Bir şey söyleyemem traduction Russe
308 traduction parallèle
Sorma, henüz bir şey söyleyemem.
Не уверен.
Şu anda Manchester hakkında bir şey söyleyemem.
Я о нем даже не упоминал.
Kesin bir şey söyleyemem... ama üzeri kirlenmişti.
Точно я сказать не могу, но он был весь в грязи.
- Şey, fazla bir şey söyleyemem.
- Подробностей не открою.
Bir şey söyleyemem.
Я не могу ответить на этот вопрос.
İstesem de bir şey söyleyemem. - Kim o?
К сожалению, я не могу это обсуждать.
Baban hakkında sana hiç bir şey söyleyemem çünkü onu hayatımda hiç görmedim.
Я не могу ничего сказать вам о вашем отце, потому что никогда его не видел.
Olay çok kısa zaman önce olmuş size kesin bir şey söyleyemem.
а теперь сразу новый шок... Пока ничего определенного сказать не могу.
Gerçekten bir şey söyleyemem, efendim.
— Я этого не знаю, сэр.
- Biz ne izledik? - Şu anda bir şey söyleyemem.
- Пока я не могу этого сказать, сэр.
Şu an sana bir şey söyleyemem çünkü nasıl biteceğini bilmiyorum. Kirk, tamam.
Пока не могу рассказать, если честно, потому что не знаю, как она закончится.
- Hayır. İkincisi için de bir şey söyleyemem.
Я все еще не могу объяснить второе появление феномена, как и первое.
Bu şartlara fazla bir şey söyleyemem ama en azından bu senin büyük şansın.
Что ж, ситуация не из лучших, но зато это ваш большой шанс.
Size daha fazla bir şey söyleyemem.
Я не могу ничего сказать.
Bunlar analiz edilmeden bir şey söyleyemem.
Я не могу дать ответ, пока не проведу анализ.
Kesin bir şey söyleyemem, ama sarhoş edebilirler, uyuşturucu verebilirler ya da bayıltabilirler.
Можно... Я, правда, не знаю, как они будут действовать... Но человека можно... напоить, усыпить, оглушить, ну, в общем, с бесчувственного тела ;
- Şimdilik, tam olarak bir şey söyleyemem.
Пока не могу сказать определенно.
- Bir şey söyleyemem. Çok uzun zamandır mı hamile?
Пока не знаю, у нее может быть небольшой срок.
Daha fazla bir şey söyleyemem.
Могу только сказать, что Генриетта не свободный художник.
Bu konuda net bir şey söyleyemem ama katilin psikopat biri olduğından eminim.
В настоящий момент информации у меня мало, но я думаю, что убийца - психопат.
- Bir şey söyleyemem.
Я не знаю, что сказать.
Kesin bir şey söyleyemem, ama çok iyi değil.
Не могу сказать ничего определенного, но не слишком хорошо.
Henüz bir şey söyleyemem.
Пока что я ничего не могу тебе сказать.
Amiral Benson hakkında bir şey söyleyemem, ama Topper Harley ellerimizin arasında.
Не могу ничего сказать об адмирале Бенсоне, но Топпер Харли у нас в руках.
Seni sevdiğimden başka daha fazla bir şey söyleyemem. Sadık Jonathan'ın.
Больше мне нечего сказать, кроме того, что я люблю тебя.
- Bak, bir şey söyleyemem.
- Я ничего не могу сказать.
Ona asla böyle bir şey söyleyemem.
Я не могу сказать ей такое.
Karemma olabilir. Bu mesafeden bir şey söyleyemem.
Это могут быть каремма, но я не могу сказать на таком расстоянии.
Tam bir tarama yapmadan bir şey söyleyemem.
Я не уверен, пока мы не проведем полное сканирование. Надеюсь, что да.
Evet, evet. Bugün çekimlere başlıyorum. Ama şu an tam bir şey söyleyemem...
Да, да, я сегодня начал снимать, но тут не о чем говорить...
