Aç mısın traduction Russe
3,518 traduction parallèle
- Aç mısın?
- Голоден?
- Aç mısınız?
- Есть хочешь?
Aç mısın?
Ты хочешь есть?
Hala aç mısın?
Все еще голоден?
Aç mısın?
Проголодался?
- Aç mısın?
Ты голодна?
- Aç mısın, susadın mı?
Ты голодна, хочешь пить?
- Aç mısın? Tokum.
Голоден?
Aç mısın?
Ты голоден?
Aç mısınız?
Есть хотите?
Aç mısın?
Воу, притормози-ка, здоровяк.
-... aç mısınız?
- вы голодны?
Aç mısın?
Голоден?
O sana yetiyor mu yoksa hala aç mısın?
Ты наелся? Или ты все еще голоден?
"Elmaya aç mısınız?"
ИЗГОЛОДАЛИСЬ ПО ЯБЛОКАМ?
Elmaya aç mısın?
Изголодалась по яблокам?
Yani, kabul edelim "elmaya aç mısınız?", "sütünüz var mı?" sloganının kopyası resmen.
Будем честны. Моя реклама яблок - плагиат рекламы молока.
"Elmaya aç mısınız?" ile "sütünüz var mı?" arasında ortak tek bir kelime bile yok.
В наших рекламах нет ни одного общего слова.
Tom, aç mısın?
Том, ты голоден?
Hey, açık mısınız?
Вы открыты?
- Acılı Cheetos'lardan alır mısın?
Захвати "Читос", только остреньких.
Şimdi, Lezbiyenler hakkında merak ettiğim birşeyi açıklar mısınız?
Теперь объясните мне кое-что насчет лесбиянок.
Onu hayatımdaki açığı kapatmak için kullandığımı söylemiştin. Haklısın öyle yaptım.
Ты сказала, что я пытаюсь ею заполнить пустоту в своей жизни, так и есть.
Unutmayın, kırmızı işaretli dosyalar şehir polisine ait, acısını benden çıkarırlar, tamam mı?
Ладно, запомни, файлы с красными вкладками собственность Отдела Расследований, они за них заплатили, ясно?
Takımımın ve benim çalışmalarımız, fiziğe olan bakış açımızı değiştirecek.
Работа, что мы с коллегами выполняем здесь, изменит наше понимание физики.
Kendi bağışınız olarak tanıttığınız bağışımın, Kongo'daki iyi kalpli yurttaşların acılarını nasıl dindireceğini bilmek istiyorum.
Но я хочу знать, как мое пожертвование, которое ты тут выдаешь за СВОЕ пожертвование, может облегчить страдания славных жителей Конго.
Elimden geldiğince vuruş açısını kapatacağım.
Я постараюсь стоять на его пути.
Tamamen odaklanmanın yani bizim dünyaya bakış açımızın sorunu da bu.
Но проблема в фокусировке лазера, с нашим особым способом смотреть на мир.
- İğnenin acısını mı?
- От иголок?
Bu noktada bana bir açıklama yapacak mısın?
Ты намереваешься мне что-то объяснить?
Aç mısın?
Есть хочешь?
Her şeyi yanlışmış gibi göstermeni açıklar mısın?
Объясни мне как у тебя получается произносить все так неправильно.
Şansımız var ki, küçük sürpriz ziyaretimizde silah kaçakçılarını yakaladık, demek ki yanlış bir şey yapacaklardı. Gözlerinizi dört açın.
И если повезёт, то наш внезапный визит заставит продавцов оружием зашевелиться, а значит, они начнут совершать ошибки.
Aç, kana susamış, vampir-yiyen bir deşiciye ben burada bağlı bir şekilde hiçbir şey yapamazken baş düşmanımın hâlâ gayet iyi bir şekilde ortalıkta dolandığını söylemeyi seçtin onu çözmeye çalışıyorum.
Я пытаюсь понять, зачем ты решил рассказать голодающему, кровожадному потрошителю вампиров, что его заклятый враг все ещё жив и здоров, в то время как я застрял в этой клетке и не могу ничего сделать.
Kaynağınız bomba saldırısının sebebinin ne olabileceğine dair bir şey açıkladı mı?
Уилл : Твой источник может указать, что по её мнению мотивирвало преступников на совершение взрывов?
Tanrım, yani istekli olmamızı ve her şeyi anlıyorum ama vücut açısından problemimiz var ne dediğimi anladınız mı?
Боже. Поймите, сила духа это все замечательно, но у нас серьёзные проблемы с разницей в весовых категориях, понимаете, о чём я?
Açıklar mısın?
Что вы имеете в виду?
O pantolon kemeriyle yaptığın muazzam şeyleri anlattı bana, biraz acımış ama. Ben de bu kemer olayı ikimize özel sanıyordum.
Он мне поведал о тех замечательных вещах, которые ты вытворяешь с ремнём, хотя меня это задело, я считал, что это только наш секрет.
Tamam. Yani ötekileştirilmiş bakış açılarımızdan bahsediyordu. Asalaklar kurumsal bir sürü zekasının parçası olarak doğdular falan.
Ага, то есть, спектакль был про наше ограниченное восприятие, совсем как у трутней, которые рождаются в корпоративном улье?
- Evet, şakanı açıklar mısın Bruce?
Да, ты мог бы объяснить шутку, Брюс?
Onları sakladığımızı öğrenirse acısını çocuğumuzdan çıkaracağını biliyoruz.
Если она узнает, что мы скрыли это, то отыграется на нашем ребенке.
Bu güvenlik ve bu mandalı açıkken kemerine sıkıştırmamalısın yoksa penisini havaya uçurmak mı istiyorsun?
Предохранитель и обойма и ты ведь не собираешься сунуть его в ремень или ещё куда-нибудь, где ты можешь отсрелить свой пенис?
Lauren, kapıyı açık bırakır mısın?
Лорен, можешь оставить дверь открытой?
Bana sebebinin bu olmadığını söyle, ve bu konuyu son açışım olsun.
Скажи мне, что причина не в этом, и я больше не буду поднимать этот вопрос.
Bunu biraz daha açıklar mısınız?
Вы не возражаете рассказать нам немного об этом?
Hükümetiniz, Avrupa Birliği'nin ülkeme uyguladığı yaptırımların acısını unutacağımızı mı düşünüyordu?
Ваше правительство думало, что мы забыли о страданиях из-за санкций ЕС для нашей страны.
Ne demek istediğini açıklar mısın?
Давай ты скажешь, что ты имеешь в виду?
Neden ölüm tehditleri savurduğunu açıklamaya hazır mısın?
Готовы объяснить, почему вы тут бродите и угрожаете людям убийством?
- Bakış açını mı değiştirdin?
Панорама?
Bu konuda bizimle olduğuna dair basın açıklaması yapacak mısın?
Собираетесь ли вы сделать совместное публичное заявление?
Elmaya... aç... mısın? !
Изголодалась... по... яблокам?