Bağışlayın traduction Russe
1,513 traduction parallèle
Ayağınıza bastığım için bağışlayın.
Простите, что отдавила Вам ногу.
Bağışlayın majesteleri.
Простите, Ваше Величество.
Rahatsız ettiğim için bağışlayın.
- Простите, что помешала.
Bağışlayın, amcam İngilizcesini üç serseri filmlerini izleyerek öğrendi.
Простите. Дядя выучил английский, глядя старые дурацкие комедии.
Beni bağışlayın ama 28 yıldır bekleyen bir adamı dinlemek için sadece üç dakikanızı ayırmanızın usule aykırı olacağını sanmıyorum.
Но, простите, разве не следовало бы уделить три минуты человеку, который прождал 28 лет.
Bağışlayın müdür bey, top kaçtı.
Простите, господин директор, они не хотели.
Bağışlayın, kaçırdım. Benim hatam.
Извините, простите, я не успел собраться.
Bağışlayın, acaba...
- Вы обещали...
Hayal kırıklığına uğrattığım için bağışlayın.
Жаль тебя разочаровывать.
- Bağışlayın. Ne yaptığını bilmiyor. - Aksine çok iyi biliyor.
Простите ее, Ваше превосходительство, она не ведает, что творит.
Portia, bu hatam için lütfen beni bağışlayın.
Прости мне, Порция, невольный грех.
Bizi bağışlayın efendim.
Это ошибка, месье.
Peder, yalan söylediğim için bağışlayın beni... bir Papaz'a.
Отец, простите меня за то, что я солгал... священнику.
Lütfen onu bağışlayın.
Пожалуйста, простите её.
Bizi bağışlayın ama bu köşeyi çok sevdik.
Простите. Мы очень любим это место.
Günahlarım için beni bağışlayın peder.
Благословите меня, святой отец, ибо я согрешил.
Beni bağışlayın, ama, her ne kadar çok cesur olsanız da, Anubis'in filosunu bir tek gemiyle durdurmayı umamazsınız.
Простите меня, но какими бы храбрыми вы не были, вы не можете надеяться остановить флот Анубиса с помощью только одного корабля.
Fransızcamı bağışlayın, Sayın Yargıç.
Простите мой французский, Ваша Честь.
Kabalığımızı bağışlayın.
Приносим извинения за нашу грубость.
Buraya gel. Bağışlayın.
- Да нет, он очаровашка.
Sizi böldüğüm için bağışlayın ama seni bekliyoruz.
Сколько зим, сколько лет.
Bağışlayın.
Как угодно. - Простите... - Ты куда?
- Bağışlayın, eşim. - Haydi bayanlar,
Простите, он хуже жены.
- Bağışlayın Majesteleri...
- Простите, Ваше Высочество.
Söylediklerim için beni bağışlayın. Ve sizi aldatıp paranızı aldığım için.
Простите за все, что я говорил и что обманом забрал у вас деньги.
Bağışlayın ama olayı yönlendirmeler olmadan tek başıma görmeyi tercih ederim.
Извините меня, но я предпочитаю просматривать событие в одиночестве, без... предубеждений.
Bağışlayın beni!
Простите меня.
- Lütfen bizi bağışlayın.
Прошу простить нас, Нобу-сан.
Bağışlayın, daha önce hiç hediye almadım.
Простите меня. Я впервые получаю подарок.
- Sorunum var mı diye soruyor... Bağışlayın, ama benim işim bu.
- Вы видели эту женщину?
Ekselansları, lütfen budalalığımızı bağışlayın.
- ¬ аше величество! Ёто император! - " мператор?
Bağışlayın onu!
Повелитель! Пощадите его!
Beni bağışlayın, ama birkaç teste daha girmemin, kime yararı olacağını anlamıyorum.
Прошу прощения, но я не вижу, как то, что я подпишусь на очередное прохождение тестов, кому-нибудь может помочь.
Siz geleceğin refakatçilerisiniz, ve böyle söylediğim için beni bağışlayın, ama çok berbat bir iş çıkarıyorsunuz.
Вы - проводники будущего. и простите, что я это говорю, но вы делаете свою работу из рук вон плохо.
Dağınıklığımızı bağışlayın.
Прости наше появление.
Aniden çıkıp gelmemi bağışlayın lütfen.
Простите нас за внезапный визит.
İzinsiz girdiğim için beni bağışlayın, fakat sizin varlığınız bile olağanüstü.
Прости, что лезу не в своё дело, но само твоё существование невероятно.
Haddim olmadığımı biliyorum ve lütfen izin almadan konuştuğum için beni bağışlayın. Fakat bu iş gittikçe büyüyor.
Я знаю, это не моё дело, и пожалуйста, простите меня за мои слова, сэр, но это уже перешло все границы.
Ama bu yüzük için beni bağışlayın.
А что до этого, синьор, простите!
Yüzüğü geri aldım. Bağışlayın beni, Bassanio.
И его мне он возвратил.
Bu ailedeki herkese karşı çok bağışlayıcısın.
Ты всегда всех прощаешь в нашей семье.
- Konuşma şeklimi bağışlayın.
- Прошу прощения за грубость.
Gelinimi bağışlayın.
Простите мою невестку.
- Bağışlayın yüzbaşı.
- Простите, капитан.
Bağışlayın.
Простите...
Beni bağışlayın.
Вы должны извинить меня.
Lütfen onları bağışlayın.
¬ аше величество! ѕожалуйста, простите их.
Aramızdan ayrılan sevgili kardeşimizin bedenini ateşe vererek ruhunu bağışlayıcı Tanrımızın merhametli ellerine emanet ediyoruz.
Мы отдаем в твои милосердные руки отец небесный, душу нашего дорогого, покойного брата. И придаем его тело огню.
Onu bağışlayın!
Пощадите его!
Bağışlayın.
Прошу прощения.
Ama bunu Bay Novotny için söyleyemeyiz. Kabul edelim. Kendisi katkısını biraz abartmış olan bir sperm bağışlayıcısı.
Намного большие, чем у мистера Новотны, который, признаем это, является спермодонором с чрезмерно раздутой оценкой своего вклада.