English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Russe / [ B ] / Buradan mı

Buradan mı traduction Russe

6,775 traduction parallèle
Buradan alışveriş yapmış mı?
Она тут мясо покупает?
Buradan kaçamayacağımı fark ettim.
Оказалось, я не могу вырваться отсюда.
Buradan çıkmama yardım etmek ister misin?
Хочешь помочь мне выбраться отсюда?
O tüneli bulacağım ve buradan çıkacağız, tamam mı?
Я найду трубку для кормления, и мы пойдём отсюда, хорошо?
O iyi bir kâr ile buradan gider ve biz de silahlarımızı alırsak daha iyi olur.
Пусть он получит свои деньги, а мы - свои пушки.
Buradan nasıl kurtulacağımı bilmiyorum.
Не знаю, как я здесь выживу.
Ya derhâl küreğini çekip buradan defolursun ya da sesini kesip o kamerayı geri almama yardım edersin.
Так что сейчас ты можешь либо свалить к чёрту, либо заткнуться и помочь мне вернуть камеру.
- Lütfen buradan çıkacağımızı söyleyin.
Пожалуйста, скажи, что вытаскиваешь меня отсюда.
Onu buradan çıkaralım hadi!
Давай вытаскивать его отсюда!
Çıkaralım onu buradan!
Давай вытаскивать его отсюда!
Maden harekâtına bakıp buradan nasıl bir bilgi toplayabileceğime bakarım.
Прослежу за раскопками. Посмотрим, что я смогу здесь узнать.
- Tamamdır, hadi çıkalım buradan.
Ладно, надо уходить отсюда.
Hala hayaytta olduklarını umuyorum ama seni buradan çıkarmam lazım.
Я надеюсь, что они все еще живы, но мы с тобой должны уходить отсюда.
Yakınlığa yardım etmekten nefret ediyorum ama buradan çıkmanın tek yolu bu.
Я ненавижу помогать единству, но это единственный путь к спасению.
Eğer tedavi işe yararsa bizi buradan çıkartacağım.
Если лекарство сработает, я... я вытащу нас.
Bu sözü verdiğimde suçu üstlenip geri dönmemek üzere buradan uzaklaşmayı planlamıştım.
Когда я давала это обещание Я хотел взять вину на себя и сбежать отсюда навсегда
Gerçekten buradayım ve seni buradan çıkartıyoruz.
Я - реальность, и мы вытащим тебя отсюда.
Buradan alışveriş yaptım.
Я покупаю здесь вещи.
Buradan çıkmam lazım.
Мне нужно выйти.
Kimseyi işkillendiremeden seni buradan çıkarmanın bir yolunu bulayım.
Я придумаю, как тебя вывести отсюда, не вызывая подозрений.
Parolayı bulana kadar buradan uzak dur. Başlarım böyle işe.
И проваливай отсюда, если пароль не знаешь.
Evet, hadi buradan çıkalım. Polis yapımı olmayan bir kahveye ihtiyacım var.
Мне нужно кофе, покрепче полицейского.
Önce, seni buradan çıkarmam lazım.
Сначала тебя надо отсюда вытащить.
Görevimi benim gibi buradan nefret eden bir ülkede tamamlardım. Moskova'ya yerleşip özgür olabilirdim.
Что после окончания работы здесь, в стране, где меня презирают, я найду себе дом в Москве и буду свободен.
- Ben buradan başlayayım.
Я начну здесь.
Hadi seni buradan çıkaralım.
Давай. Надо выбираться отсюда.
- Buradan çıkacağım!
Я выйду отсюда.
Buradan ayrılmam lazım.
Я должен уйти.
Onu buradan niye götürmüyorsun, zaten bir yere de kımıldayacak gibi değil.
Так что может откатите её отсюда, а то не похоже, что она куда-то спешит.
- Hadi çıkalım buradan!
- Уходим!
Anahtarı buradan çıkaramazsam Vega'yı güvende tutmamda sana ihtiyacım var.
Нужно, чтобы Вега была в безопасности, если я там не справлюсь.
Ne olacağını söyleyeyim : Bu kazığı bırakacağım ve buradan yol alıp gideceğim.
Вот что сейчас произойдет : Я брошу кол и выйду отсюда.
Hadi çıkalım buradan.
Давай уйдем отсюда.
- Götür o şeyi buradan. - Nereye saklayayım ki?
Убери эту штуку отсюда.
- Çıkarın o şeyi buradan. - Nereye saklayayım ki?
Уноси её отсюда.
En azından şimdilik. Michael'i kurtarıp buradan gitmemiz lazım.
Нужно спасти Михаила и выбираться отсюда.
- Bizi öldürmeden buradan gitmemiz lazım.
Я знаю как.
Gitmeliyiz, çıkalım buradan.
Нужно идти. Убираться.
Müdürden, sizi buradan çıkartma emri aldım.
У меня приказ Директора вытащить вас отсюда.
Jules buradan gitmemiz lazım.
Джулс, мы должны бежать.
Bak, Kempeitai ellerine biri geçene kadar durmayacak bir de şimdi Arnold çıktı, Jules buradan gitmem lazım.
Кэмпэйтай не успокоятся... Пока не поймают кого-нибудь... А теперь еще и Арнольд...
Bana bu adamın itirafı lazım çünkü buradan çıkmam gerekiyor.
ладно, мне нужно признание этого парня, потому что мне надо валить отсюда
Biliyorum sana İskoçya ile ilgili büyük sözler verdim, ama buradan ayrılamam. Francis ülkemi ve tacımı korumak için
Не тогда, когда Франциск отправил туда так много войск что бы защитить мою страну, мой трон
Buradan ayrılmalıyım. Hatta Fransa'dan bile.
Мне нужно покинуть двор.
Aman Tanrım, ayrılma buradan.
Боже мой. Никуда не уходите. Я сейчас вернусь!
Buradan bakınca şirket hayatından bıkmış bir memura benziyorsun sanki? O kadar çok yengeç zıkkımlandım ki sonunda Yengeç Adam-sama'ya dönüştüm. Neden kaçmıyorsun ki?
что ты только устроился менеджером? но ты даже не убегаешь от меня...
- Takım 1, siz benimlesiniz. - Buradan çıkmalıyız.
Уходим, живо.
Buradan çıkmamız lazım Amber.
Мы должны отсюда выбраться, Эмбер.
Buradan çıkınca doğrudan karakola uğramak zorundayım.
И когда я уйду отсюда Я должен идти прямо в полицейский участок.
Millet, Toby'e bize dışarı eşlik edene kadar buradan ayrılmayacağımıza söz verdik unuttunuz mu?
Ребята, мы обещали Тоби, что останемся здесь до тех пор, пока он не придет за нами. помните?
Hey, bizi buradan çıkarıyor olman lazım.
Эй, ты должна вызволить нас отсюда.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]