Bir şey var traduction Russe
27,018 traduction parallèle
Orada tatlı bir şey var, ama o şey pasta filan değil.
Там есть кое-что сладкое, но это не торт.
Earl, Pilar'a Disney World gezisi konusunda söylemek istediğin bir şey var mı?
Эрл, кажется, ты что-то хотел сказать Пилар о вашей поездке в Дисней-Лэнд? Да, я...
Dişimde bir şey var mı?
Точно? В зубах ничего не застряло?
Başka bir şey var mı? Biraz daha iyi bir şey...
А у вас есть что-нибудь... получше?
Seninle ilgili bir türlü anlayamadığım bir şey var.
Одного я никак не могу понять о тебе :
Hastamızla ilgili yeni bir şey var mı?
Есть новости о пациенте?
Başka bir şey var mı?
Что-то ещё?
Pantolon denen bir şey var.
Это называется "штаны".
Söylemek istediğin bir şey var mı?
Ничего не хотите нам поведать?
Martin, bu ilişkiyi beslemek için... yapabileceğim bir şey var mı? Bir erkeğin diğerine söylemesi çok güç ama kafan mükemmel derecede yuvarlak.
Мартин, а есть что-то, что ты мог бы сделать, чтобы помочь этим отношениям развиваться? Мужчине непросто сказать такое кому-то... но твоя голова очень круглая.
Tamam mı? Şimdi, bu ya büyük bir tesadüf ya da arkasında daha büyük bir şey var.
Это либо удивительное совпадение, либо лишь верхушка айсберга.
Söylemek istediğin bir şey var mı? Şu taş.
- Ничего не хочешь рассказать?
Hoşlandığın başka bir şey var mı?
Чего-нибудь еще?
Görmeniz gereken bir şey var.
Взгляните.
Lily, hapse atılmadan önce Dwight'a söylemek istediğin bir şey var mı?
Лили, ты что-нибудь хочешь сказать Дуайту, прежде чем его посадят в тюрьму?
Evimin içinde bir şey var.
В моём доме что-то творится.
Angela, bana söylemen gereken bir şey var mı?
Энжела, ты не хочешь ничего мне рассказать?
Steve, dinle, bilmen gereken bir şey var, ama dilim pek varmıyor anlatmaya.
Стив, послушай, назревает кое-что, о чём ты должен знать, но я не могу говорить об этом по телефону.
Sormak istediğim bir şey var.
Сделай одолжение, скажи мне кое-что.
Ee şey, daha önemli bir şey var.
Просто у меня дела.
Öldürme içgüdüsü diye bir şey var mı sence?
Как ты думаешь, инстинкт убийцы существует?
İçimde büyüyen bir şey var.
Внутри меня кто-то растёт.
Bıçak, mektup açacağı gibi keskin bir şey var mı?
У тебя есть что-то острое, вроде ножа для писем или обычного?
Burada neler olduğunu bilmiyormuş gibi yapacağım ama yapabileceğim bir şey var mı?
Не буду делать вид, что что-то понимаю, но сделаю всё, что от меня зависит.
Yapmak zorunda olduğum bir şey var.
Я должен кое-что сделать.
Güzel ama bir şey var.
Да, но вот ещё что.
Arkadaşların söylemek istedikleri bir şey var.
Мои парни хотят кое-что сказать.
Şu anda daha iyi hissetmeni sağlamak için yapabileceğimiz herhangi bir şey var mı?
что заставит тебя прямо сейчас почувствовать себя лучше?
Pekala, dinle. Kesinlikle arabana tuhaf bir şeyler yapmıştır... -... ama bende bir şey var.
она наверняка сделала что-то с вашей машиной но у меня есть идея.
Önemli bir şey var. Burada Das Stein Haus denen bir meyhane var.
Где-то там находилась таверна под названием "Дас Штайн Хаус".
- Başka bir şey var mı? - Evet.
- Что-нибудь ещё?
Eğer seviyorsa, ikisi adına mutluyum ama kız konusunda bana itici gelen bir şey var.
Если она ему нравится, я рада за него... но что-то в ней не даёт мне покоя.
Söylemem gerek bir şey var.
