Farkında mısın traduction Russe
3,101 traduction parallèle
Çocukların karşısında bir silah ve kılıçla durduğunuzun farkında mısınız?
Вы хоть понимаете, что угрожаете детям пистолетом и мечом?
Bunun farkında mısın?
Ты это понимаешь?
Burada olman ne kadar tehlikeli farkında mısın?
Ты знаешь, как опасно то, что ты находишься здесь сейчас?
Senin James'le ve şu ağıyla olan işinin bana ne kadara patladığının farkında mısın sen?
Ты хоть понимаешь, чего мне стоила твоя работа с Джеймсом и его сетью?
Beni ne kadar hayal kırıklığına uğrattığının farkında mısın?
Ты хоть понимаешь, как сильно ты меня разочаровал?
Cara, John'un özel eşyalarını karıştırdığının farkında mısın?
Кара, ты осознаешь, что роешься в личных вещах Джона?
Kaç tane angajman kuralını çiğnediğinin farkında mısın?
- Ты знаешь, сколько правил боя ты только что нарушил?
Ben de yas tutuyorum bilmem farkında mısın?
Знаете, я тоже в трауре. Это была моя мама!
Ama 12 cevapsız çağrın olduğunun farkında mısın Stephen?
Но ты в курсе, что у тебя 12 пропущенных звонков, Стивен?
Bayım, sarı çizgiyi geçtiğinizin farkında mısınız?
Сэр, вы знаете, что только что нарушили правила?
Bunun resmen intihar etmek olduğunun farkında mısın?
Ты понимаешь, насколько самоубийственно сумасшедшим это было?
Ne kadar sefil olduğunun farkında mısın?
Ты хоть представляешь, как жутко все это звучит?
Farkında mısınız bilmem ama bir güvenlik sorununuz var.
Последний случай показывает, что у вас проблемы с охраной.
Tehlike çanlarını çalmak istemem ama gömleğinin kan içinde olduğunun farkında mısın?
Мм, только не нервничайте, но вы знаете, что ваша рубашка пропитана кровью?
Nerede olduğumuzun farkında mısın?
Ты понимаешь где мы?
Az önce ne yaptığının farkında mısın?
Ты... понимаешь, что ты только что сделал?
Alamo'daki herkesin öldüğünün farkında mısın?
Ты же понимаешь, что все они умерли?
Tek bir gecede hem diri diri yakılıyordun hem de boğuluyordun, farkında mısın?
Ты вообще понимаешь, что едва не сожгла себя заживо и не утонула в одну ночь?
Son yüz yılda iyiden iyiye ketum olduğunun farkında mısın?
Могла ли ты стать еще упрямее за последние сто лет?
Cimri mi? Buradaki tehlikenin ne olduğunun farkında mısın?
что сейчас на кону?
Bunu yapmazsan ona ne olacağının farkında mısın?
если вы этого не сделаете?
Hayatım, sen ona evlilik teklif ettikten sonra bile onunla birlikte olduğunun farkında mısın?
Дорогой, ты разве не знал, что после того как ты сделал ей предложение, она продолжала спать с ним?
Farkında mısın, evlilik teklifinden beri ilk kez yalnız kaldık.
Знаешь, мы впервые остались наедине с тех пор, как ты сделал мне предложение.
İkimizin de ipte olduğumuzun farkında mısın?
Ты понимаешь, что мы ходим по лезвию ножа?
Bağımsızlık Savaşı'nın yüzde 2'nin altında başladığının farkında mısın?
Ты хоть понимаешь, что война за независимость США началась менее, чем из-за 2 процентов?
Bundan çıkan foton emisyonunun miktarını bilmediğimizin farkında mısın?
Ты понимаешь, что мы не знаем поток выброса фотонов, исходящего из этой... Хорошо.
- Ne yaptığının farkında mısın?
- Ты хоть понимаешь, что ты натворила?
