Insanlar mı traduction Russe
10,294 traduction parallèle
İyi insanlar mı?
О. Это хорошие люди?
- Dans eden insanlar mı?
- Те, кто танцует?
- Yaşlı insanlar mı? Benden çok da küçük değilsin, tamam mı?
"Пожилые люди"?
Goto'nun insanlarını tanımıyorum.
Я не знаю народ Гото,
Bizim yaşımızdaki insanlar bu sıcakta uzaklara seyahat etmemeli.
Пожалуйста. В нашем возрасте Мы не должны путешествовать в эту жару.
Ancak dostlarımızı öldürünceye kadar işkence eden bu insanları sevemiyorum. Öfkeliyim.
Но я не могу чувствовать любовь к тем, которые мучают наших друзей до смерти.
İnsanlar başkasının ruhuna müdahale etmemeli Buda'nın yöntemiyle ve sizin yönteminizle diğerlerine yardım etmelidir.
Никто не вторгается в душу другого человека. Помогать другим - вот путь Будды. И ваш путь тоже.
Ben, insanlarım beni sevdiği için buradayım.
Ты понимаешь, что я здесь потому что мои люди любят меня.
Aşağıda ticaret yaptığım insanların Farrell şaraplarına bir düşkünlüğü var.
Парни, с которыми у меня договор, подсели на вино Фарреллов.
İnsanlarımız sırayla aldılar.
То есть наши занимались мной по очереди.
İnsanlarımızın hayatı ve özgürlüğü için endişeleniyorum.
Всё думаю о жизни и свободе наших людей.
İnsanları etrafta bir yabancının olacağı fikrine alıştırmam lazım.
Понимаешь? Мне надо кучу народу убедить, что чужаку можно остаться.
Senin için insanlar ölüyor, sense onları satacak mısın?
Люди умирали ради вас, и вы просто так их продадите?
İnsanlar anılarımı geri almam için hayatları riske atıyor.
Люди рискуют своими жизнями, чтобы помочь мне вернуть мои воспоминания.
Bu insanları asla anlayamayacağım.
Никогда не понимал этих людей.
Etrafta dolaşıp kafasına göre insanları öldüren göt bir adam mıyım ben?
Я просто сумасшедший мудак, стреляющий, в кого захочется?
İnsanlarımın yarısını katlettikten sonra hoş bir karşılama beklemeyin ama.
Но вам тут не рады, после того, как вы поджарили полдюжины моих людей.
İnsanları zamanla tanıyorsun işte. Az önceki çocuk... İyi olacak mı acaba?
Вот так и узнешь правду о человеке... все ли будет нормально с тем пацаном.
Bu insanlar, cidden... Arkadaşım birazdan burada olur gelene kadar burada uzanabilirim.
чесслово... могу полежать.
Benim gördüklerimi görseydin insanların öfkelenmesi gerektiğini anlardın. Her zaman arkandayım.
≈ сли бы ты видел то же, что и €, знал бы... их нужно разозлить я теб € оберегаю.
İnsanların hafızasını silen zımbırtılardan var mı sende?
Полагаю, что у тебя есть одна из этих фиговин, что стирают воспоминания людей или что-то в этом роде?
Sanırım insanları kızdırmanın bir yolunu bulabiliyorum.
Я думаю я нахожу путь выводить людей из себя иногда
Ama ayrıca yardımınıza muhtaç başka insanlar olduğunu da biliyorum.
Но, я считаю, что вовлечены и другие люди, которые действительно могли воспользоваться вашей помощью.
Paranoyakça geldiğinin farkındayım ama beni takip eden insanlar vardı.
Я могу показаться параноиком, но... там были люди, которые следили за мной.
Bu insanlar, çocuklarımı aldılar.
Эти люди, они отняли у меня детей.
Biliyorum. Yardım edeceğim Elektra. Ama şu anda oradaki insanlar...
Я знаю, и я помогу, Электра, но сейчас, люди в- -
Yedek gemiyle kaçabilirdik. Fakat Dalgagüdücü'ye aldığımız insanları kurtarmak için bunları yapıyoruz.
Знаешь, мы могли бы сбежать на попрыгуне, но мы сражаемся, чтобы спасти всех, кого привезли на Вэйврайдере.
Sığınağıma ulaşmaları için yardım ettiğin insanları çağır.
