English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Russe / [ D ] / Dışarı mı

Dışarı mı traduction Russe

9,263 traduction parallèle
- Kapıları açıp onları dışarı mı salacaktınız?
Открыть двери и освободить их?
Dışarı mı çıktı?
Что, как ушла?
Dışarı mı çıkıyorsun hocam?
учитель?
Burada oturup seni dinleyerek ölmektense şansımı dışarıda denemeyi yeğlerim.
Я скорее свалю отсюда на все 4 стороны чем умру здесь, слушая ТЕБЯ.
Adamlarımız dışarıda bir yerlerde ve bizi bekliyorlar Wulfhere.
За болотами есть люди, они ждут.
Dışarı çıkmayın. Gözümle yaptığım Susano'o olmazsa siz de onun genjutsusuna yakalanacaksınız!
Не выходите сейчас. вы попадёте под его генджуцу!
Dışarıda, yüzden fazla ajanımızın ölümüne sebep olacak listeyi satan biri var.
Могут погибнуть больше 100 агентов из-за продажи кем-то того списка.
Ama sana şunları anlatayım ben küçük bir kız iken Amancio tüm ailemi katletti ve beni köyümden dışarı götürdü.
Но позволь мне рассказать тебе о моем детстве. Амансио Мальвадо убил всю мою семью и забрал меня из дома.
Ve hayır o pencere açık değildi. Ya ben sandalyeyi dışarıya atsaydım, aman Tanrım.
Если бы я бросила стул, или, о Боже, уронила бы салфетку, это было бы во всех заголовках.
Scott'a adêt dönemimde, bütün gece dışarıda olacağımı söyledim.
Я сказала Скотту, что буду Всю ночь одна, у меня "женские" дни.
Paula ve benim, dışarıda küçük bir anlaşmazlığımız vardı.
У меня и Паулы были небольшие разногласия.
Bob dışarı adım bile atamaz.
Боб даже из двери не выйдет.
Salondan dışarıya ikinci adımını attığında Jake'i öldürecek.
И убьет Джейка, как только тот выйдет из зала.
Eğer benim babam ölseydi ve dışarıda onun yaptığı bir şeyler olduğunu öğrenseydim sanırım görmezden gelemezdim.
Если бы мой отец был мёртв, а я узнал, что он создал нечто, не думаю, что мог бы это игнорировать.
Bak. Eğer ölmenizi isteseydim sizi dışarıdaki zombilerle başbaşa bırakırdım.
Послушайте, желай я вам смерти оставил бы на съедение зомби.
Dışarıdaki sıfırcıların hepsi aşıyı uyguladığım herkes artık senin kontrolünde.
Все члены Зеро которым я поставил укол, все они под твоим контролем.
Bıraktığım işi dışarıdan devam ettireceğini söyledi.
Сказал, что хочет продолжить мою работу извне.
Dışarıda bir yerde, aramakta olduğumuz 130 yıllık bir korsan hazinesi mi yoksa onu bulmanın anahtarının 40 yıllık bir Betamax kasedinde olması mı.
То, что здесь где-то есть 130летнее пиратское сокровище, которое мы ищем, или что ключ к его нахождению находится на видеозаписи Бетамакс 40 летней давност
Şehirden dışarı çıkmam lazım.
Мне нужно выехать из города.
Dışarıda konuşalım, olur mu?
Давай сначала поговорим, идёт?
- O gün dışarı çıkmış mıydı?
Нет.
- Dışarıdayım.
Да так, гуляю.
Yemek poşetini dahi karıştırdım dışarıda ama köpekten eser yok.
Я даже перетряс пакет закусок, но всё еще не нашел собаку.
Zamanı gelmişti ama ne olursa olsun dışarıda Major olduğunu iddia eden kişinin benim hatırladığım Major ile uzaktan yakından alakası yok.
Но что еще хуже, парень, бродящий поблизости и называющий себя Мэйджором, выглядит совсем не так как Мэйджор, которого я помню.
Sam ve Jake'in katili dışarıdayken evde mi oturacaktım?
Отсиживаться дома, пока убийца Сэма и Джейка на свободе?
Dışarıda bu yaptığımızdan haberi olan birileri olsaydı Davenport böyle bir girişimde bulunup risk almazdı.
Дэвенпорт не рискнёт продолжать, если о плане будут знать посторонние.
Guerrero hakkındaki gerçek ortaya çıkarsa hapse tıktığım herkes dışarı çıkacak, bunun olmasına izin veremem.
