English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Russe / [ E ] / Explain

Explain traduction Russe

32 traduction parallèle
# Please let me explain #
Please let me explain
# I tried to explain #
I tried to explain
Bunu açıklağamam
I can't explain "zat."
- Ona ben acıklarım.
- I will explain it to her.
Bugün neden işle ilgili bir olaya katılmadığımla ilgili bir yalan.
I need a good lie to explain why I wasn't at a work thing today.
O zaman bu düğümü kesmek gerekecektir ki bunun ne anlama geleceğini size benim açıklamama gerek yoktur.
"И затем будет необходимо разрубить этот узел... " And then it will be necessary to cut that knot... "... и то что это означало-бы, - не мне вам объяснять. " "... and what that would mean is not for me to explain to you. "
Vietnam'ı ve neyle yüz yüze olduğumuzu açıklamak sence hata mı?
Ты думаешь : это ошибка - объясняться насчёт Вьетнама и того с чем мы там столкнулись? Do you think it is a mistake to explain about Vietnam and what we're faced with?
1980'lerde Japonya öyleydi. Peki geçen yıl üretimin Çin'de yüzde 17 artarken Amerika'da yalnızca yüzde 8 artış göstermesini nasıl açıklıyorsun?
How then do you explain that in the past year manufacturing in China has risen by 17 %, and in the U.S. It has only risen by 8 %?
Bu, hâlâ o gece neden stüdyoya gittiğinizi açıklamıyor.
But that still doesn't explain why you went back to the studio that night.
Bu yüzden telefonu kapalı olabilir.
Uh-huh. Yeah, that would explain her phone being turned off.
Ganz'ın hücre arkadaşıysa bu parmak izini açıklar.
If he shared a cell with Ganz, that could explain the print.
Prensip olarak, espirilerini açıklamaya gerek duymamalısın.
A-as a rule of thumb, you shouldn't have to explain your jokes.
Daha sakin bir yerde açıklamayı tercih ederim, odanda mesela?
Oh, I'll be more than happy to explain in a quieter place. How's your room? No, no.
Shane.
Shane. Let me explain.
Ben... Ben açıklamaya çalıştım.
I tried to explain to you.
Açıklamaya çalışayım, Michelle.
Let me try to explain, Michelle.
Parmak izini açıkla!
Explain the bloody print!
Takım elbiseni ve saç jöleni açıkla.
Explain your pinstripes and hair gel.
Her şeyi açıklayabilirim.
I can explain everything.
Karına açıkla her şeyi.
Explain it to your wife.
See if we can get your apparition to explain himself.
Посмотрим, сможем ли мы заставить твоего двойника объясниться.
Dur, bırak başsavcı Spencer'a bir açıklama yapayım.
Wait, let me explain to DA Spencer.
Kalp sorunu hâlâ devam ediyorduysa,.. ... bu durum kontrolsüz düşüşünü açıklayabilir.
And if he still had a heart condition, it would explain him dropping without breaking his fall.
Ama birinin onu kudzulara atmasını açıklamaz.
But it wouldn't explain why someone would dump him into a pile of kudzu.
açıklamama izin ver!
Let me explain!
Şarkıyı açıklayabilir ama, bir nostaljik girişim.
It could explain the song, a nostalgic ploy.
- Açıklayabilirim.
- I can explain.
Çocuğun kadınlardan aşırı nefret eğilimlerini açıklayabilir.
This might explain the son's extreme misogynistic tendencies.
Care to explain to my friend and I why you are indeed painting with human blood?
Потрудись объяснить моим друзьям и мне почему ты на самом деле используешь человеческую кровь?
Evet.
Can you explain that?
Sana bu işin nasıl yürüdüğünü anlatayım.
So let me explain how this works.
- Tamam.
- that can explain why he got killed. - Okay.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]