English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Russe / [ I ] / Ifade

Ifade traduction Russe

9,667 traduction parallèle
Niçin ifade vereceğim dedektif?
Какие показания, детектив?
- Bu çok şey ifade ediyor.
– Да, не за что.
- Kendini ifade et o zaman.
Тогда тебе нужно выразить свои чувства.
Kendimi ifade etmek istiyorum, gerçekten istiyorum.
Я хочу выразить свои чувства, правда.
Tutuklanmanızın ardından yargıca verdiğiniz ifade işimizi kolaylaştırmıyor.
Заявление судье после вашего ареста всё ухудшило.
Benim için bir anlam ifade etmiyorlar.
Они ничего не значат для меня.
Ne zaman buraya gelsek yüzünde hep bu ifade oluyor.
У тебя такое выражение лица бывает только, когда ты здесь.
Julian dediğini duydum, ama söylediğin diğer şeyler pek anlam ifade etmedi.
Я уловил что-то про Джулиана, но всё остальное было невнятно до такой степени, что не разобрать.
Yeniden ifade vermeniz gerekiyor mu?
Вызовут ли вас для дачи показаний снова?
Minnettarlığımı ifade etmek için seni içeri buyur edebilir miyim acaba?
- Тебя точно не заманить внутрь? Выразить мою благодарность.
Söylesene, bu rüyanın ne anlam ifade ettiğini biliyor musun?
Скажи мне, ты знаешь, что он значит?
- Hiçbir anlam ifade etmezler.
Они ничего не значат.
- Sana bir anlam ifade ediyor mu?
- Что-то напоминает?
Bana hiçbir anlam ifade etmiyor.
- Это ни на что не похоже.
Biliyorum, şu an dünya sana pek bir anlam ifade etmiyor evlat.
Сынок, я понимаю, у тебя в жизни сейчас полный дурдом.
.. şey, geldiğim yer, bir anlam ifade ediyor.
Ну, там, откуда я родом, это кое-что значит.
Bu sana tam olarak ne ifade ediyor?
Что именно это значит для вас?
Başka bir şekilde ifade edeyim, bu işi batırırsan Jack'e kazık atarsan seni öldürürüm.
Позвольте мне перефразировать. Облажаешься, вы блять за Джека, и я убью тебя.
Buranın ona ifade ettikleri, bize ediyor demektir.
Дом много для него значит.
'Bir şeyler'bir şey ifade etmez.
- "Что-то" - не доказательство.
Bu dediklerinin bana bir şey mi ifade etmesi gerekiyordu?
- Я так понимаю, это всё должно для меня что-то значит?
Sana hiçbir anlam ifade etmiyoruz.
Мы для тебя никто.
- Tanrım, Ali'nin yüzündeki ifade.
Доктор Роллинз привез ее домой вчера.
Bugün önünüzde ırkçı yasa ve kölelik yasasının en iğrenci dediğimiz şey var. Bu yasaya dair size açıkça ifade etmek isteğimiz şey bunun kölelik yasası olduğudur.
Перед вами сегодня то, что мы считаем самым мерзким из всех дискриминационных законов, и мы считаем, и надеемся ясно это показать,
Bu sana bir şey ifade ediyor mu?
Это тебе о чем-то говорит?
- Bu senin için bir anlam ifade ediyor mu?
Есть ли в этом смысл?
Kendimi daha düzgün bir şekilde ifade etmek istiyorum.
Мне нужно всё объяснить.
- Diğer numaralar ne ifade ediyor onu bilmiyorum.
Но я не уверена насчёт остальных цифр.
Ama eğer birileri için bir şey ifade ettiysen... Birilerine yardım ettiysen ya da birilerini sevdiysen...
Но если ты что-то для кого-то значил, если помогу кому-то или кого-то любил,
Ama eğer birileri için bir şey ifade ettiysen...
Но если ты что-то для кого-то значил,
Ancak, bazı kaynaklara göre, genç bir erkek bugün şehirdeki polis merkezine geldi ve Warren'ların en küçük çocuğu olduğunu açıkça ifade etti.
Но источники говорят, что молодой человек появился сегодня утром в центре полицейского участка и ясно дал понять, что он тот самый младший ребенок Уорренов.
O danışman kadın, başım belaya girdiğinde bana bunu yaptırıyordu. Duygularımı ifade etmede yardımcı oluyorlar.
Одна воспитательница заставляла меня сочинять их, когда у меня были неприятности.
... şirketinizin yaklaşık % 5'ini almam size desteğimi mi ifade ediyor bilmek isteyebilirsiniz.
... вы должно быть хотите знать, не является ли покупка мной почти 5 % компании вотумом доверия.
Tommy suç ortağı aleyhine ifade verdiğini öğrenirse çok kötü olur.
Будет жаль, если Томми узнает, что вы были тем, кто дал против него показания.
Tarafsız bir komitede olduğunuzu hatırlatayım Ve bugün burada sadece ve sadece sizin ifade ettiğiniz görüşler önemli
Позвольте мне напомнить вам, что мы - беспристрастный комитет, и очень важно, чтоб точка зрения, высказанная вами сегодня, принадлежала вам и только вам.
Bütün hayatımdan, şimdi her şey bir anlam ifade ediyor.
Забыл о собственной жизни, и все ради того, чтобы разобраться в случившемся.
Kendini ifade etmek için saldırdı ve 32 ajan bedelini ödedi.
Эти нападения были своего рода заявлением Элиаса, а 32 агента заплатили за это.
Bu size bir şey ifade ediyor mu?
Это о чем-то вам говорит?
İşvereniniz, Bay Green, Sermaye Piyasası Kurumu'nun... hakkınızda birsoruşturma başlattığını ifade etti.
Пo слoвaм вaшeгo paбoтoдaтeля, м-pa Гpинa, вы пoпaли пoд pacслeдoвaниe Кoмиccии пo цeнным бyмaгaм.
Bana söylediğin şey hiçbir anlam ifade etmiyor.
То что ты сказал, не имеет смысла.
İnsanın kurumları bölünmüş. Çözülmesi gereken tezatlar ifade ediliyor.
Общественные институты разделены, и возникают противоречия, которые необходимо преодолевать.
Öyle ki kapitalizmin inkarını açık açık ifade ediyor ve kendi yıkımını finanse etmek için dahil olabilir.
Следовательно, она выражает противоречия капитализма и может финансировать собственную гибель.
Axe Capital soruşturmasıyla Bryan Connerty'nin ilgilendiğini ifade etmek isterim.
Я хочу сообщить тебе, что Брайан Коннерти перестает заниматься делом Акс Капитал.
'Lucky'Luke Rykoff'olmayı seviyorum tam bana göre. İşbirliğine zorlanacaklar. İfade vermen gerekmeyecek.
Тебе не нужно давать показания.
İfade verdi.
Она сделала заявление.
Bana hiçbir anlam ifade etmedi.
- Это ни на что не похоже.
Duygularını ifade etmek için haiku falan yazabilirsin.
( УСМЕХАЕТСЯ )
Merakınızı gidereyim. İfade etmiyor.
Позвольте положить конец тревожным ожиданиям... нет.
İfade vereceksin ama değil mi?
Но ты дашь показания?
Sonunda bir anlam ifade etmeye başlıyor.
Вещи, наконец, начинают приобретать смысл.
İfade mi?
Показания?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]