Boşluk traduction Russe
1,495 traduction parallèle
Sonucunda, "Boşluk" adı verilen ıssız bir bölgeye gönderildiler. Sonsuza dek oraya kilitlendiler.
И отправили их в дикую пустыню под названием Пустота и заперли их внутри ее навсегда.
Ardından daha büyük bir savaş patlak verdi. Boşluk'taki her şeyi yok edecek kadar büyük bir savaştı.
Но потом пришел черед более великой битвы, такой великой, что всё внутри Пустоты исчезло.
Boşluk'tayken Daleklerden çaldıklarını söyleyebilirim.
Украденная у Далеков в Пустоте, я бы сказал.
Evet anlaşıldığı gibi garip, sicimden yapılmış bir evren hayal etmek, yer çekiminin çalışması gereken ekstra bir boşluk yaratma yoluna sahibiz.
Может показаться странным, что воображаем Вселенную, сделанную из Струн, у нас есть способ, создать дополнительное пространство, где гравитация должна работать.
Kıpırdarsan boşluk oluşur, boşluk olursa da batarsın.
А то яма станет больше, а шансов спастись - меньше.
Merak edecek bir şey yok... boşluk çökmedikçe.
Не волнуйся. Бояться нечего, если только не будет... Обвала.
Oğlumuzun doldurulamayacak bir boşluk bıraktığını düşünüyorum.
Я думаю, наш сын оставил нам незаполняемую пустоту.
Şey, nöbet listemizde bir boşluk oluştu diyelim.
Ну, скажем там, у нас открылась вакансия.
eğer kanun yapıcı asla hata yapmıyor ve orda hala bir boşluk varsa, o boşluk neden orda?
Если законодатель никогда не совершает ошибок, и все же в законе есть лазейки, то почему эти лазейки там?
demesinin harika olduğunu düşünür, gerçekte bizle konuşan tanrının olmaması dışında. bu boşluk insanlar tarafından kendi fesatlıklarıyla doldurulur,
Но так как нет, на самом деле, говорящих с нами богов, эта пустота заполняется людьми с их личными пороками,
Siyah bir boşluk?
Ну, темноту.
Ayrıca kıtanın başka bir yerinde, buzda derin bir boşluk açmışlar.
Еще они пробурили шахту в толще льда в другой точке континента.
Bugün plânlara tekrar baktım da, perde duvarları içerideki boşluk da dikkate alınarak, olmaları gereken yerde olmalı. İkinci yatak odasını da alabıliriz, istersek.
Я сегодня еще раз посмотрела на чертежи и подумала, стены надо поставить там, где мы и планировали, но учитывая внутри свободное пространство, мы могли бы сделать вторую спальню.
Aklıma tek bir ihtimal geliyor Whistler hedefi indirirken bir anlık boşluk olmuştu.
Я думаю, единственное что может быть... Алло. Было немного времени
Ama Tanrı için de bir boşluk bırakmayı ihmal etmedi. - Seni seviyorum.
Но и для Бога он тоже нашел место.
Ve ortalık temizlendiğinde, içine baktım, ne göreyim gördüğüm en güzel, kocaman devasa bir boşluk.
Когда они осели на пол, я посмотрела на дно коробочки и увидела там необыкновенно красивое, огромное... Пустое место.
- Bir boşluk bulun, sizi beyinsizler!
- Встаньте в свободный промежуток, идиоты.
Sonsuz bir boşluk yok.
После смерти не наступает вечная пустота.
Sonra da şöyle devam ettim, "Sonsuz bir boşluk yok. " Bütün arkadaşlarını göreceğin ve sonsuza dek mutlu olacağın
Я сказал, что ее ждет не вечная пустота, а прекрасное место, где рядом будут друзья
Bu açık olan şu ki aranızda büyük bir boşluk olduğunu.
Понятно, что между вами лежит большая пропасть.
Sadece boşluk .. söyleyecek bişey yok.
Пустая, без слов, которые можно было бы произнести.
Top düşebilir, barajda bir boşluk olabilir. Kesinlikle yapabilirsin.
Упустишь мяч, подскользнешься - конечно, ты сможешь.
Bir boşluk gibi.