Зови тех, кому ты помогла получить доступ к моему бункеру.
Kendi ailemi kurtarmak için aileleri ve arkadaşlarıyla olan ilişkilerini tehlikeye attığım insanlar onlar.
Они люди, у которых есть друзья и семьи а я подвергаю их опасности, чтобы спасти свою семью.
Takımının sevdikleri insanlar karşılığında genç halleri.
Жизни родных и близких твоей команды в обмен на их более молодые версии.
Tayfamı ve tayfamın değer verdiği insanları bağışlarsan bizzat teslim olacağım.
Я сдамся, если ты пощадишь жизни моей команды и их любимых.
İnsanlar bana gelip iyilik istiyorlar, ben de genelde seve seve yardım ediyorum.
Ко мне приходят люди, чтобы попросить об услуге. И чем больше, тем лучше.
Çünkü insanlar arasında sandığından çok daha rahatım.
Я намного комфортнее чувствую себя среди людей, чем ты думаешь.
Seni yiyip bitiren, insanların senden nefret etmesine, sana lakap takmasına hatta kavgaya bulaşmama sebep olan dava mı?
Дело в котором ты с головой погрузла, и из-за которого тебя презирают, оскорбляют... И я даже кое с кем повздорил из-за этого?
İnsanlar bana gelip iyilik istiyorlar, ben de genelde seve seve yardım ediyorum.
Люди приходят за исполнением желаний, и чем больше, тем лучше.
Eşyalarımı, insanların kaçak mallarını gizledikleri bir yerden daha iyi nerede saklayacağım ki?
Но что может быть лучше для хранения вещей, чем место, где люди скрывают запрещенные товары?
Benim hiçbir gizli saklım yok. Siz aşağılık insanlar içinse aynısını söylemek mümkün değil.
В моем шкафу, который больше, чем вы, людишки можете себе представить, нет скелетов.
İnsanlar beni tanıdığında gücümü kucakladım. Sonunda olmam gereken kişi olmama müsaade ettim.
Ты знаешь, когда я открылась, приняла свои силы, наконец позволила себе быть тем, кем я должна быть,
İnsanların içinde kötülük olduğuna inanmadığımızı gösterir. Evet, aynen.
Это показывает что мы выбираем не верить в худшее в людях
- Annen, tüm insanlarımızın ölümüne imzasını attı.
Твоя мать подписала приказ на смерть целой расе
Dışarıda oturup, insanların saldırıya uğramasını mı bekliyoruz biz?
Что мы просто сидели тут и ждали, чтоб посмотреть, как на людей нападают?
- Ağabeyim ve ben masum insanlar öldürülmeden önce, ortamı yatıştırmaya yardım etmek istiyoruz.
О, да, мы с братом хотим помочь разрядить обстановку до того, как пострадают невиновные
- Yüce Tanrım. Bu insanların her birinin 30 tane adı var.
Боги. каждый из этих людей имеет по 30 имён
- O Bölge Savcısı'nı öldürmek için kullandın mı onu? - Şimdi, neden o insanları öldüreyim ben?
Да зачем мне убивать тех людей?
İnsanların mı?
Ваших людях?
İnsanların düşüncelerini duymak sorunlarımın en küçüğü.
Чужие мысли — меньшая из проблем.
Şehirde insanları toplamaya başladılar ve ailem ve arkadaşlarım alabileceğimiz her şeyi yanımıza alıp kaçmaya başladık.
Они начали устраивать облавы на людей в городе и моя семья и мои друзья, мы взяли всё, что смогли, и ударились в бега.
Çünkü insanlar seni tanımıyor.
Просто люди вас не знают.
Kendi sırtımı sıvazlamıyorum insanları anlamak, onların ihtiyaçlarını sezmek benim kuvvetli yönlerim.
Я не хочу нахваливать себя, но одна из моих сильных сторон - понимать людей, чувствовать их нужды.
Desai, Stoneheart'ın kontrolünü ele geçirmeye çalışan, kötü niyetli birtakım insanlar için çalışıyor.
Десай в сговоре с недобросовестными конкурентами, которые пытаются получить контроль над "Стоунхарт".
İnsanların gecenin bir yarısında çekip gitmelerine alıştım da.
Я уже привыкла, что люди по ночам исчезают.