Invited traduction Russe

Felice managed to get herself and Erika's beauty parlor invited to Mrs. Wust's.

Фелиции удалось сделать так, что и она, и весь салон Эрики были приглашены к фрау Вурст.

Bugünü birlikte geçirmemiz için davet ettiniz bizi.

You guys invited us so we could spend the day together.

Dixon, ben partiye davetli değilim.

Dixon, I'm not invited to Naomi's party.

Kampa hiçbir şekilde şansı olmayan çocukları getiriyorlar.

The only kids invited to this camp are the ones that ain't gonna make it.

Buna davetiye çıkaran sinyaller gönderiyormuşum ona.

I was sending out signals that invited that!

Banyodayken beni evine davet etti ; reddettim.

When we were in the bathroom, she invited me home. I declined.

Leydi Grantham biliyorum davet edilmeden geldik, en azından ben. - Umarım sakıncası olmaz.

Lady Grantham, I know we're just crashersand we haven't been invited - well, I haven't, anyway - but we hoped you wouldn't mind.

Gerçi onu neden ofisine davet ettiğinden tam olarak emin değilim.

Although I'm not entirely sure why you invited him up to your office.

Kat, beni iki haftalık bir tatile götürmek istiyor.

Kat has invited me on a vacation for 2 weeks.

Bizi Hugh Jackman'ın yatında partiye davet ediyor.

He invited us to a party today on Hugh Jackman's yacht.

Davetlisi bile olmadığın bir partide onu tuvalete kadar takip ettin.

You followed him into a bathroom at a party you weren't even invited to.

Greyjoyları Kralın Şehri'ne mi çağırdın?

You invited the Greyjoys to King's Landing?

Euron Greyjoy'u çağırdım, Demir Adaların yeni kralı.

I invited Euron Greyjoy, the new King of the Iron Islands.