English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Russe / [ B ] / Boat

Boat traduction Russe

77 traduction parallèle
Söyle bana hangi kıyıda altın kayığın dokunacak.
"Ответь мне, где бросит якорь сей златой корабль" Tell me what shore thy golden boat will touch
- Bayan Boat... - Bir şey bilmiyorum. Beni bu konuda rahatsız etmeyi bırak.
Не знаю я ни черта, прекрати приставать.
Terence Mann'in Tekne Sallantısı kitabını okudum.
Именно тогда я прочитал книгу Терренса Манна "The Boat Rocker".
The Lucky Boat'du galiba.
Остальные тоже?
Adında "boat" geçen meyhanelerle ilgili bir araştırma yapıyorum.
Тут такое дело. Я собираю материалы о пабах, в названии которых присутствует слово "бот"...
- Hayır, Ace Power Boat'un satış elemanları.
- Они продают гоночные лодки.
Almanlar U-Boat üretimini % 1000 oranında arttırdı.
В начале второй мировой войны Германия ускорила производство подлодок в десять раз,..
Ayda 17 yeni U-boat.
... выпуская по семнадцать новых подлодок в месяц.
Ayda ortalama 5 U-Boat kaybettikten sonra
Ранее терявшая около пяти подлодок в месяц,..
O ay müttefikler 41 U-Boat batırdı ve yoketti.
Брэнден Морган В тот месяц Антанте удалось уничтожить сорок одну подлодку.
Her 10 U-boat mürettebatından 8i öldü
Джереми Систо Из каждых десяти подводников восемь погибло.
Haftalardır orada U-Boat aktivitesi rapor edilmemişti
В этом районе подводные лодки и не видели несколько недель,..
- Başka bir U-boat, komutanım.
- Вторая субмарина, сэр.
Ve doğruca U-boat'a mı gidelim?
- Мы идём прямо на субмарину.
Şef, U-boat 220 metre Dönüyor
Командир, субмарина в двухстах двадцати метрах и разворачивается.
From there we'll take a boat to Haiti, or something.
Там мы сядем на корабль и поплывём на Гаити или типа того.
Çek küreklerini, çek kayığının
* Row, row, row, Row your boat *
Grag Brady'nin oynadığı "Show Boat" u yönettim.
Я ставил шоу с Бобом Грэйди.
Full boat.
Фулл-хаус.
Wally ise Boat House restorana, Oil Can Harry's ve Taboo adlı eşcinsel barlara gitti.
Боутхаус, Ойл Кен Харрис и Табу.
Banana Boat'dan hiç haber var mı Gwen?
Привет, Гвен, есть какие-то новости, он Банана-Боута?
Banana Boat telefonda. Yaka çiçeklerini kontrol ediyor.
Тамада сейчас названивает торговцу цветами и проверяет все петлицы.
Hâlen Banana Boat'dan iz yok.
И всё ещё нигде нет никаких следов тамады.
Banana Boat hâlen yok.
И всё ещё нет тамады.
- Tekneme el koymuşlar.
- They seized my boat.
Senin oynadığın Viking Quest'ten yeni New Love Boat'a kadar her şeyi izledim ben.
Я видел всё - от "Приключения Викингов" до нового "Нового корабля влюблённых".
- "Boat Trip" - "Boat Trip" mi?
"Морское путешествие". Морское пут... "Морское путешествие"?
Sidney Poitier onun teknesiyle bir bağış işi için Küba'ya gidiyorduk,... ve fırtınaya yakalandık.
Sidney Poitier... we had taken his boat to Cuba for relief work, and we got caught in a late-summer squall.
Öğretmen Boat
Учитель Боат.
- Boat Ice?
- Эта?
Matrakbot'u Nurse Jackie'de ve Rocking The Boat'ta izledim.
я видел — мехобота в "— естре ƒжеки" и "– аскачива € лодку".
Ful boat.
'улхауз.
Row, Row, Row Your Boat?
Раз-два, по реке?
Glee kulübünün ilk üyelerinden biriyim ve Finn'le Puck üstümüze buzlu içecek dökerken, "Sit Down You're Rockin'the Boat" parçasını söyleyenlerdendim.
Я одна из первых членов Хора, и я пела "Сядь, ты раскачиваешь лодку", когда Финн и Пак все еще обливали нас слашем.
"Boat on the River"
Но у меня фулл-хаус.
Saat 3'te Regent's Park'taki Boat House'da buluşalım mı?
К примеру в Boat House, Regent's Park в три часа?
Ben uyuyana kadar "Row, row, row your boat" söylerdi.
"Row, row, row your boat", пока не засну.
Bot Muz!
Banana Boat!
Teknede 19 kova yem var 19 kova yem
# Nineteen buckets of chum on a boat. # Nineteen buckets of chum.
Birini denize dök Geriye kalır 18 kova yem
# And out one goes There's 18 buckets of chum on a boat...
Teknemde
# Out on my boat.
Boat Trip, Shawn, Boat Trip.
"Морское приключение", Шон, "Морское приключение".
Ellen yattan atmak istedi.
Ellen wanted it off the boat.
Ve sınırlı üretim U-boat saatine baktı.
Свежий маникюр, и он только что проверил, который час, по своим крайне редким часам.
- Cuma günü trenle yola çıkıyoruz.
We get the boat train Friday.
Pete, hepimiz aynı gemideyiz ve benim için sorun yok.
Pete, we're in the same boat and I'm fine with it.
Gemideki göğüs implantının ödemesi yapılmış.
The breast implant in the boat has paid off.
Ben de gemideki cesetlerin kimliğini belirlemeye çalışıyorum.
I'm trying to identify the bodies on the boat.
Gemidekilerden kimliğini tespit edebildiğin başka biri oldu mu?
Have you identified more from the boat?
- The Boat veya onun gibi bir şeydi.
"Боцман".
- Boat
- Боат ( лодка ).

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]