Мне нужно... кое-что сообщить.
Bunu unutmak istemiyorum açıkçası. Kaçırdığım bir şey var mı?
Просто хочу убедиться, что ничего не упустил.
Başka bir şey var mı?
- Что-нибудь ещё?
Evet, anlıyorum tatlım... ama şöyle bir şey var Rach... bu oluyor.
Да, конечно, я понял, но вот в чём дело, дорогая Рэйч, всё уже началось.
Şu an olan çok daha önemli bir şey var bu yüzden ben ne dersem gözlerini benden ayırma ve gülümse, tamam mı?
Происходит кое-что очень важное, что бы я ни сказал, не своди глаз с меня и улыбайся, хорошо?
Senin ilgili çekebilecek bir şey var.
У меня к тебе есть интересное предложение.
Çok şey bilmese de var bir şey.
Не много, но все же.
Dişimde bir şey mi var?
У меня что-то в зубах застряло?
Söyleyeceğiniz bir şey mi var?
У Вас есть что-то, что Вы хотели бы сказать?
Dikkate aldığım bir şeyler var, ve... pekala, söylemeye çalıştığım şey bu. Sanırım biz... üçümüz, sen, ben ve Frank...
Я кое о чём думал, и... вот что я хочу сказать, думаю, что мы... все трое, мы с вами и Фрэнк...
Ama pek bir şey hatırlayamadığım... büyük boşluklar da var arada.
Ещё есть пробелы, большие... где я вообще ничего не помню.
Ruhlar Nehrinin suyunun nasıl etkisiz hale getirilebilmesiyle ilgili bir bilgi var mı diye bütün kitaplarıma baktım fakat üzgünüm ki hiçbir şey yoktu.
Но я просмотрела все книги в поисках какой-нибудь информации, о том, как нейтрализовать воду из той реки, но, боюсь, что там ничего нет.
Tüm burada, Cliff House ve Karanlık Oda'nın arasında bir çok çizgi ve gölgeler var. Bu iyi bir şey.
Вот здесь... между Клифф-Хаусом и Камерой-обскурой много укромных мест.
Aklımda bir şey var.
У меня есть дела.
Kestirmeden önce son bir şey söylemek isteyen var mı?
Перед тем, как мы их сбреем, никто не хочет на последок сказать пару слов?
Bize bir şey olmaz. Yanımızda bir Klon Savaşı gazisi var.
Не волнуйся, у нас есть ветеран Войн клонов.
Muhtemelen kayıtlı olmayan bir ev dolusu seçmen vardır. Seni duyuyorum, gerçekten ama beni kardeşlik kızlarından daha fazla korkutan bir şey yok. Siz de fıçı bira var mı?
это дом полный незарегистрированных избирателей. но для меня нет ничего страшнее женского братства. и я такая " Чеее?
İlgilenmemiz gereken bir şey daha var.
Есть еще одна вещь, о которой стоит позаботиться.
Söylemeye çalıştığım şey, bir planım var.
Но у меня... у меня есть план.
bir şey var mı 140
bir şey değil 1063
bir şey yok 987
bir şey olmaz 235
bir şeyler içelim mi 27
bir şey sorabilir miyim 139
bir şey mi oldu 310
bir şeyler içelim 56
bir şey söyle 257
bir şeyler var 19
bir şey değil 1063
bir şey yok 987
bir şey olmaz 235
bir şeyler içelim mi 27
bir şey sorabilir miyim 139
bir şey mi oldu 310
bir şeyler içelim 56
bir şey söyle 257
bir şeyler var 19
bir şey söyleyebilir miyim 105
bir şey 209
bir şeyler yanlış 26
bir şey olmadı 105
bir şey oldu 106
bir şey söylemeyecek misin 21
bir şey yok mu 17
bir şeyler yapın 69
bir şeyler yiyelim 46
bir şeyler söyle 85
bir şey 209
bir şeyler yanlış 26
bir şey olmadı 105
bir şey oldu 106
bir şey söylemeyecek misin 21
bir şey yok mu 17
bir şeyler yapın 69
bir şeyler yiyelim 46
bir şeyler söyle 85