Bir şey söyleyemem Şerif.
- Не смогу сказать, Шериф.
- Kesin bir şey söyleyemem.
- Я не могу точно сказать.
Daha fazla bir şey söyleyemem.
Я больше не могу об этом говорить.
Kesin bir şey söyleyemem. Bazı hastalar yirmi yıl yaşayabiliyorlar.
Есть пациенты, которые живут ещё по 20 лет.
Henüz bir şey söyleyemem...
Я пока не могу сказать точно.
- Henüz bir şey söyleyemem.
- Не могу сказать
Tam olarak bir şey söyleyemem, oraya çıkıp bakmadan olmaz.
Я не могу вам дать точного ответа, пока не залезу туда.
Hakim olduğuma göre kötü bir şey söyleyemem.
Поскольку я теперь судья, я могу говорить все что угодно, черт возьми.
Bir şey söyleyemem. Açık olalım majör ;
Об этом я ничего не могу сказать.
Sana söyleyemem ama mükemmel bir şey.
Ты такого никогда не видал. - Мне все равно.
Şu anda ona bir şey söyleyemem.
До свидания.
.. Anlaşma çalışmalarında son durum, Şu anda elimizde bir şey olduğunu söyleyemem Teröristlerin istedikleri yapılmaz öyle değil mi?
... является последним результатом дипломатии тогда не можем точно так же заявлять,... что терроризм имеет одинаковые требования.
Ee, bir şey gördüm ama kim olduğunu söyleyemem.
Ну, я в... Я видел что-то, но я не могу сказать, кто это был.
Gerçeği asla söyleyemem çünkü, böyle bir şey olduğuna inanmıyorum.
Я не говорю правды, потому что не верю в существование правды как таковой.
Ama seni görmenin kötü bir şey sayılabileceğini söyleyemem.
Нельзя сказать, что встречаться с тобой - ужасная идея. Правда?
Sana onları nasıl cezp edeceğini söyleyemem ama gösteri konusunda ben de bir iki şey bilirim.
Я, конечно, не могу сказать, что привлекает мужчин но про умение привлечь внимание я кое-что знаю.
Öyle bir şey olduğunu söyleyemem.
Я просто не могу поверить в это.
Bunu sana söyleyemem, John. Ama bir şey söyleyebilirim.
Но я могу сказать тебе кое-что.
Peynir Dünyası'nın gezici ve genç bir müdürü olarak... bir çok şey gördüm. Bazılarını söyleyemem.
Как временный помощник младшего менеджера Сырного дворца, я повидал много чего, о чем мне нельзя говорить.
Aslında bu durumlarda kesin bir şey söyleyemem.
Я не могу назвать вам точного числа.
Tam olarak bir şey söyleyemem.
Я не могу так сказать...
bir şey değil 1063
bir şey yok 987
bir şey olmaz 235
bir şeyler içelim mi 27
bir şey sorabilir miyim 139
bir şey mi oldu 310
bir şeyler içelim 56
bir şey söyle 257
bir şeyler var 19
bir şey söyleyebilir miyim 105
bir şey yok 987
bir şey olmaz 235
bir şeyler içelim mi 27
bir şey sorabilir miyim 139
bir şey mi oldu 310
bir şeyler içelim 56
bir şey söyle 257
bir şeyler var 19
bir şey söyleyebilir miyim 105
bir şey 209
bir şeyler yanlış 26
bir şey olmadı 105
bir şey söylemeyecek misin 21
bir şey oldu 106
bir şey yok mu 17
bir şeyler yapın 69
bir şeyler söyle 85
bir şeyler yiyelim 46
bir şeyler yedin mi 17
bir şeyler yanlış 26
bir şey olmadı 105
bir şey söylemeyecek misin 21
bir şey oldu 106
bir şey yok mu 17
bir şeyler yapın 69
bir şeyler söyle 85
bir şeyler yiyelim 46
bir şeyler yedin mi 17