Полный мрак.
Bu da bize onu kaybedebileceğimiz 12 saatlik bir boşluk veriyor.
Выходит он пропал в следующие двенадцать часов.
Topunu birden yasa dışı ilan edebilmem için yasada bir boşluk bulun, yoksa ikiniz de kovulursunuz.
Найдите какую-то лазейку в законе, чтобы поставить их вне закона - или я вас обоих уволю.
Korkarım yasada bir boşluk bulamadım.
Две недели закончились, а я, к сожалению, никакой лазейки в законе найти не сумел.
Göğsümün içinde bir boşluk var
"В плоти моей груди лишь голод ныне"
Şu an için 6 kişilik boşluk var.
В команде шесть вакантных мест.
Dullar'dan Bal Yala, direğe yapışıp, raydan çıktı ve Viski 2 numaralı oyuncuyu oyundan silip süpürüyor Bal için bir boşluk yaratıyor ve yarı bitmeden bir üç sayı daha almasını sağlıyor.
И вышибала "Вдов", Хани, остается лежать на треке не с проехав и метра! Виски сбивает второго номера с дороги, создав коридор для Хани, и та зарабатывает еще три очка перед самым концом второй четверти.
Çıtı pıtı, minik kızımız bir boşluk buldu ama Jackie Daniels kadar seri davranamıyor. Jackie Daniels gruptan sıyrılıp önderliği alıyor.
Но этой малявке таки удается найти брешь, но не так быстро, как Джеки, которая уже впереди кучи.
Geçecekleri hiçbir boşluk bırakmayın, anlaşıldı mı?
Не оставляйте им ни единой бреши.
Zaman kazanma politikanız öylesine belirsiz bir boşluk yaratmış ki nitekim bu da şiddeti alevliyor.
Вы пытаетесь тянуть время, создавая вакуум непонимания, который только разжигает насилие.
Hipnoz ile beraber, sadece boşluk.
Даже под гипнозом - сплошная чернота.
Yardımına ihtiyaç duyduğum çok fazla boşluk var. Görünüşe göre, o gece kör kütük sarhoştum.
Мне нужно восстановить столько пробелов, к тому же я тогда была очень пьяна.
Evet, Sycamore'lar kişisel boşluk organize ederler birçok insan için.
Сикамор организовал личное пространство для людей.
Boşluk olduğunu duydum ve başvurdum.
Я услышал, что здесь есть вакансия и обратился.
Ve o zamandan beri hayatımda bir boşluk oldu.
И в моей жизни образовалась пустота с тех пор.
Biraz boşluk yaratırım.
Всё хранится.
Ego ve Baptiso, boşluk, Spiritus ve Maximus.
Те баптисто эн Спатиес эн спиритус эт Массимус.
Garip görünümlü bir boşluk.
Странная пустота.
Kan izindeki boşluk, vurulduğu sırada tosbağanın burada durduğunu gösteriyor.
Форма пятна крови означает, что черепаха была там во время выстрелов.
Kayanın 20 metre gerisinde bir boşluk var.
Там пустое пространство где-то на 20 метров вглубь. За скалой.
Bana güzel geldi. lütfen iki boşluk bırakın, ve standart kalıpları kullandığınıza emin olun.
А мне кажется интересным. Пожалуйста, с двойным интервалом, и удостоверьтесь, что используете стандартные поля.
Burada bir sürü boşluk var.
Здесь столько воздуха... места...
Her şey şu an bir boşluk.
Все просто... Сейчас все, как чистый лист.
Ben boşluk muyum?
Даже я? Пустое место?
Omurga nakli olmam için olan boşluk gittikçe kapanıyor.
Времени на получение спинного транспланта почти не осталось.
Diğerleri, içi boş kâseler oluşturdular. Yani kendi üzerlerine kapanarak, dahili bir boşluk oluşturdular.
Другие, сворачиваясь вокруг друг друга, образовывали полые шары, и превращались в тела с внутренней полостью.
Ve sen geldiğinde dev bir boşluk bırakıyor.
И создаёт пустоту внутри тебя, когда кончаешь.
Boşluk.
Пустота
Boşluk.
Вакуум.