Ağlıyorum traduction Russe
326 traduction parallèle
Mutlu olacağıma ağlıyorum.
А я тут лежу и плачу вместо того чтобы радоваться.
Sizi ölesiye seviyorum. Sizi bir daha asla göremeyeceğimi sandığım için sabahtan beri ağlıyorum.
Я проплакала все утро, думала, что больше не увижу вас.
Ağlıyorum işte.
Так, без причины.
Döndüğünde bir bebek gibi kucağında ağlıyorum.
Боже мой! А когда он возвращается, я реву у него на коленях как ребёнок.
Ben de çok ağlıyorum.
Я тоже много плачу.
Geceleri Onun için hep ağlıyorum fakat kimse yokmuş gibi görünüyor.
Я взываю к нему во тьме, но часто мне кажется, будто там и нет никого.
- Hayır, ağlıyorum.
- Нет, плачу
Ağlıyorum. "
Я плачу.
Sevinçten ağlıyorum.
Это я от радости!
Aldırma bana. Ağlıyorum çünkü aptalın biriyim.
Не волнуйся, я плачу только из-за глупостей.
Şimdi ise bir başıma... ağaca yaslanmış ağlıyorum.
¶ А теперь я лежу одна ¶ И плачу рядом с ивой
Seninle ağlıyorum
И я плАчу с тобой.
Seninle ağlıyorum
И я плАчу с тобой...
Seninle ağlıyorum
И я плачу с тобой...
- Ağlıyorum Dumbì.
Я плачу, Доме.
"Ağlıyorum, evet, belki ama sessizce."
"Я плачу? Да, возможно..." "... но совсем тихо ".
Sana ağlıyorum sevgili oğlum...
Оплакиваю тебя, сын мой.
- Ağlıyorum!
- Плачу.
Mutluluktan ağlıyorum. Ben de öyle.
- О, нет, мадам, я плачу от радости.
Şimdi başka bir şey için ağlıyorum.
Это уже несерьезно.
Ne zaman üstüne düşünsem ağlıyorum.
Я плачу, вспоминая о своём поступке.
Beni bağişladığı için ağlıyorum.
Я плачу потому, что она простила меня
Senin yaşadıklarını düşündükçe, sık sık ağlıyorum.
Я часто плачу, когда думаю о тебе.
Bak şimdi ağlıyorum.
Ну вот, видишь, я плачу.
Ve bazen korkudan ağlıyorum çünkü hayat kısa,.. ... günler çabucak geçiyor ve her şey fani.
Иногда мне бывает страшно, от того, что время бежит так быстро,... дни мелькают, ничто не длится вечно.
İşte, ağlıyorum.
Ну вот, я плачу!
Göreyim. Dışarıdan ağlıyorum. Anladın?
Но я хотел бы взглянуть.
"ağlıyorum. çok üzgünüm."
Мне так грустно ".
Spot'a kavuştuğum için mutluyum, ama gene de ağlıyorum.
Я не знаю, Я счастлив, видеть, что Спот спасся Я плачу.
Deminden beri ağlıyorum!
Посмотри, я плакал?
Ağlıyorum.
Я плачу.
Duygulandım, mutluluktan ağlıyorum.
Это от волнения. Я плачу от радости.
Evet ağlıyorum çünkü seni sevemiyorum.
Я плачу потому, что я не могу тебя любить.
Ben sen ağlıyorsun diye ağlıyorum.
О, Боже, я плачу только потому что плачешь ты.
Ama ben ağlıyorum!
А я плачу!
... iyi oluyorum ki, keyfimin bir kısmını akıtabilmek için oturup, ağlıyorum.
Иногда я настолько в порядке, что мне приходится присесть и просто поплакать об этом позволить радости выплеснуться наружу.
Ağlıyorum çünkü az önce doktor bende akut nezaket bozukluğu olduğunu söyledi.
Я плачу потому, что я только что от врача. Он поставил мне диагноз - острое расстройство вежливости которое просто принуждает быть невежливой.
Neden ağlıyorum bilmiyorum.
Я не знаю почему.
Arkadaşımın omzunda ağlıyorum. O da beni teselli etmeye çalışıyor.
Я бы разрыдалась, уткнувшись лицом в плечо своему спутнику а он бы пытался всячески меня утешить.
İşte olan bir şeye ağlıyorum.
Я плачу из-за работы.
Burada ağlıyorum!
Я уже плачу!
Hayır. Savannah için ağlıyorum.
Я оплакиваю Саванну.
Tanrım, bundan nefret ediyorum, ağlıyorum.
Ненавижу плакать.
Durmadan ağlıyorum.
Я продолжаю плакать.
- Kahretsin, yine ağlıyorum.
Я опять плачу. Уже пора ехать.
Bak, aptal gibi ağlıyorum.
Смотри, я плачу, как идиот.
Sadece iş güçle uğraşmıyorum şu anda bu küçük kız ağlıyor.
И так с этим бизнесом тяжело, так еще и эта плачущая девочка.
Ağlıyor muydun? Ağlamıyorum.
- Ты что, плакал?
Burada oturmuş ağlıyorum... Sanırım orada çalışmaya başlamakla aptallık ettim.
- Было бы глупо работать там.
- Anlamıyorum. - Hâlâ ağlıyor mu?
Не понимаю.
Sonra ağlıyorum, ağlıyorum, ağlıyorum ve büyük bir duygusallıkla şöyle diyorum :
Тут я плачу, плачу, плачу, и с чувством говорю :