Dayım traduction Russe
1,838 traduction parallèle
Bakın, İspanya'dayım!
Смотрите, я в Испании.
Ben dışarıdayım.
Я снаружи.
Sorunuz olursa dışarıdayım.
Если возникнут вопросы, я буду снаружи.
- İhtiyaç olursa yukarıdayım.
Я наверху, если понадоблюсь.
Aşağıdayım!
Я тут, внизу!
Lütfen aşağıdayım!
Пожалуйста, помогите!
Hong Kong'dayım.
Я в Гонконге.
- Dal'dayım.
- Я в бар.
Şu an bir denizaltıdayım.
Я сейчас на подводной лодке.
Japonya'dayım.
В Японии.
Dışarıdayım.
Я на улице.
Sean dayım saçını kesmem karşılığında bunu alabileceğimi söyledi.
Дядя Шон сказал, что разрешит мне оставить это, если я его подстригу.
Saatlerdir dışarıdayım, haneye tecavüzlerin meydana geldiği mahallede devriye geziyorum.
Я уже часами кружу по соседству с домом, в который вломились
İhtiyacınız olursa dışarıdayım.
Я буду снаружи, если понадоблюсь.
"Şu an Amazon'dayım." Sonra, haydi siktir olup gidelim eve dönelim.
И потом съебывает обратно домой, где он садится в студии и начинает : "И здесь я увидел лягушку".
Dayım Emmett, İçki Yasağı'nda bir küvet dolusu kötü cin içmekten kör oldu.
- Сомневаюсь. Мой дядя Эмметт ослеп, когда выпил кружку палёного джина во времена сухого закона.
Kan şekerim düştüğü için ellerimin titrediğinin de farkındayım. Çünkü bütün gün yemek yemedim.
I'm also aware that my hands are shaking from low blood sugar'cause I haven't eaten all day.
Yardıma ihtiyacınız olursa aşağıdayım, tamam mı?
Я буду внизу, если понадоблюсь, хоршо?
Baba, bir tür toplantıdayım.
Пап, у меня, типа, деловая встреча.
Dışarıdayım.
Я снаружи.
Hayır, dayım.
Нет, дяди.
Jerome Whittaker dayım olur.
Джером Уиттакер - мой дядя.
- Jerry dayım.
Дядя Джерри.
Jerry benim dayım.
Джерри мой дядя.
Şunu hayal et Afrika'dayım, her şey harika insanlar çok iyi, klinik müthiş ve çok önemli işler yaptığımı hissediyorum.
Хорошо, представь себе : Я в Африке, и все замечательно, Люди такие милые, и больница превосходная,
Şu an bir toplantıdayım.
У меня встреча.
Şu an Busan'dayım.
Я сейчас в Пусане.
- Sandhamn'dayım.
- Я на Сандхамне.
Dayım?
Правда?
Hayır, dışarıdayım.
Нет, я сейчас не дома.
Ben sürekli dışarıdayım, burada çalışıyorum ama sen evde zor zamanlar geçiriyor gibisin.
И мне сложно добираться до работы. Ты тоже выглядишь уставшей. Папе от этого очень плохо.
Anneanne tarafından büyük dayım. Açgözlünün tekidir.
Ужасная ситуация - он мой служащий и двоюродный дед.
Neden Hokkaido'dayım diye yalan söyledin?
что Вы на Хоккайдо?
Ama şu anda Busan'dayım ve oraya gelemem.
Но сейчас я в Пусане, не могу приехать пока.
- Yukarıdayım canım!
Я наверху, родной.
Ben şu an Michigan'dayım ve...
Итак, я в Мичигане. и...
Şu an Verona'dayım.
Сейчас я в Вероне.
Siena'dayım ben de.
Хорошо. Я сейчас в Сиене.
Sonra da ikinci sığınağa saldırdım ve 3 tankı da yok ettim, tabii Alman ordusunu tek başıma durdurmadan önce, - sonra da bir baktım ki Fransa'dayım.
... Тогда я напал на второй бункер и подбил еще три танка и сдерживал немцев без посторонней помощи, только я застрял во Франции.
Anlayışımın ötesindeki nedenler yüzünden bıçağı olmayan ve ortalıkta dolaşan bir bunağın tavsiyesine uyduk. Bu yüzden yine bu fıçıdayım ve fırtınada kaybolmuş durumdayız.
По причинам, мне неведомым, мы послушались безумного старикашку, который не бреется и разгуливает в старом халате.
Hayır, aslında Empire'dayım.
Нет, я в Empire
Bilirsin, ben etmeliyim, Kariyer günü dinleme olmak
You know, I'm supposed to be listening to career day,
Sanırım sadece birinin diliyorum istedi miydi kariyer gün yapın.
I guess I just wish that somebody Would have asked me to do career day.
Aşağıdayım.
Я здесь - внизу.
Londra'dayım, Danielle.
Я нахожусь в Лондоне, Даниэль
Nasıl mı kızımı büyütüp bu hastanenin Satın Alma Dairesi Başkanı olarak çalışıp kendi adımla Doris Day şarkılarını seslendirdiğim bir albüm çıkarıyorum?
Как у меня получается? Воспитывать дочку... работать начальником отдела снабжения этой больницы, и выпускать диск с перепевками Doris Day на своем собственном лейбле?
"Şu an Amazon'dayım."
Только голос за кадром.
Beni hiç tanımıyorsun. Hiç yanımda olmadığın için suçluluk hissediyorsun diye kendini iki günlük bebek için feda etmene izin vermeyeceğim.
And I'm not gonna let you martyr yourself for a two-day-old infant just because you feel guilty because you weren't around for me.
Dayın bunu kaçırır mıydı sence?
И ты думаешь, что твой дядя пропустил бы эту игру?
Bir dahaki sefere dayının aracılığıyla mı geleceksin?
В следующий раз вас представит семья дядюшки?
- Hâlâ Chicago'dayım.
- Всё ещё в Чикаго.