Finish traduction Russe

- Yemeğini bitir.

- finish Еды.

Çocuklarla birlikte bitireceğim.

I'M GONNA FINISH UP WITH THE KIDS.

Şimdi gerçekten sağlam bitireceğiz.

NOW WE'RE GONNA FINISH UP STRONG.

İşte bu yüzden finish'e geldiğimde insanlar beni alkışlıyordu.

Вот почему в конце все мне апплодировали.

Bu konuşmayı, yarın bitirsek olur mu acaba?

Is there any way we could finish this conversation tomorrow?

Musketeer's Cat finish için sprinte kalkıyor.

Мушкетер Кэт выходит на финишную прямую.

"concluded" kelimesi temel olarak "to finish" ile aynı anlama gelmektedir.

now the word "concluded" is basically the same as "to finish" something.

Adamlarimizdan biri müdahalede bulundu ben isini bitirmeden evvel bacagina bir mizrak sapladi.

one of our man is a feared and has planted a spear in the leg, before I could finish it. Один из наших людей испугался, схватил копьё и вонзил ему в ногу прежде чем я смог прикончить его. всадил ему копьё в ногу прежде чем я смог прикончить его.

Hallettiniz mi?

You finish it?

O aşağılık herifin işini bitir, yoksa kazalar olabilir.

Finish this fucknut, or accidents can, and will happen.

Sadece benim bir şey dememi bekliyorsunuz ve sonra kendiniz devam ediyorsunuz.

Y-You're just waiting for me to finish so you can say your next thing.

Bitirmem gereken başvurular var.

I have some applications to finish.

Vaka bitince.

After we finish the case.

Önce şunu bitireyim, olur mu canım?

- No, no. Let-let me just finish here, honey, okay?

Yea, Sadece bir kaç ufak tefek düzenleme kal...

Yeah, we just got to finish up a few quick, little thi...

Bu raporu Bölge Savcısı için bitirmeliyim.

I've got to finish this report for the DA.

Şarkıyı bitir.

Finish the song.

Bak, eğer bitirirsen, sonrasında beni ara.

Look, if you finish it, give me a call if you want.

- Referre. - Katrina, finish it!

Катрина, продолжай!

Çayını bitir ve dinlen biraz.

Better finish your tea and get some rest.

O öğlen, Henry Ford arabalarının... yarışı ilk 3'te bitirişini izledi.

That afternoon, Henry Ford watched his cars cruise home to a spectacular one-two-three finish.

O kalbi tartacak mısın artık?

You'll finish weighing that heart?

Finish ( bitmek ).

Finish

Finish. ( ders anlatıyor )

Конец