English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Russe / [ B ] / Bilgi

Bilgi traduction Russe

13,026 traduction parallèle
Geldiğimizi öğrenmesi şanssızlık mıydı yoksa biri ona bilgi mi verdi?
Ну, или нам не повезло или кто-то сказал, что мы прилетим
Bir kadınla ilgili bilgi toplamaya çalışıyorum.
Я пытаюсь найти информацию об одной женщине.
Bunlar gizli bilgi.
Такая информация конфиденциальна.
Lobos'u öldürenler içeriden bilgi aldılarsa bile kimden aldıklarını bilmiyorum.
- Если убийца Лобоса и получал какую-то информацию, то я не знаю, от кого именно.
İlginç bir bilgi vereyim. Koç başı, druidler için kuvvetin ve cinsel gücün sembolüdür.
Интересный факт : баранья голова является символом мощи и мужественности у друидов.
Bu bilgi sizin tespit ettiğiniz kanıtlara ne kadar uyar bilemem.
Я не знаю, как эта информация уложится с вашими фактами
Bu konuda bilgi sahibi olduğumuzu reddediyorum.
Я ничего об этом не знаю.
Mesleki bilgi ve tecrübelerine dayanarak Ryan Larson'ın başına ne gelmiş olabilir?
Исходя из ваших профессиональных знаний и опыта, что, как вы думаете, произошло с Райаном Ларсоном?
- İtiraz ediyorum, ispatlanmamış bilgi.
- Протестую. С чужих слов.
Bunların hepsi kamuya açık bilgi.
Это все есть в публичных отчетах.
Bay McBride Karl Stoltz hakkında bilgi alabilmem için onunla yatmamı istedi.
Билл... Мистер МакБрайд попросил меня переспать с офицером, чтобы добыть информацию на Карла Штольца.
Videoda memur beyle ilişkiye giriyordum ve Karl Stoltz hakkında daha fazla bilgi alabilmek için Bay McBride bu video ile şantaj yaptı.
Нашего с ним секса. Мистер МакБрайд использовал ее для шантажа офицера, чтобы раздобыть нам больше... чтобы он рассказал нам о Карле Штольце.
Savcı Valdes size Felipe Lobos hakkında hiç bilgi verdi mi?
Анжела Вальдез делилась с вами информацией о Фелипе Лобосе?
Önce sen cezalıyken Ruiz için bilgi toplamamı istiyorsun.
Сначала ты просишь помочь тебе найти Руиза. Будучи отстранен от службы.
Harekete geçmeden önce daha fazla bilgi gerekiyor.
Мне нужно о нем больше информации. Я в душ.
Ofisten kim dışarı bilgi sızdırıyorsa ona bu telefondan ulaşmış
Его осведомитель в вашей конторе звонил ему на этот номер.
Sanchez içeriden biriyle görüşüyordu demek ki muhtemelen herkesin yana yakıla aradığı bilgi sızdıran kişiyle ama artık tanık olamaz diye düşünüyorum, ha?
Значит, он общался с кем-то из наших, вероятно, с тем, кого сейчас ищет ОВР. Но теперь его уже не допросишь, да? - Да уж.
Yanlış tahmin edersek... en iyi bilgi kaynağımızı öldürürüz.
Ошибёмся — убьём лучший образец, когда-либо имевшийся у нас.
Şifrelenmemiş bilgisayarı olan bir bilgi işlemci mi?
Технарь с открытым доступом к компьютеру?
ETU bir yeni doğan ve annesinin bilgi almak uğruna ölmesine izin verdi.
О.Б.Э. дал погибнуть матери и младенцу ради информации.
Ama uyuşturucu soruşturmaları için ondan bilgi çalıyordum.
Но я крала у него информацию по делам о наркотиках.
Fırlatma lokasyonu hakkında yeni bilgi var mı?
Есть информация по запуску?
Arınma hakkında bilgi bulmuş olabilirim.
Кажется, у меня есть информация о Чистке.
Madem bilgi paylaşıyoruz, onlardan bana göndermelerini istedim.
Теперь, когда мы в курсе событий, я попросил его прислать их нам.
Sanırım bu bana mesajında belirttiğin davayla ilgili olmalı narkotikçiler için bir bilgisayardan bilgi çalmakla ilgili olan, değil mi?
Полагаю, это то дело про которое ты отправил мне смску, помогаешь отделу по наркотикам добыть информацию из компьютера?
Şifreyi kırmak biraz zamanımızı aldı. Daha bütün bilgisayarı incelemedim, ama şimdiden bir çok bilgi buldum ve sadece Farris'e aleyhine değil.
