Honey traduction Russe
171 traduction parallèle
Merhaba, bebeğim Merhaba, tatlım...
* Hello, my baby Hello, my honey
Eğer beni reddedersen Tatlım, beni kaybedersin...
* If you refuse me Honey, you'll lose me
Hayır. O Honey West'ti.
Это была "Хани Вест."
- Just more of me to love, honey.
На мне просто больше места для любви.
Honey.
Милая.
Çocukken,'Honey'adlı golden retrieverımız vardı.
Ну когда я был маленький, у нас жил золотой ретривер по кличке "Милашка"...
- Selam tatlım.
- Hi, honey.
Matilda'nın öğretmeni, Bayan Honey, o inanılmaz insanlardan biriydi. Bütün çocukları oldukları gibi kabul ederdi.
Учительница Матильды госпожа Хани была как раз одной из тех женщин, которые ценят каждого ребенка.
- Bunları sizin için topladım Bayan Honey.
- Я это собрала для Вас. - О, какие милые.
- Tabi, Bayan Honey. - Sen oturabilirsin.
Садитесь, пожалуйста.
Bayan Honey çok iyi bir öğretmendi. Herkesle arkadaştı.
Мисс Хани была замечательной учительницей.
Bayan Honey'nin büyük bir sırrı vardı.
У нее был страшный секрет.
Bay Wormwood, Ben Jennifer Honey.
Меня зовут Дженнифер Хани.
- Bayan Honey!
- Госпожа Хани!
Katılıyor musunuz, Bayan Honey?
Вы со мной согласны, госпожа Хани?
Bayan Honey. Bu yaptığınız en ilginç şeydi herhalde.
Это, может быть, лучшая вещь, которую вы когда-либо сделали!
- Bayan Honey...
- Госпожа Хани...
- Bayan Honey, ben yaptım.
- Я это сделала. - Что сделала?
- Gerçekten yaptım Bayan Honey.
- Я это сделала, госпожа Хани.
- Çok isterim Bayan Honey.
- С удовольствием, госпожа Хани.
- Çok cesursunuz Bayan Honey.
- Вы очень храбрая.
Bayan Honey!
Госпожа Хани!
Bayan Honey endişenmeye başlıyordu, ama Matilda'nın bir planı vardı.
Пока госпожа Хани нервничала, у Матильды созрел план.
Bayan Honey tekrar babasının evine taşındı.
Госпожа Хани переехала в свой дом.
Ben Bayan Honey'yle kalmak istiyorum!
- Я Матильда! Хочу остаться здесь!
Bayan Honey seni istemiyor. Niye senin gibi söz dinlemez çocuğun tekini istesin ki?
Зачем госпоже Хани нужна такая непослушная девчонка?
- Beni evlat edinin Bayan Honey! Evlat edinebilirsiniz!
- Удочерите меня, госпожа Хани!
Bayan Honey okul müdürü oldu. Bu işte çok iyiydi, çocuklar okuldan ayrılmak bile istemiyorlardı.
Госпожу Хани назначили директором школы.
Hikayenin en mutlu kısmı şuydu : Matilda ve Bayan Honey hep istedikleri şeye kavuştular.
Матильда и госпожа Хани получили то, что хотели :
- Yeterince net, Bayan Honey Penny.
Точно, мишш Манипенни.
Van Morrison'dan "Tupelo Honey" diyorum ben. Yok artık!
Должен назвать, "Тuреlо hоnеу" Вана Мрисона.
Anna, bu Honey. Benim küçük kardeşim. Selam.
Анна, это Хани, моя младшая сестра.
Yani Honey haftada sadece 20 pence kazanıyor ve Londra'nın en kötü kaset dükkânında midesini kazıyor.
А вот Хани получает 20 пенсов в неделю, надрываясь в магазине пластинок. Да.
- Honey, canım.
- Дорогуша...
Tatlım, o bizi atlatıp duruyor.
Honey, she keeps canceling on us.
Saç maşası ile ilgili, ona gerçekten ihtiyacım var.
About that hair straightener, honey, I really need one.
Tatlım bunu sana nasıl anlatırım bilemiyorum... ... ama eğer Ross'a ya da bana bir şey olursa... -... bebeği sen alamazsın.
Honey, I don't know how to tell you this but if something were to happen to Ross or myself you wouldn't get the baby.
Hayır tatlım.
No, honey.
Honey'e benden selam söyle.
Привет супруге, Лучис.
'At Penisi've'Bal Kavanozu'
'Horse Penis'and'Honey Jar'
'Honey Nut'yok mu?
А у вас нет с медом и орехами?
Honey Nut yok muymuş?
А с медом и орехами, что, не было?
Phillip geldi ve Honey ve Jason.
Филип приехал и Хони с Джейсоном.
Ben hâlâ Honey Nut Cheerios'u sindirmeye çalışıyorum.
Нет, я всё ещё перевариваю мой медово-ореховый "Cheerios".
Honey Wagon diye bir kulüp.
- Клуб называется "Вагон мёда".
1989 yılında Honey Nut Cheerios çekilişinde kazanmıştım.
Я выиграл это в 1989 из акции Honey Nut Cheerios.
* çok şirin bi hayat yaşarız * * pantolonlar plastik'den daha sıkırdır, tatlım *
* We live a cute life, soundfematic * * Pants tigh-ter than plastic, honey * Записка : Ты Эмили!
* Güzel dansederiz. * * biz bunu üstüne bal damlatılmış dondurma gibi yaparız *
* We do the dance right * * We have got it made like ice cream topped with honey *
Merhaba, ben Hugh Honey.
Конечно, проходите. Привет, я Медовый Хью.
Hey, Naldo bizim burayı evimiz olarak görmemizi istiyorlarsa nerden Honey Nut alabileceğimizi bulmalılar.
Слышь, Нальдо, спроси у кузена, где они у них тут медовые хлопья. Если хотят, чтоб мы в этой глуши были как дома.
Merhaba * tatlım, fakat paramız yok * * babacım, çok özür dilerim * * ben çok, ço-k-kkk özür dilerim yeah *
Привет. *.. Honey, but we got no money *