Deve traduction Russe
460 traduction parallèle
Deve falan da görmedim hiç.
И я не видел ни одного верблюда.
Görüyorsunuz bir yıldız öldüğünde kırmızı bir deve dönüşür.
Когда звёзды умирают, они становятся красными гигантами.
Ya şu Jack'in öldürdüğü deve ne demeli.
Пoмнишь вeликaнa, кoтopoгo yбил Джeк?
Deve tüyü olanları gösterin.
Из верблюжьей шерсти.
Deve tüyünden olanlar ama buna bir dokunun, kaşe.
Вот пальто из верблюжьей шерсти, а это из викуньи.
- Deve tüyü iyi.
- Из верблюжьей шерсти.
Seni yaşlı keçi, seni piç, seni uzun burunlu deve!
Старый козел, верблюд долгоносый.
Takım elbise! Deve tüyü palto!
Это же я купила тебе все эти шмотки : костюм, пиджак.
Geldiklerinde böyle değillerdi. Lula Mae çok sıskaydı ve kilo aldı, kardeşi de adeta bir deve dönüştü.
Эта женщина немного округлилась, а еe брат превратился в гиганта, и они были совершенно не похожи на себя самих, когда появились у нас.
Deve üstünde iyidir.
В этом хорошо ездить. Попробуй.
1000 deve demek.
Это тысяча верблюдов.
Deve sakat.
Верблюд хромой.
Hamile bir deve gibi iki büklüm ofisime gelme.
Не сутультесь, как беременный верблюд. Смирно!
Her birinizin bana herhâlde bir deve borcu vardır.
Ведь каждый из вас мне, наверное, по верблюду должен.
İsteyene bir deve daha hibe edebilirim.
Я вам могу еще по верблюду подарить!
Deve kuşu başını kuma gömer bazen de bayrağa.
Австриец прячет голову в свой флаг, как страус в песок.
Deve adı gibi.
- Хорошо! - Как верблюда.
Benzine deve sidiği takviyesi yapıyordu. O benzindi altı üstü... Bunlar çocuk.
- То бензин, а то дети...
- Kötü deve olman gerekmezdi!
Вы поставили не на того верблюда.
- Bu sinirli deve tekniği
Если это так важно, то "Стиль богомола".
Ufacık bir kazada bile insanlar pireyi deve yapar.
Кажется, все придают столько значения этому небольшому происшествию.
Büyük kütleli güneşler, milyarlarca yıl içinde kırmızı deve evrimleşir.
Массивные звезды могут достичь стадии красного гиганта всего за несколько миллионов лет.
- Deve.
Верблюд.
İnsanlar mitolojideki Titanlar gibi olurdu. Hepsi birer deve dönüşürdü.
Люди стали бы настоящими титанами огромного роста.
Bu 500 $'lık deve tüyü bir ceket.
Это $ 500 пальто из верблюжей шерсти.
Bu deve hiç de rahat değil.
На этом верблюде неудобно сидеть.
Deve yok!
Никаких верблюдов!
Sallah, deve yok dedim, beş deve var! Saymayı bilmiyor musun?
Саллах, я же сказал : никаких верблюдов, а ты пригнал пятерых.
Sen "geek" sin, deve nefesli.
Ёто ты ботан, верблюжий рот.
Yüzüğümü deve verdim.
Я отдал своё кольцо Великану.
Çirkin dilenciler, kaba insanlar kılıksızlar, deve boyunlular..
Скверные сквалыжники невоспитанные, оборванцы, нищие..
kendimi bir deve sürücüsü gibi hissediyorum
Чувствую себя каким-то ботаником.
Nil nehri kokuyordu ve at sinekleri gerçekten büyüktü olağanüstü gerçekten olağanüstü ee, Selma'da Mısır'dan hiç hoşlanmamıştı bir deve ona tükürdü ah evet, çok zor bir şey.
От Нила воняет, а слепни там огромные. Чудесно, просто чудесно. Сельме тоже не понравилось в Египте.
Hey, Dieter. Bu deve çişini ne zaman atacaksın?
Эй, Толстый, когда ты уже прикончишь эту бутылку?
Bir düdük gibi temiz, deve dikeni gibi keskin. - Tüm Westminster'ın en iyisi. Evet!
Ловкий парень и чистый, как снег лучший в Вестминстере человек!
Yıldız. Deve. " - Anlaşılmaz bu, hele" deve ".
- Невразумительно, особенно верблюд.
- Deve kendi kamburunu görmezmiş.
Верблюд никогда не увидит свой горб
- Gerek yok. Sadece deve gitsin.
- Просто уберите верблюда.
O komisyona ihtiyacın vardı ama, bölgesel bir deve reklamıyla Reebok'ı dize getiremezdik.
Понимаю, тебе нужны были деньги. Но это же не Рибок.
Evet, pirelerin deve olmasına müsaade etmezdi. Çünkü o hayatta en önemli şeyin ne olduğunu bilirdi. Aile!
Да, он не позволял маленьким проблемам становиться большими... потому что он знал что самое важное в жизни : семья.
Bir deve kadar seks gücüm var.
Я в сексе как верблюд.
Pireyi deve yapmıyor muyuz?
Мы делаем из мухи слона.
Yani, şu içinde bulunduğumuz duruma bak! Irak'daki şu deve sikicisinin yaptığına bir bak!
Пoсмoтpи, чтo сейчaс пpoисxoдит с этим веpблюдoёбoм в Иpaке.
Başlarına havlu bağlamış, bir avuç deve çobanı,... bir Sovyet Tankında geri vites arıyorlar...
Ищут зaднюю пеpедaчу нa сoветскoм тaнке.
Deve hörgücü.
- Верблюжий горб.
Deve hörgücü.
Верблюжий горб.
Deve bizi sürükledi.
Мы его ловили.
Ama bir deve ya da benzer bir şey bırakmışlar.
Оставили верблюда,..... как мнекажется.
Seni deve kılıklı!
Вот, черт, черт.
Deve yılandan sakınsın!
А это "Змеиный кулак".
"Deve yılanı yakalar".
"Стиль богомола".