Garson traduction Russe
1,690 traduction parallèle
Güzel garson bile yok...
Нет красивых официантов...
o garson seni utandıran yada aşağılayan tüm patronları ve zorbalıklarını ifade ediyor.
Этот официант каждый босс И каждый хулиган Который вечно смущает Или принижает тебя.
o garson için gerçekten, 20 % bahşiş mi?
20 % чаевых, серьезно, для этого официанта?
Garson gelip biraz daha kek isteyip istemediğini sorduğunda, "iyiyiz böyle" demen gibi.
Как когда официант приходит и спрашивает хотите ли Вы ещё булочек, а ты отвечаешь, "Достаточно."
Arlene bakmak isteyen herkese yüzüğünü göstermekten başka bir şey yapmadığı için tek garson sen olurdun.
Арлин ничего не делает, кроме показывания своего кольца ты бы единственная обслуживала столики.
Dikkatli bir garson olmaya çalışıyorum.
- Просто внимательна к клиентам.
Şef garson 15 dakika içinde yerlerime geçmemiz gerektiğini söyledi.
Столик будет через пятнадцать минут.
Garson böreği al. İki tarafını tosta bastırt. Böylece tutulması kolay olsun.
Небольшие треугольнички питы, поджаренные с двух сторон и свернутые, чтобы было удобно брать.
Garson ona "Çatal bıçak koyayım mı?" diye sormuştu o da "Gerek yok, doğruca eve gidiyorum" dedi.
Официант спросил ее, "вам нужна посуда?" А она ответила, "неа, я еду прямо домой."
"Garson çok seksiymiş, eminim bizimle eve gelmesini istesek kabul eder." demek gibi.
Типа, "Эй, эта официантка сексуальная, держу пари, мы сможем уговорить ее пойти домой с нами"
Leonard'ın, kendisini güvensiz hissedip yüksekokula gidişiyle ilgili yalan söyleyen garson / aktris birisiyle hiçbir işi olmaz.
У Леонарда нет ничего общего с официанткой-актрисой Которая чувствовала себя настолько неуверенной, что она лгала ему об окончании колледжа.
Kaynaklardan aldığım bilgilere göre, garson kız birisiyle görüşüyor.
Согласно моим источникам, официантка с кем-то встречается.
Yani, sen garson kızla yattın.
Ну, ты трахал официантку.
Bunu söylemekten nefret ediyorum kardeşim, ama sanırım Mac garson kızla yatıyor.
Мне очень не нравится то, что я скажу, но думаю, Мак трахает официантку.
Charlie, garson kız ve benim aramda gelişmekte olan bir durum var ve seninle bunu konuşmam gerekiyor.
Есть некоторая ситуация между мной Чарли и официанткой, о которой мне нужно с тобой поговорить.
Garson kızla mı yatıyorsun?
Ты трахал официантку?
"Garson kız." İşte burada.
"Официантка". Вот и она.
"Garson kız." Tek yıldız.
"Официантка". Одна звезда.
Kahretsin garson kız, istediğim bu değildi. Nasıl?
Чёрт, официантка, это не то, что я хотела.
Garson kız, Dee'nin onu alkolün pençesine bıraktığını düşünürek büyük bir kızgınlıkla Dee'nin arkası dönük olduğu bir sırada çantasına kakasını yaptı.
Официантка, нажратая до потери пульса, и взбешённая из-за того, что Ди толкнула её в объятия зелёного змия, насрала в сумочку Ди пока Ди стояла к ней спиной.
"Hiç yabanmersinimiz kalmamış" olan dişsiz garson kızı bile oynamaz.
Ему даже не светит роль беззубой официантки с единственной репликой "Голубика кончилась."
Garson, bir kadeh viski daha.
Официант, ещё скотч.
"Bir bardak şarap sipariş ettiğimde, nemrut suratlı beyaz garson kız şarabı vermemekle kalmayıp, burada yazamayacağım sert bir hakarette bulundu".
"Когда я заказал стакан вина, какая-то неприветливая" белая шваль "- официантка не только отказалась принять заказ, но и назвала меня словом, которое я не могу напечатать в газете".
- Garson kızı gözetlemek için.
- Шпионить за официанткой.
Sen hâlâ garson kızla çıkmaya çalışıyorsun ben de hâlâ oyuncu olmaya çalışıyorum.
Ты всё ещё пытаешься замутить с официанткой а я всё ещё пытаюсь играть.
- Garson? - Evet? Biraz daha peynir alalım, lütfen.
Простите, принесите нам ещё рыбного!
- "Sevgili garson ; Lütfen toplarımız icin bir yuva bulun."
" Дорогая официантка, пожалуйста, найдите дом нашим шарам.
- Garson, bize bir... - Çok uzaklardan gördüm.
- Garson, можно нам...
Garson kız.
Официантку.
O, garson bir kız!
Она официантка.
Garson!
Официант!
Demin bir yemek sahnesi vardı, bir garson kızın olduğu.
Тут была сцена обеда, с официанткой.
Garson.
Официант.
O bahsettiğin vişneli turta çok iyi giderdi. Ve hoş şeylerden bahsetmişken bence garson kızımız senden hoşlanıyor.
Я хочу съесть кусочек этого вишневого пирога и мило поболтать.
Garson kız geldiğinde bir içki daha ısmarladı.
Он заказал еще напитки, когда вернулась официантка.
Siyah gömlek giymeyeyim diye garson kadın bana boktan bir şey veriyor.
Старшая ко мне цепляется за то, что на мне не черная рубашка.
Yani, bana hizmet eden 1000 kadar garson oldu. Ve iş o kadar da zor gözükmüyordu.
То есть, меня обслуживали тысячи официанток и по-моему это не такая уж сложная работа.
Garson kılığındaydı!
Он был одет как рабочий!
Bu kızlar, gündüzleri hepinizin sevdiği garson, hemşire ve öğretmenken akşamları buradaki kalabalığın istediği her şeyi veriyorlar.
Днем эти дамы подают вам обед, работают медсестрами и учителями, но ночью они дают волю своим истинным талантам.
Daha önce burada garson bir kız vardı.
Здесь была официантка.
Ryan, ben kar fırtınasında becerdiğin bir garson kız falan değilim.
Райан, я тебе не какая-нибудь официантка, с которой ты поразвлёкся во время пурги.
Bakar mısın garson?
Ах да, простите, официант?
Tekrar garson olmak için oldukça yaşlısın.
Для мужского подсоса ты уже староват.
Garson! Tatlım, ciddiyim. Yeme artık.
Да, да, я серьёзно.
Genç bir garson kızın patronuna karşı hisler beslemesi ender rastlanan bir olay değildir.
Нередко молодые официантки испытывают чувства к своим управляющим.
Oraya gitmemizin tek nedeni, Buck'ın o köylü garson kızdan hoşlanmasıydı.
Мы и правда пошли туда, потому что Бак заигрывал с той деревенщиной, официанткой из закусочного бара.
Evet ama garson olabilmek için insanlara iyi davranman gerektiğinin farkında mısın?
Работая официанткой, ты реализуешь свое желание нравиться людям?
Tamam, garson geliyor.
Ок, мимо проходит официантка.
Eğer bu iş tutarsa, artık garson olarak çalışmama gerek kalmaz.
Если это раскрутится, я больше никогда не буду официанткой.
- Başka bir garson.
- Другая официантка.
Hayatımın sonuna kadar garson olmak istemiyorum sadece.
Я просто не хочу быть официанткой всю оставшуюся жизнь.