Focus traduction Russe
61 traduction parallèle
Geçen bölümde gördüğümüz gibi,... tüketici eğilimlerini anlamak için yeni yollar geliştirmişlerdi. En başta da focus grubu geliyordu. Burada tüketiciler ürünler hakkında duygularını serbestçe dile getiriyorlardı.
И, как было показано в предыдущей серии, они создали новые способы понимания мотивов потребителя, в основном с помощью фокус-групп, в которых потребители высказывали свои чувства о товарах посредством свободных ассоциаций.
Ama asıl sorun,... focus gruplarına bu dışavurumcu bireylerin artık pek katılmamasıydı.
Но проблема была в том, что очень мало ярких личностей принимало участие в фокус группах.
50'lerde Freudiyen psikanalistler tarafından geliştirilen focus grubu yöntemi,... daha yeni ve etkili bir şekilde uygulanıyordu.
И старый метод фокус-групп, созданный психоаналитиками-фрейдистами в 50-е годы использовался новым и более действенным образом.
Focus grubun esas amacı, az çeşitli çok sayıda ürünü satmak için insanları baştan çıkarmanın yollarını bulmaktı.
Первичной целью фокус-групп было найти способы соблазнить людей покупать ограниченный ассортимент товаров массового производства.
Ama şimdi focus grubu farklı bir şekilde kullanılıyordu ; ... yaşam tarzı gruplarının asıl hislerini keşfetmek için. Ve böylece, bu grupların kendilerini nasıl görüyorlarsa o şekilde ifade etmesine vesile olan yeni ürün çeşitleri yaratılacaktı.
Но теперь фокус-группы использовались по-другому, чтобы выяснить внутренние чувства групп различный стилей жизни и из этого создать совершенно новые множества товаров, которые бы позволили этим группам выразить свою индивидуальность как они её чувствовали.
Hayır. Ama bize bir Ford Focus kiralayacaklar.
Но они собираются арендовать нам Форд Фокус.
Özellikle senin Ford Focus'unu patlatmaya çalışan teröristler bunlar.
А террористы собираются взорвать именно ваш Ford Focus.
Focus Features'ın mı?
В "Фокус Фьючерс"?
Sonra üzerlerini değiştirirler ve Ford Focus'larına geri dönerler.
Затем они переодеваются и садятся обратно в Форд Фокус.
Focus yerine hissediyorum ne görüyorsun ne.
Сосредоточьтесь на чувствах, а не на зрении.
Focus yerine hissediyorum ne görüyorsunuz ne
Сосредоточьтесь на чувствах, а не на зрении...
Infiniti'mi başka güzel bir arabayla da takas edebilirim. Mesela sıfır bir Ford Focus'la. Ve 20.000 dolarımı geri alırım.
Никто не мешает обменять Infiniti на крутую машину - - вроде Ford Focus с нулевым пробегом, - - и выручить тысяч двадцать долларов!
Mandy Bronson'a yoğunlaşmalıyız.
We need to focus on Mandy Bronson
Polis Ford Focus'unun bagajında samuray kılıcı buldu, yanında ayakkabılar ve Sanders ve Upson'ın habersizce çekilmiş yüzlerce fotoğrafı vardı.
В багажнике его машины полицией был обнаружен самурайский меч, пара окровавленных кросовок, а также камера с массой фотографий Сандерс и Апсона взятой без их ведома.
Ford Focus RS500. Ve hiç dalga geçmeyelim harika bir araba.
Это Ford Focus RS500 и не сомневайтесь... он великолепен.
265 km / h demektir ki bu Ford Focus BMW M5'ten 15 km / h daha hızlı.
165 — это означает что Ford Focus на 10 миль в час ( 16км / ч ) быстрее чем BMW M5.
Ford'un Focus'ta kullandığı 2.5 litrelik turbolu motorun tamamen aynısını kullanıyor. Ama bunda her şey 27'ye 86'ya ya da 109'a ayarlanmış, çünkü farklı bir şekilde 400 beygir güç üretiyor.
Ну, здесь такой же 2,5 литровый турбированый движок который Ford использует в "заряженном" Focus, но здесь его мощность увеличена на 27... или 86 или 109 потому что он выдаёт, что то практически не отличимое от,
Ama benim tahminimce onu üretmedikleri için sen Focus'u seçersin.
Но потому что они практически не делают это, вы хотите Focus?
Ve Focus'un süresi 1.30.8.
Focus сделал это за 1.30.8.
Katrine'le Focus programında.
В программе "Фокус" с Катрине.
