Feels traduction Russe
34 traduction parallèle
Evet. Gerçekten mi?
It feels like something that kind of,
# Sanki vahşi batıda yaşıyor gibiyim
It feels like I'm living in the wild, Wild West
Mmm... that feels good.
Ммм, как приятно
-? Feels like L.A.? -?
- чувствуется Лос-Анжелес.
Feels real hood.?
- Действительно накрывает.
Cennette olmak böyle bir his olsa gerek.
This is what heaven feels like.
Hiçbirisi gerçek hissettirmiyor.
None of it feels real.
Evimi, arkadaşlarımı sahip olduğum her şeyi geride bıraktım. Onun yüzünü tekrardan görmeme değecek hiçbir şey yoktu.
Но прямо сейчас it kind of feels like what they talk about in junior high, как первая любовь, которой у меня никогда не было.
# # # oh, it feels so good # # # # # # to have you by my side on a Sunday morning # # # # # # let's work together, baby, yeah. # # #
♪ oh, it feels so good ♪ to have you by my side on a Sunday morning ♪ let's work together, baby, yeah. ♪
Çok güzel oluyor. Öyle değil mi?
And it feels good, doesn't it?
- Bana yapmışsın gibi geliyor, Zoe.
Well, it sure feels like you did, Zoe.
İzleyiciyle olan ilişkim gibi hissettiriyor.
It feels like the relationship I have with the audience.
Nasıl hissettirdiğine inanamazsın.
You can't believe what this feels like.
You don't know how it feels to be me
"You don't know how it feels" "to be me"
You don't know how it feels
"You don't know how it feels"
Çok anormal hissettiriyor.
Feels so abnormal.
İdrarım çok fena.
My urine feels so daggery.
Frank bu fotoğrafları görünce ne hissedecek merak ediyorum?
Wonder how Frank feels about these photos?
Bayan Patmore, genç bir adamın benimle flört etmesi nasıl bir bilseniz...
Mrs Patmore, if you knew what it feels like to have a young man keento court me...
Rüşvet gibi hissediyorum.
Feels like a shakedown.
Yanlış geliyor.
This feels wrong.
d ilk kez gibi hissediyorum d d ilk seferki gibi hissediyorum d d ilk kez gibi hissediyorum d
♪ it feels like the first time ♪ ( Шон подражает ударнику ) ♪ it feels like the very first time ♪
Neşelendirici ama bir o kadar da korkutucu olan gerçek şu ki hiçbir şey, kanunun uygulanmasının vereceği hissi veremez.
The exhilarating and terrifying truth is that nothing adequately prepares you for how it feels to uphold the law.
Bu cidden rahatsız hisssettiriyor.
That, uh, feels really uncomfortable.
Bence kendisinin ya da bir sevdiğinin başına gelen kılpayı kurtulmayı canlandırıyor.
To me it feels like he's re-enacting, playing out versions of a near-miss that happened to him or a loved one.
- İyi hissettiriyor, öyle değil mi?
That's feels good, doesn't it? Not really.
"Feels good." Hit şarkı ulan.
"Хорошо" Это чёртов хит.
Feels So Good, Chuck Mangione, 1977.
"Feels so Good", Чак Манджони, 1977 год.
Feels So Good, listeye 1978'de girmiş olsa da albüm Aralık, 1977'de çıkmıştı.
"Feels so Good" попала в хит-парады в 1978 году, но альбом вышел в декабре 1977 года.
Sonmuş gibi hissediyorum.
Feels like the end.
This time, it feels like he may never forgive me.
В этот раз, это так, как будто он может никогда не простить меня.
Müthiş hissettiriyor.
Feels wonderful.
Alışıyorsun.
- Oh, this feels so nice.
Biz, A...
♪ it feels like the very first time ♪