Ese traduction Russe
213 traduction parallèle
Çok hoş, ese, hoş.
Спокойно, полегче.
ESE 4.2.4 BETA Kullanılarak Oluşturulmuştur. Ripper : black _ milk Elle Düzeltme : black _ milk
* * *
ESE 4.2.1 BETA Kullanılarak Oluşturulmuştur.
"ЭЛЬФ ФИЛЬМ" представляет
Kımılda bakalım, ese *! ( * Meksikalı çetecilere verilen ad )
Работать, мучачо!
O cesaretle zaten onca yükü sırtlanmış bir eşe bunu açıklamak zor.
сложнее объяснить это жене, которая с проблемами справляется так смело.
Yarın akşam yemeğine gel ve eşe dosta bu olayı duyuralım.
Приходи на ужин завтра и мы формально отметим это с нашими друзьями.
Madge gibi bir eşe yapılır mı?
И на Мадж - из всех женщин на свете!
Bayan Jones, bir eşe ihtiyacım yok.
Мисс Джонс, жена мне сейчас никак не нужна.
Neredeyse gerçek bir eşe benzedin.
Говоришь, как жена.
Sadık bir eşe sahip olmak için tek yolun bu olduğunu söylüyor.
- Зачем? Говорит - это единственный способ заполучить верную жену.
Geçici bir eşe ihtiyacım var, on beş yirmi dakikalığına.
Жена мне нужна ненадолго, минут на 15-20.
ESE 4.2.1 BETA Kullanılarak Oluşturulmuştur.
МАУРИЦИО ЛОДИ-ФЕ представляет Фильм производства "МАРС ФИЛЬМ ПРОДЮКСЬОН"
İyi bir eşe ve eve sahipsin, bu yaştan sonra insan daha ne ister ki?
'ороша € жена, хороший дом, что еще надо человеку, чтобы встретить старость?
Eşe ihtiyaç duyarsam, bir tane satın alacağım!
А понадобится мне жена, я её куплю!
- Bir eşe ve bir kıza.
- А Жена, дочь.
- Babamın yeni bir eşe ihtiyacı var.
- Моему папе нужна новая жена.
Dinleyin : "Noel akşamında çocuğun biri arayıp... " babasının yeni bir eşe ihtiyacı olduğunu söylediğinde telefonlar kitlenmiş. "
"В канун Рождества телефонная сеть была перегружена, мальчик сообщил по радио, что его отцу нужна жена".
Bu kader. O boşanmış, biz bu işi yapmak istemiyoruz, senin yeni bir eşe ihtiyacın var.
Она разведена, тебе нужна жена, мы не хотим переделывать.
- Ve benim bir eşe ihtiyacım olduğunu söylemiş.
- Говорит, что мне нужна жена.
Zengin ve bekar bir adamın mutlaka bir eşe ihtiyacı vardır.
Любому богатому холостяку непременно нужна жена.
Evet belki çılgın olabilirim ama evli olan bir adamın Prens Geyik olduğu sürece yeni bir eşe hazır olduğunu fark ettim.
Может я сумасшедший, но я думаю что парень, который был женат так долго, был готов к новой жене. Конечно, Принцесса Грейс красавица и все это... но она уже теряла свою внешность.
Vücut aynı eşe kimyasal üretmekten vazgeçer.
В какой-то момент один партнёр перестаёт вырабатывать химические вещества для другого парнётра.
Tanrım, Frankenştayn'ın gelinine biraz ruj sürünce, harika bir eşe dönüşmüyor, değil mi?
Слой помады не превратит невесту Франкенштейна в прекрасную принцессу, так ведь?
Eşe ihtiyacı yok mu?
Ему что, не нужна подруга?
Sadece eşe dosta ve Frankfurter'e söyledim.
Я сказал только семье, друзьям и Франкфуртеру.
Bay Kim, yemek konusunda böyle hünerli bir eşe sahip olduğu için çok şanslı.
Ким наверное счасливчик, раз у него такая талантливая жена на кухне.
- İhanetine karşılık olarak. Bir eşe, aldattığı için dava açamazsınız.
- Вы судите не за измену, а за вандализм.
Ve, Dr. T sakıncası yoksa..... bir şey söyleyeceğim, bir eşe ihtiyacınız var.
Доктор Ти,... если вы не против, я добавлю вам нужна жена.
Sizin bir eşe ihtiyacınız var.
Вам очень нужна жена.
Hem de iyi bir eşe...
Хорошая жена, которая будет дарить вам ту же любовь,... что вы дарите людям.
Sizin de size önem verecek hayran olacak bir eşe ihtiyacınız var.
Вам нужна жена, которая будет заботиться о вас, которая будет вас обожать.
Her erkeğin bir eşe ihtiyacı vardır, bu bana söylediğin şey değil mi?
Мужчине нужна жена, разве не ты говорил мне об этом?
Efendim, böyle güzel bir eşe sahip olduğunuz için, ne kadar şanslı olduğunuzu söyleyebilir myim?
Сер, вы счастливый человек, потому что у вас такая прекрасная жена.
Sanırım o ölene kadar, Helen gibi bir eşe sahip olduğum için ne kadar şanslı olduğumu fark etmemiştim.
Наверно, я даже не представлял, как мне везло с такой женой, как Хелен пока она не умерла.
Bir eşe benziyor.
Этакая "жена".
Seni bu sefaletten kurtaracak çok çalışan bir eşe ihtiyacın var.
Тебе нужна работящая жена, чтобы выбраться из нужды.
Tek bir eşe karar kılmadan önce mümkün olduğu kadar... farklı insanlar arasından seçim yapma ihtiyacı.
Желание изведать как можно больше нового перед тем как посвятить себя кому-то одному.
- Canın cehenneme, pislik.
- Поцелуй меня в зад, ése.
Söylediklerin gerçek mi?
Эй, ése, ты это серьезно насчет награды?
Sana söylüyorum!
Эй, ése, я с тобой разговариваю!
Hey, ése.
Эй, чувак.
Fransız mahkemeleri vesayeti Fransız eşe verir.
Французский суд обычно предпочитает французского родителя.
Eşe nafaka verilmeyecektir.
Что касается выплаты алиментов одной из сторон, то супруги утверждают, что их доходы приблизительно равны, так что в алиментах нет необходимости.
Hem de nasıl duydum! Bu her zaman vicdanımı sızlattı. Ama bir eşe sahip olmayı seven erkekler var!
Вот скажи мне, ты видишь каждый день на работе счастливую улыбку Наоко?
Para kazanmak Bir eşe ve çocuklara bakmak
Кто, и днем и ночью, должен бороться за жизнь? Кормить его жену и детей?
- Eşe dosta zararım dokunur.
- Бывало и хуже.
Benim bir eşe ihtiyacım var.
- Мне нужен партнер.
Bir eşe mi?
- Партнер?
Uh, nasıl bir eşe?
В каком смысле?
Pompey'in yeni bir eşe ihtiyacı olacak.
Помпею нужна новая жена.
- Böylesi seçkin bir eşe sahip olduğun için çok gurur duyuyor olmalısın, değil mi?
- Вы должно быть так гордитесь своей выдающейся женой, да?