Focus'ta Katrine'le röportaja mı çıkacak? - Evet.
Отвечать на вопросы Катрине в "Фокусе"?
Herhâlde bakanın Focus programını Hesselboe'ya bıraktığına pişmandır.
Бьюсь об заклад, твой министр жалеет, что отдал "Фокус" Хессельбо.
Ama onu unutup Sarcastaball'ın insanların beynine etkilerini düşünelim.
I have a fifty year old Alzheimer's patient out in the waiting room who can't even remember his family, but let's forget about him and focus on how sarcastaball might be damaging people's brains.
İşte gümüş Ford Focus'umuz.
Там наш серебряный Ford Focus.
En azından Focus kullandığını biliyoruz.
Хотя бы знаем, что он водил Фокус.
Erkek arkadaşının gümüş bir Ford Focus'u var.
У твоего парня был серебряный Форд Фокус.
Sokakta park edilmiş gümüş bir Ford Focus var.
Там на улице припаркованный серебряный Фокус.
İşteyim, bu yüzden işime odaklanıyorum.
I'm at work, so I focus on work.
Ve iyiler de, Ford Focus ST.
А хорошие парни - Ford Focust ST.
Çünkü arabalardan hiç anlamayan birisi bile "Ford Focus ; 500 beygirlik, V8 motorlu bir Jaguar'ı yakalayamaz." diyecektir.
Из-за того что любой, кто разбирается в автомобилях будет смотреть этот фильм. и скажет, "Ford Focus никак не сможет " догнать 500 сильный ягуаровский V8 с турбонаддувом. "
Sorunumuz şu ki, Ford Focus, bir Jaguara yetişemez.
Проблема в том, что Форд не может удержаться за Ягуаром.
Focus'dan daha hızlı bir araba bulmanız gerekiyor.
Тебе придётся достать машины побыстрее Фокуса.
Focus'dan daha hızlı bir şeye ihtiyacımız var.
Нам понадобится что-нибудь побыстрее Фокуса.
Rampanın kameralardan gizlenmesiyle yedek bir Focus'u alıp gitmeye hazırdım.
С рампы, спрятанной от камер, Я взял один из запасных Фокусов и был готов поехать.
Çünkü üç tane Jaguar, beş tane de Ford Focus'umuz vardı.
Нет, не бессмысленное. У нас было три Ягуара. И пять Форд Фокусов.
Focus Features yapımıyla pek yakında sinemalarda.
Скоро на экранах от "Фокус Фичерз".
Dalgıçlar, Liman 21'de eski model Ford Focus bulmuş.
Подводники нашли последнюю модель Форда Фокуса под 21 пирсом.
Ford Focus kiralama şirketi için ödeme yapıyorsunuz.
Ага, да. Заплатили за аренду Форда Фокуса.
Ağzına kadar dolu bir Ford Focus'um var.
А я только что купила "Форд-Фокус" в полной комплектации.
Denize açıldığımızda Randall'ı düşünmeyi bırakacaklardır illa ki.
Once we're at sea, the work will take their focus off Randall.
Bir lazer ışını gibi odaklan
♪ Focus like a laser beam ♪
Belki de şüphelinin 4 kurbanın bağışçı olduğunu nasıl öğrendiğine dönmeliyiz.
Maybe we need to go back and focus again on how the unsub knew that the first 4 victims were organ donors.
İyi yönlerine odaklanın.
Focus on the good.
Ah... â ª We are in a yoga class â ª â ª Now is the time to let your mind go blank â ª â ª And focus instead on how awesome â ª
Мы на йоге Саме время чистить вашу голову от всего, И сосредоточиться на том,
Artık tekrar odaklanabileceğine göre alan duvarlarının yüzey gerilimine dönsek mi artık?
Well, now that you can focus again, what do you say we get back to surface tension of domain walls?
"Hocus Pocus" - Focus'un bir şarkısı.
- Его крутят по радио, это группа...
Focus'un şarkısı yükselmeye başladı teşekkür ederim.
- Да, "Фокус-покус" набирает обороты, так что спасибо.
Zane'e şöhretinden dolayı hayatında oluşan karmaşayı temizlemesi için yardım ettim Böylece yaptığı işe odaklanabilecekti.
I helped Zane to just clear out the clutter of stardom so that he could focus on his craft.
Kavgayı beraber vereceğiz.
♪ Мы будем стоять и биться вместе... ♪ * Книга Марка Шага "Focus : Understanding Economics in United States History" *
Focus Group.
Фокус-группа Следующий день.
- Focus.
- Сын, наверное, знает.