Если правда о Герреро всплывёт, все, кого я посадила, выйдут на свободу, и я не могу этого допустить.
İçeri kimin gireceğine bakmaktan dışarı çıktığımı görmediler.
! Охрана больше следит за входящими, так что они не заметили, как я выходила.
Cesetleri dışarı çıkartalım.
Давайте уберем тела.
Benimki de iyi ama çantamı dışarıda bıraktım.
Я в порядке, но сумка осталась снаружи.
Dışarıda çok fazla yırtıcı var adamın biraz daha spesifik olması lazım.
Там много кто из "Тигров", парень, будь конкретней.
Dean dışarıda koruma olmayabilir ama içeride ne kadar şeytanla karşılaşacağımızı bilmiyoruz.
Дин, может, снаружи и слабая охрана, но мы не знаем, сколько демонов мы можем встретить внутри.
Sence dışarıda polis kayıtlarında olmayan şeyler var mıdır?
Ты когда-нибудь думала, что в мире есть твари, твари, против которых полиция бессильна?
Çatlaklardan dışarıya ulaşabilmeye başladım.
Сквозь щели я мог дотянуться.
Ve yardıma ihtiyaçları olan bu zamanda ineklerin doğumuna yardım edecek nasırlı ellerini terli karınlarına bastırarak ve içindekilere derin derin uzanarak ki böylelikle içerideki kandan var olmuş canı serbest bırakacak ve o genç ve masum ruhları Montana'nın şafağının orman renkli sessizliği altında inleyip terlemek için dışarı... çıkartacak.
И в моменты их нужды, она поможет им появиться на свет, нажав на их жаркие бока своими ловкими наученными руками, и достигая глубины их внутренностей, освободит отполированную кровью жизнь изнутри и явит свету свежие и непорочные души, тяжело дышащие и борющиеся за жизнь на морозной тишине Монтаны... на рассвете.
Artık dışarıdayım ve artık beni yerimde başka bir şeytan var parmağı düğmede olan başka biri.
Я ушёл, и вместо меня появился другой дьявол, кто-то другой дёргает за верёвочки.
Cidden, iş yerinde bir sinek girdiğinde pencereyi açıp dışarıya salarım.
Буквально, если бы на работе была муха, я бы погнал её к окну и выпустил.
Gidiyorum, tatlım. Anne, dışarıda bir milyon insan var neredeyse!
Мам, там целая толпа народу!
Anne, dışarıda bir milyon insan falan var, amına koyayım.
Мам, там же дохуя народу!
Sonra ben silahımı indirdiğim, Todd kalan üç pastırma paketini aldı kapıdan dışarı çıktı ve pastırmaları hemen size getirip, sürpriz yaptı.
И пока я в него целился, он спокойно подошёл, взял три оставшиеся пачки, твёрдым шагом вышел за дверь и принёс их вам, ребята, украсив бантиком.
Kızlar, dışarı çıkın, tamam mı?
Девочки, идите наружу.
Murray, onu dışarı mı attın?
Мюррей, ты мусоришь? Полагаю, да.
Dün gece dışarı çıktığımızda telefonuna baktım, Craig. Michael'a attığın mesajları gördüm!
Я заглянул в твой мобильник, когда мы вчера гуляли, ты звал Майка на свидание!
Dışarıda bizim neslimizi tüketmek isteyen düşmanlar var. Ve senin gibi puştlar da onlara yardım ediyor!
У человечества появились враги, которые хотят всех нас уничтожить, а подонки вроде тебя им помогают!
Dışarı çıkar mısınız?
Не могли бы вы выйти из кабинета?
Kusura bakmayın kızlar partiye geç kaldım, dışarıda yeni arkadaşlarımla konuşuyordum.
Привет, извините меня за опознание, девочки. Я просто стояла на улице и болтала с моими новыми подружками,
Onu dışarı çıkartmayı başardım ama babasını kurtaramadım.
Я смог вывести ее, но не смог спасти ее старика.
Dondurucu yağmurda dışarı çıkmıştı. Bir yabancıya yardım ediyordu.
Она была там под ледяным дождем, помогала незнакомцу.
Annenin yardım etmeye çalıştığı delikanlı dışarıda. Senin için de uygunsa saygılarını sunmak istiyor.
Молодой человек, которому ваша мать пыталась помочь, он хочет воздать должное, если вы не против.
Evi mi yoksa dışarıyı mı?
Они в доме, или их просматривают дистанционно?
Biraz hava almak için dışarı çıkacağım.
Нееееет!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]