Bir saat mi traduction Russe
296 traduction parallèle
Et ve kan yerine yayları ve çarkları olan bir saat mi?
За часовой механизм с пружинами и гирями вместо плоти и крови?
Bir saat mi?
Назови время.
Bir saat mi? Düşünceğim.
Не знаю, с час, наверное.
- Yürüyen bir saat mi?
Ходячие часы?
Bir saat mi?
Один час?
Bir saat mi?
Через час?
Bir saat mi?
- Через час?
Ofis buradan bir saat uzaklıkta. Bir saat mi?
- Сюда час езды от моего офиса.
- Bir saat mi?
— Через час?
Yani günde bir saat mi? İki?
- Получается : час в день?
Söylesene bir kızı aramak için tuhaf bir saat, değil mi?
Извини ведь сейчас ночь, наверное я тебя разбудил?
- Bir saat önce mi?
- Час назад, да?
Bir saat önce geleceğimizi bile bilmiyorduk, öyle değil mi?
Час назад, мы даже не знали что приедем, так мама?
O gece saat yedide çocuk ve babası arasında bir tartışmadan, kavgadan bahsetmediler mi?
Ведь они говорили о драке между отцом и сыном, которая произошла около семи вечера.
Bu bir hafta için mi, yoksa bir saat için mi?
Это за неделю, за час, или как?
Calder sana bir saat verdi, öyle mi?
Значит Колдер дал тебе час?
Saat iki. Uzun bir süreden beri mi buradasın?
ƒва часа. ƒавно обосновалс €?
- Bir kaç saat mi?
Несколько часов?
Rüzgara karşı osursaydım, bir saat içinde işsiz kalırdım, değil mi?
И если я пёрну супротив ветра, вылечу с работы через час, разве нет?
Bir saat içinde mi?
се лиа ыяа ; адуматом.
- Yani saat, doğru zamanda çaldığında kapağı açılacak ve gizli bir geçit mi çıkacak diyorsun?
Сквозь что? Ты имеешь в виду, когда часы пробьют верное время, они откроются и за ними будет потайная лестница?
- Güzel bir saat, değil mi?
Красивые часы, правда?
- Bir saat içinde mi?
- Поменялся в течение часа?
— Yarın saat on bir diyelim mi?
Завтра в одиннадцать?
- Bir kaç dakika için mi? Bir saat mi?
Несколько минут?
Bir saat için de mi buldun?
Менее чем за час?
Bir saat istemezsiniz, değil mi?
Не хотите ли обменять их на часы, что скажете?
Öyle mi? Bilemiyorum. Bay Falk, bir dahaki sete bir saat var tamam mı?
Следующую сцену мы, видимо, начнём не раньше, чем через час, да?
Denise'le konuşacaksan, düzgün bir saatte ara. Düzgün saat mi?
Вызывай Дэнис в приличное время.
Bir saat içinde smokin provam var. Smokin mi?
Через час я на примерке смокинга.
Size saat üç için bir çağrı var. "Yedi-Üç-bir" mi?
- Анна, к телефону. 3 линия.
- Üç saat bir anda akıp gitmedi mi?
- Разве не прошло 3 часа вот так?
Sence Amiral babanı ziyaret edebilmen için bir kaç saat izin verir mi?
Представь, адмирал мог бы освободить тебя на несколько часов в день, чтобы ты мог навестить отца.
Tahta kesmek için biraz erken bir saat değil mi?
Рановато для работ по дереву, не так ли?
Bir buçuk saat! - Dışarıda sorun olmaz değil mi?
Полтора часа!
- Bir saat belirleyelim mi?
- Я должен договориться о встрече?
Bir saat boyunca senin ne kadar şeytan olduğuna dair gösteri mi yaptı?
У нее часовое выступление про то, что ты дьявол?
Son 48 saat içinde karnından yaralı erkek bir hasta geldi mi, acaba?
К вaм nocmynaл мyжч uнa c noлocmным paнeнueм жuвoma в nocлeднue 48 чacoв? Пoнoжoвщuнa.
Bir saat bizim masada oturdu, değil mi?
Он просидел за нашим столиком около часа, верно?
Son 36 saat içinde bana kendinle ilgili doğru olan bir şey söyledin mi?
" а последние 36 часов, ты сказал мне хоть одно слово правды?
Ama sanırım 2 saat yağmur altında bir yabancıyı beklemek garip, değil mi?
Но мне кажется, что это уж слишком – ждать незнакомку 2 часа под дождем
Gerçekten mi? Bazen tek bir yerde 12 saat boyunca dikilip bir duvara bakmak zorunda kalıyorum.
Иногда мне приходится по 12 часов стоять на одном месте и пялиться в стену.
Sadece bir kaç saat içinde mi?
Afterjust несколько часов?
Tam bir saat görüntüleri izlediler ve bana "Hani sizin araştırmalarınız?" demezler mi?
Целый час они сидели и смотрели... и теперь всё, что они могут сказать, это :
- Bir saat erken geldin. - Öyle mi?
- Ты пришла на час раньше.
Bir çeşit galeri mi? Son 24 saat ne yaşadım biliyor musunuz?
Знаете через что я прошёл за последние 24 часа?
Bizi sadece bu kez mi bir saat bekletiyor?
В этот раз мы будем ждать ее всего один час?
Bir şans daha istemek için mi beş saat bekledin?
Ты ждал 5 часов, чтобы попросить ещё один шанс?
Mutlu Saat demelerinin bir sebebi var değil mi?
Не зря же это называется "счастливым часом", правильно?
Bir saat içinde her seyi apatacağım, yeterli mi?
Я всё отключу через час. Если ты не против.
- Bir saat içinde diyelim mi?
- Скажем, через час?
bir saat sonra 47
bir saat 138
bir saat önce 42
bir saat kadar önce 20
bir saat içinde 57
michael 2337
michele 109
michèle 40
mike 2004
mina 105
bir saat 138
bir saat önce 42
bir saat kadar önce 20
bir saat içinde 57
michael 2337
michele 109
michèle 40
mike 2004
mina 105