English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Russe / [ G ] / Glad

Glad traduction Russe

56 traduction parallèle
Bayan Glad!
Г-жа Глад!
Şükret kaderine!
Be glad you've got a man
Hey, Glad, şuna bir bak.
Эй, Глэдис. Погляди.
Biliyor musun Glad, bazen erkeklerin şehvete meraklarını düşündükçe içimden kusmak geliyor.
Знаешь, Глэдис, есть такие извращения, от которых просто тошнит.
Buraya gel, Glad.
Назад, Глэдис.
Ve geldiğimize çok memnunum
And I'm so glad we made it
Şu süslü sandviç torbaları hakkında ne biliyoruz?
Что мы знаем о пакетах "Glad" для сэндвичей?
Bu sorumluluğu kabul ettiğini söylemekten mutluluk duyuyorum.
И я рад и счастлив сказать, что он принял на себя эту ответственность. And I'm glad and happy to say that he has accepted this responsibility.
İyi olduğuna çok sevindim.
Well, I'm glad you're okay.
- İyileştiğine sevindim.
- I'm really glad you're feeling better.
İki kutu domates salçası, bir kutu 450 gramlık farfalle pasta, Bir kutu Glad ForceFlex çöp poşeti, bir, iki, üç, dört çubuk şeker... ve bir koçan muz.
Две банки томатной пасты, небольшая упаковка фарфалле, упаковка мешков для мусора Glad ForceFlex, один, два, три, четыре шоколадных батончика... и связка бананов.
Bunları aktarabileceğim biri olmasına seviniyorum.
I'm just glad I have someone to pass it on to.
"İyi ki Kızı Yedi." Vajinasını.
"Glad-He-Ate-Her" / * Он рад что попробовал ее * / влагалище.
Çok sevindim.
I'm so glad.
Bahse girerim John Frobisher'ın peşinden koşmaktan memnunsundur şimdi.
I bet you're glad to be trotting after John Frobisher now.
O yapması gerekeni yaptı ve birisinin yapması gerekliyse o yaptığı için memnunum.
Он делал то что должен был and if it was going to be anyone, I am glad it was him.
Çok şükür ki lisede seninle birlikte okumamışım.
I'm glad I didn't go to high school with you.
Sizinle çalışma fırsatı yakaladığıma memnun oldum.
I was glad for the chance to work it with you.
Gelebilmenize çok sevindim.
I'm so glad you could make it.
FBI'ın bunu fark etmesine sevindim.
I'm glad the FBI is taking notice.
Seni tekrar bulduğu için mutluyum.
I'm glad she has you back.
Seni tekrar bulduğum için de mutluyum.
I'm glad I have you back.
Bence Hirsch annenin yanında yattığı için mutlu olurdu.
I think Hirsch will be glad to be next to your mother.
# And though I may be leaving # # I'm still glad # You were once mine
вот я и ушёл но я рад, что однажды ты была со мной твой голос печален и на сердце тоска
Hayır.
Yeah, so glad that's off the table.
Sporlardaki şiddetten kurtuldukları için çok mutluyum. Çünkü Sarcastaball izlemesi çok keyifli!
I'm soooo glad they got rid of vi-o-lence in sports, cuz sarcastaball is so super fun to watch.
Çoktan GLAD'i aradım Liz Lemon.
Я уже позвонил в GLAD, Лиз Лемон. ( Gay Lesbian Advocates Defenders - юридическое агенство для гомосексуалистов )
GLAD'i aradığınız için sağ olun, daha az plastikle daha güçlü çöp poşetleri.
Спасибо что позвонили в Glad, ( компания производящая мешки для мусора ) крепкие мешки для мусора с меньшей пластичностью.
Orası yanlış GLAD Tracy.
Это был не тот Glad, Трэйси.
Tracy'nin özrü çoktan GLAAD tarafından kabul edildi ve senin hangi organizasyonu temsil ettiğini bile bilmiyorum.
Извинения Трэйси были приняты GLAD, и я даже не знаю, какую организацию представляешь ты.
- Benimle buluşmayı kabul ettiğin için çok mutluyum.
I'm glad that you were able to meet me.
Pek bilmem aslında ama bize gösterecek olmana sevindim.
I don't know, but I'm glad you're gonna show us.
Bu kadar özel biriyle açılışı yapmana sevindim cidden.
I'm so glad that it was with someone that special.
Öyle yaptığına sevindim.
I'm glad you did.
Emniyet müdürü senin adını yine olumlu bir şey ile duymaktan memnun olacak.
Commissioner will be glad to hear your name associated with something positive again.
Talia, beni seçtiğin için çok mutluyum ve uğrunda mücadele edilmeye değersin.
Talia, I'm really glad you chose me, and you are worth fighting for.
Ama bu küpeleri eşin için almıştın galiba.
I'm glad you came back, although I thought these earrings were for your wife.
- Bir kategoride başarılı olmamız sevindim. - Maalesef yemek pek özgün değildi.
I'm glad we score in one category.The menu was very unoriginal.
Şimdi tanıştığıma memnun oldum.
Well, I'm glad to know you now.
İşinize yaradığına çok sevinecektir leydim.
He'll be glad to have been of use, My Lady.
Geldiğine memnun musun?
Are you glad you came?
Doğrudan eve gitmediğin için mutlu musun?
Aren't you glad you didn't go straight home?
Sonunda bazı hademeler gelip Albertımı büyük boy Glad çöp torbasına koydu ve çöplerin kalanıyla birlikte onu ara yola bıraktı.
Наконец, появился какой-то санитар, и засунул моего Альберта, в большой мусорный мешок. Затем выгрузил его во дворе около мусорных баков.
Bunu da böylece çözdük. Şahane.
I'm glad that's out of the way.
Baksana, bana ulaştığın için gerçekten çok memnun oldum.
You know what? I'm so glad that you reached out to me.
Nihayet tanışabilmenize sevindim.
Ok, well, I'm glad that you two could finally meet.
Gelmene sevindim.
Well, I'm glad you came.
So, glad you lost that getup.
Да.
Hepinizin burada olmasına sevindim.
Er, I'm glad you're all here.
- Memnun oldum.
I'm glad.
O bir ilahi şeytan, benim olduğu için çok memnunum
♪ He's the Devil Divine, I'm so glad that he's mine... ♪

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]