Vince, neler yaşadığımın farkında mısın?
Винс, ты понимаешь, через что я прошла?
Suyun altında ne kadar kaldın farkında mısın?
Ты знаешь, сколько ты находился под водой?
- Neal, ne yaptığının farkında mısın sen?
Нил, ты понимаешь, что ты наделал? Да.
Karşılaşacağın suçların farkında mısın?
Вы понимаете, в чем вас обвиняют?
Lee... Ceketinin ters yüz olduğunun farkında mısın?
Ли... ты ведь понимаешь, что ты надел свою куртку наизнанку?
Farkında mısın bilmiyorum ama çok fazla şey istiyorsun.
Я не знаю, если вы понимаете, но вы просите много.
Asıl sen farkında mısın bilmiyorum, rica etmiyorum.
Я не знаю, если вы понимаете, но я не прошу.
Asıl sen farkında mısın bilmiyorum, rica etmiyorum.
Я не знаю, если ты заметил, но я не спрашиваю
Okula giden bir çocuğun yılda ortalama 67 kilo çöp bıraktığının farkında mısın?
Ты понимаешь, что среднестатистический школьник производит 30 килограммов мусора в год?
Birleşik Devletlerde sivillerin en fazla yüzdede silah sahibi olduğunu farkında mısın?
Вы знаете, что в Соединенных Штатах самый высокий процент владельцев оружия среди населения...
Bunu benim için ne kadar zorlaştırıyorsunuz, farkında mısınız?
Вы хоть осознаете, как мне тяжело это делать?
Kiminle konuştuğunun farkında mısın sen?
Ты хоть представляешь, с кем ты говоришь? Да.
Bizi ne gibi pisliğin içine soktuğunun farkında mısın?
Ты представляешь, через что ты заставил нас пройти?
Onun polis arabalarına binlerce dolarlık önemli bir zarar verdiğinin farkında mısınız?
Но вы понимаете, что он нанёс материальный ущерб на тысячи долларов, повредив полицейские машины.
Nerede durduğunun farkında mısın?
Посмотри, где ты стоишь.
Az önce ne yaptığının farkında mısın?
Ты понимаешь, что ты наделал?
Farkında mısın?
Знаешь что?
Eğer tekrar servise dönersem ne kadar salak olacağımın farkında mısınız?
Вообразите, как глупо я буду выглядеть, если снова буду на нём ездить.
Okul servisine geri dönersem ne kadar salak olacağımın farkında mısınız?
Понимаете, какой дурой я буду выглядеть, когда вернусь к автобусу?
Farkında olmadığın hâlde Neal ve ekibine bu hikâye konusunda yardım edebilecek bir bilgiye sahipsin ve eminim ki... Eminim ki bunu anlatmış olmayı tercih edersin.
У тебя есть информация, и ты даже представить себе не можешь, что она поможет Нилу и его команде с историей, которую я уверена, ты бы хотела рассказать сама
Onu ameliyat öncesi prosedürler için aldığımızda kolundaki sondanın etrafında alışık olmadığımız miktarda kan olduğunu fark ettim.
Когда он был в предоперационной, я обратила внимание на нехарактерный уровень крови сформировавшийся вокруг катетера на его руке.
Mastadon memeli fosillerine yeni bir tür eklemeyi düşünüyoruz... M. Matthewi. Fakat paleontologlar M. Americanum. ile... arasında pek fark göremediklerinden bu yeni tür kendi sınıflandırmalarına tehdit olarak görüyorlar.
Итак, мы полагаем добавить нового мастодонта в коллекцию млекопитающихся ископаемых.
Her zaman çıplak geziyor, eşyalarını etrafta bırakıyor, kişisel sınırlarımızın farkında değil.
Потому что супер все время голая. Оставляет свои вещи везде, И не имеет понятия о личных границах.
Kusmuk dışında başka bir şeyin farkına vardın mı?
Есть новости помимо того, что тебя облевали?