Havalı traduction Russe
4,695 traduction parallèle
Şarkı söylemeyi bilmiyorum ellerimle şarkı söylerken napcağımı bilmiyorum senin gibi havalı hareketleri bilmiyorum. Çünkü sen, sensin. Ve ben, benim.
Я не знаю, какую песню выбрать, не знаю, куда деть руки во время выступления, не умею круто двигаться, как... как ты, потому что ты - это ты, а я..
# Ve diyor ki, "Olabilsem keşke havalı çocuklar gibi" #
* И она говорит : * * Хотела бы я быть похожей на тех классных ребят, *
# Çünkü havalı çocuklar görünüyorlar uyum sağlıyor gibi #
* Потому что классные ребята * * везде вписываются. *
# Olabilsem keşke havalı çocuklar gibi #
* Хотела бы я быть похожей на тех классных ребят, *
# Havalı çocuklar gibi #
* На классных ребят. *
# Ve diyor ki, "Olabilsem keşke havalı çocuklar gibi" #
* А он говорит : * * Хотел бы я быть похожим на тех классных ребят, *
# Çünkü havalı çocuklar görünüyorlar uyum sağlıyor gibi #
* Потому что, кажется, что классные ребята везде свои. *
# Olabilsem keşke havalı çocuklar gibi #
* Хотел бы я быть похожим на тех классных ребят, *
# Olabilsem keşke havalı çocuklar gibi #
* Хотел бы я быть похожим на тех классных ребят, * (
# Olabilsem keşke havalı çocuklar gibi #
* Хотел бы я быть похожим * * на тех классных ребят, *
# Çünkü havalı çocuklar görünüyorlar anlıyor gibi #
* Потому что, кажется, что классные ребята * * везде вписываются. *
# Olabilsem keşke havalı çocuklar gibi # # Havalı çocuklar gibi #
* Хотел бы я быть похожим на тех классных ребят, * * на тех классных ребят, *
# Havalı çocuklar gibi #
* на тех классных ребят. *
# Evet # # Havalı olmaktan # # Daha havalı ne vardır?
* Что может быть круче, * * чем быть крутым?
# Duyamıyorum dedim ki havalı olmaktan #
* Я вас не слышу, с спросил, что круче, * * чем быть крутым?
# Daha havalı ne vardır?
– Супер-крутым!
Umarım yemeği bulmak için mikroskopla bakmam gereken şu havalı restorandan daha iyidir.
Что же, надеюсь, там будет лучше, чем в том фьюжн-кафе, куда ты меня водил, и где мне нужен был микроскоп, чтобы найти еду.
- Ah, çok havalı.
- Это круто.
Sana neyin havalı olmadığını söyleyeyim...
Я скажу, что тут не круто.
Gamalı haçın havalı olduğunu sanıyorsunuz Gerçek Naziler okullarda
Пока вы прётесь от свастики, Тру-фашисты рулят вашей школой,
- Çok havalı olmuşsun.
Действительно придает тебе лихой вид.
# Rap yapmayı sevdiğimden derler bana Havalı Kimmy #
♪ Меня зовут Крутая Кимми ♪ ♪ Обожаю читать рэп ♪
Onlar çok kaba ama havalı oluyor.
Они такие злые и крутые.
İşim... çok da havalı bir iş değil...
Я работаю... Работа не слишком гламурная...
Evet, çok havalı.
Да, очень классно.
Havalı bir şey, değil mi?
Клевая, да?
Şu havalı kutuyu alabilesin diye insanlar öldü.
Люди погибли, чтобы ты мог получить свою блестящую коробочку.
Yani, süper güce sahip olmak kadar havalı sonumun diğer kurbanlar gibi olmasını istemiyorum.
Как бы круто не было иметь суперсилу, я не хочу закончить, как остальные жертвы.
Bak, serum benim hayatımı kurtardı ama şimdi bu süper havalı güçlerle benimle alay ediyor...
Да, сыворотка спасла мне жизнь, но сейчас она меня наградила этой крутой суперсилой и...
Nasıl havalı değil mi?
Разве это не здорово? Змеиный танцор.
Şimdi izin verirsen, dışarı çıktığımıza göre gidip havalı kol düğmelerimi bulmalıyım.
Теперь, если простите, мне нужно пришить запонки по-лучше, раз уж мы выезжаем.
Oldukça havalı.
Это достаточно круто.
Onun gibi görünmeyebilir. Sesi onun gibi olmayabilir. Onun kadar havalı olmayabilir ama kafasının içindekiler dünyayı değiştirecek.
Может он и не похож на него голосом и внешностью, и не столь крут, но то, что в его голове... изменит мир.
Evet, çok havalı.
Да, это круто.
Pekâlâ, paralel ben, paralel Ramse tek gözlü, havalı, belalı, pek de farklı değilmiş.
А как насчёт меня, альтернативного Рамси? Одноглазый, крутой, дерзкий, прям как я?
Süper havalı değil mi?
Здорово, да?
Süper havalı.
Очень круто.
Ama oldukça havalı bir şeydi.
Но это было очень круто.
Ne çok havalı biliyor musunuz?
А знаете, что прикольно?
Bu işi neredeyse havalı gösteriyorsun.
- Да. - У тебя почти получилось.
- Kendini savunma için fazla mı havalısın?
А ты слишком крут для самообороны? Нет.
Audrey'nin her zaman katil olabilecek kapasitede olduğuna inanırdım. Ama bu "en iyi arkadaşım havalı, bar kavgasını asla kaybetmem" düzeyinde.
Я всегда считал, что Одри способна на убийство, но в том смысле, типа : "моя подруга такая крутая, с ней я в драке не пропаду".
Ama havalı bir yaram oldu.
Зато у меня клевый новый шрам.
- Daha havalısı.
- Только круче.
Hiç havalı değil bu.
Это не круто.
Sen tanıştığım en havalı çocuksun.
А что насчет меня?
Havalı, değil mi?
Круто, да?
Çok havalı duruyor.
Выглядит круто.
Çok havalı değil mi?
Безумно клёво, да?
Bu ne kadar havalı?
Насколько это круто?
Ancak en havalı çocuk bu şekilde düşünebilir.
Сглаз!