть своего адвоката.
- Ben avukatım, Ajan Hardy.
Я адвокат, агент Харди.
Galiba avukatımı aramalıyım.
Но что-то пошло не так. - Думаю, мне лучше позвонить адвокату.
Weathersby ve Stone'dan bir avukatım.
Я адвокат из Ветерсби и Стоун.
Avukatım buna uğraşıyor.
Мой адвокат договорится.
Avukatım ilgileniyor ve...
Адвокат уже работает над...
Bu adam sana avukatımın geldiğini söyleyecek.
Кто-то говорит тебе, что пришёл мой адвокат.
Ben avukatım.
Я и есть адвокат.
Yapacağım, çünkü ben bir yardımcı avukatım ve aynı zamanda profesyonelim ve bu da şu anlama geliyor ki, işimi yapabilmek için kişisel meseleleri bir kenara koymaya ehilim.
Но не потому, что ты заслуживаешь это, а потому что я юрист, и я профессионал, а значит, я в состоянии отделить личное от профессионального.
Avukatımı çağırıyorum.
Я звоню адвокату.
Tek bir şey söyleyeceğim, sonrasında avukatımı istiyorum.
Я скажу только одну вещь, после чего вызову своего адвоката.
- Avukatım sizinle konuşmamamı söyledi.
Адвокат посоветовала не разговаривать с вами.
- Avukatım yok!
- У меня нет адвоката!
Avukatımı istiyorum.
Мне нужен адвокат.
Bunu kazan, avukatım ol.
Выиграете его - и вы мой юрист.
Eğer tişörtlerimizi satmayı bırakmazsanız,... bu işe avukatımızı karıştırmak zorunda kalacağız.
Если не прекратите торговать нашими футболками, нам придётся привлечь своего юриста.
Evet, avukatımızı karıştıracağız bu işe.
Ага, придётся привлечь своего юриста.
Bizim için hali hazırda ödediğin işimizi yapacağız eğer avukatımızmış gibi davranırsan.
Мы займёмся работой, за которую ты и так нам платишь, если согласишься притвориться нашим адвокатом.
Kimse Han'in avukatımız olduğuna inanmaz zaten.
Да всё равно никто не поверит, что Хан наш адвокат.
Pekala plan şu. İçeriye giriyoruz avukatımızla onları rahatlatıyoruz.
Короче, план такой : мы заходим и спокойно проводим очную ставку со своим адвокатом.
Bu bizim avukatımız, Bay...
Это наш адвокат, мистер...
Avukat bey sanık için soruyu tekrarlar mısınız, lütfen?
Советник, могли бы вы повторить вопрос для свидетеля?
Nişanlım avukat.
Мой жених адвокат.
Benden her gün haber almazsa basına yayması için avukatın birine bir paket bıraktım.
Я просто оставила документы адвокату, вместе с указанием передать их прессе на случай, если я забуду позвонить ему через день.
Sana iyi bir avukat lazım, Toby ve iyi bir psikiyatrist.
Тебе нужен хороший адвокат, Тоби. А еще лучше психиатр.
- Avukat parasına yardımcı olayım istersen.
Тебе, пожалуй, пора выплачивать мне гонорар, юноша.
- Geoffrey'in avukatı olarak buradayım.
Я здесь, как адвокат Джефри.
Başka bir tazminat avukatı mı?
Другой адвокат, связанный с компенсациями?
Avukatı, yargıcı sigortanın "müstakil konutları"... - Polis bey, gerçek Colin Sweeney polisi eşini gömdükten sonra mı aramıştı? -... karşılamadığına ikna etmişti.
Его адвокат убедил судью, что ордер не касался отдельно стоящих зданий.
Avukat hanım, denilenler doğru mu?
Адвокаты, это правда?
Vernon'un avukatı mısın sen?
- Вы адвокат Вернона?
Şeytan'ın Avukatı gerçekten var mı?
Это настоящий Адвокат Дьявола?
Hakkı olduğu halde avukatıyla iletişim kurmasına... izin verilmedi sanırım.
Я полагаю, ему не позволили связаться с его адвокатом, на которого у него есть право?
Seninle bir ara nasıl avukat olduğunla alakalı konuşma şansımız var mı?
Есть ли хоть какой-то шанс, что мы сможем когда-нибудь поговорить о том как ты стал юристом?
Avukat olmak için ve hayatımı sonsuza dek değiştirmek için attığım ilk adım.
Мой первый шаг, чтобы стать юристом и изменить свою жизнь навсегда.
Ve polisi arayacağım. Şey, savunma avukatı Alan Dershowitz aramak isteyebilirsin. Örnek E'yi de görüyorsun...
Может, ты решишь позвонить адвокату Алану Дершовицу, когда увидишь доказательство Д.
- Yani şimdi yardımcı avukat mı oldum?
- Так теперь я юрист?
Sınıfa oturup onun bizden nasıl avukatlar olmamız gerektiğini anlatmasını dinlerdim. ve onu her zaman yüzüstü bıraktım, çünkü onun anlattığı tarzda bir avukat dava kazanamazdı ve ben kazanmak istiyordum.
Я сидел на его лекциях и слушал его рассказы о том, какими адвокатами мы должны стать, и я всегда его разочаровывал, потому что знал, что такие адвокаты никогда не выигрывают.
Avukatım olmadan tek kelime dahi etmeyeceğim.
- Я больше ничего не скажу без моего адвоката.
Aubrey Haskins, Bayan McKinley'in avukatıyım.
Обри Хаскинс, адвокат мисс МакКинли.
- Ben onun şirket avukatıyım.
Я главный юрист его компании.
Bay Specter, bana lütfen neden bugün programımda iki farklı Pearson Hardman avukatı olduğunu açıklar mısınız?
Мистер Спектер, не затруднит ли вас объяснить, почему сегодня меня посещают два юриста из Пирсон Хардман?
Fletcher Engines'ın avukat takımı yapacağım bütün hamleleri daha ben yapmadan biliyorlardı.
Адвокат "Флетчер энджинс" знал каждой мой шаг ещё до того, как я его делал.
Malachi seni avukat mı tuttu?
Малакай предложил тебе вести дела?
Bak, bir avukat eğitimi aldım ve barda çalışıyorum.
Я юрист, и я могу выступать в суде.
Cady, bir avukat olmayabilirim ama bir suçlamayı duyunca anladım.
Кэди, я, конечно, не адвокат, но я могу различить обвинение, когда я его слышу.
Max, başarısız bir avukat olarak mı tanınmak istiyorsun?
- Макс, ты хочешь прославиться, как адвокат-хапуга?
Geçtiğimiz beş yıl boyunca avukat olarak çalıştım.
Я последние 5 лет работала юристом.
- Avukatımı arıyorum.
Я звоню своему адвокату.