Потребовалось некоторое время, чтобы взломать их шифр, так что я еще не просмотрела все содержимое, но здесь уже достаточно, и не только на Фарриса.
Sadece bilgi saklamak için değil aynı zamanda zayıf halkaları ortadan kaldırmak için.
Тут не только сокрытие информации Но и устранение всех концов
Katılıyorum, gerçi Z'nin illegal uyuşturucu ve silah ticareti üzerine çok bilgi verdi.
Согласна, хотя это и даёт нам информацию и наркотиках и оружии Циклона
Onların verdiği bilgi en güvenilir bilgi olacaktır.
Их информация самая надёжная.
Nerede olduğuna dair bilgi edinmeye başladık.
Начали расспрашивать о его местонахождении.
Sağ ol bilgi verdiğin için.
Спасибо за информацию.
Suudi kardeşler hakkında daha fazla bilgi lazım losava ile nasıI iletişime geçiyorlar.
Короче, мне нужно больше на братьев-саудовцев и на их связь с Йозава.
Sana bilgi verir mi?
У него что-то есть?
Somut bilgi olmadan da Almanları losava'ya karşı harekete geçirmek için bok gibi zamanımız yok işte.
Без конкретных разведданных мы похерим кучу времени, заставляя немцев действовать против Йозава.
Şirket hesaplarını izliyoruz. Dava açılabilir bir bilgi almamız an meselesi.
Мы следим на счетами фирмы, получение разведданных лишь вопрос времени.
evet araba yoldan çıkınca parçalanıp arabanın içine girip arabayı fırına çevirmiş ve süreçte yakıt tankının patlatmış projem için bu bilgi çok yararlı olacak
Ага. Должно быть, он разорвался, когда машина съехала с дороги, превращая всё внутри машины в конвекционную печь, заодно запечатывая багажник. Эта информация пригодится для моего проекта.
Uh, WFC herkes için eşitliği savunuyor yetenekli adamlardansa olumlu hareket edenler işi alır kadınların haklarıyla ilgili konuşmayı bıraklım da siz bize leah morino hakkında biraz daha bilgi verin ilk günden beri bizim düşmanımız olan bir kadın internette nahoş yorumlar yapar
ЖЗП поддерживает равные права для всех. Все знают, что согласие женщины отнимет работу у компетентного мужчины. Почему бы нам не прекратить этот спор о мужчинах и женщинах, и вы расскажете мне поподробнее о Лии Марино.
- Elimdeki tek bilgi bu.
- Это все, что я знаю.
Declan Harp'ı eğlendirdiğine inanıyorum. Ona bilgi verdiğine.
У меня есть повод верить, что вы поддерживаете Деклана Харпа, сливая ему информацию.
Servetimi Hudson Vadisi'nde yaptım. Sizi temin ederim, bilgi ve kaynakları paylaşarak, kürkler için daha iyi fiyat vererek yerli kabileler şanlı HBC'yi bırakıp bizle ticaret yapacaklar.
Я заработал своё состояние в Гудзонской долине, и, могу вас заверить, благодаря обмену информацией, ресурсами, и более выгодным ценам на пушнину, местные племена откажутся от прославленной Гудзонской компании и будут торговать с нами, так что...
Babamın vurulmasıyla ilgili başarısız bir bilgi alma girişimi daha.
Что случилось? Еще одна неудачная попытка получить информацию о нападении на отца.
Tabii, birkaç hafta önce şu İsviçre hesabı hakkında bize bilgi vermişti.
Конечно Он добыл нам информацию о счете в швейцарском банке. Мой отец платит ему.
Elimizde henüz yeterli bilgi yok.
У нас не так много информации.
Federal tanıdıklarından herhangi bir bilgi geldi mi?
Есть что-нибудь от твоих федеральных источников?
Eminim Cephane'ye dönsem daha fazla bilgi alabilirim.
Спорим, что если я вернусь в Оружейную, я смогу найти больше информации
Mesela, bu bir bilgi verecek.
К примеру, этот снабжает информацией.
- Bu kılıçlar hakkında bilgi almalıyız.
Расскажите об этих мечах. Зачем?
Sanırım bu tür bir bilgi için bir ödül falan vardır.
Полагаю, за такую информацию есть вознаграждение.
Bilgi.
Знание.
Daha ilginç bir bilgi vereyim.
Ещё более интересный факт : друиды пытаются нас убить.
Ancak elimizde bu kadar bilgi var.
О том, что братья-саудовцы спонсируют Александра Йозава, но это все, чем мы располагаем на данным момент.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]