Jogging traduction Russe
19 traduction parallèle
Ya bir yerlerde jogging yapıyorsun, ya da o lanet olasıca telefonundan kulağını ayıramıyrsun.
Или ты где-то жопой трясешь, или приклеился ухом к хренову телефону. Плюс - от тебя смердит лосьоном после бритья.
Nike'nin kurucu ortaklarından Bill Bowerman jogging çılgınlığının patlamasına neden olan dünyaca ünlü kitap'Jogging'i yazan... yazarlardan biri oldu.
Билл Бауэрмен стал соучредителем фирмы Nike, а также соавтором книги "Бег трусцой", после выхода которой началось повальное увлечение оздоровительным бегом.
Bu işin bazı gerekleri var her şey kayda geçiyor ama evet bir bakalım burada, 6 Ocak dün öğleden sonra, köpekle jogging yapmaya...
Но у нас странная задача проверить ваши показания. Что ж, посмотрим. Вот.
Benimle jogging yapmak istemediğine emin misin?
Уверена, что не хочешь пробежаться?
Sadece jogging yapmak istersin diye düşünmüştüm.
Я думала, тебе может понравиться пробежка.
Sadece iki kelime söyleyeyim. - Koşu eşofmanları.
Скажу всего два слова - jogging костюм.
- Koşu eşofmanları mı?
jogging костюм.
Hala jogging yapıyor musun?
- Ты все еще занимаешься бегом?
sadece biraz jogging yapacağım, sonra.
- Тогда... побегу потихонечку. - Окей.
Nike, genellikle Amerika'daki'jogging'patlamasiyla birlikte aniliyordu.
Nike зачастую связывают с модой бегать по утрам.
Çünkü tabiri caizse, jogging sporunu Amerika'ya isal eden Bill Bowerman, ayni zamanda sirketin kurucu ortaklarindan biriydi.
Представьте себе : Билл Боуэрман, основатель компании, на самом деле "импортировал" такие пробежки в Америку!
Bowerman, jogging yapanlari Avustralya'da veya Yeni Zelanda'da görmüstü.
Он увидел бегунов где-то в Австралии или Новой Зеландии.
Jogging yapıyordum.
Я бегал трусцой.
- Anladık, jogging rehberi.
Оттолкнись... Хватит уже, беговой советник
- Nihayet jogging yapabilirim.
- Смогу бегать по утрам.
- Jogging hastalık riskini azaltıyor.
- Пробежки улучшают иммунитет
Herkes her perşembe Rock Creek Parkı'nda jogging yaptığını sanarken Dupont Meydanındaki bu saunayı ziyeret ediyor.
Тем не менее, каждый четверг, когда все считают, что он на пробежке в парке "Рок Крик", он на самом деле, посещает баню у "Дюпон Сёркл".
Yanlışlıkla Shelley'nin kan damarına bir şey soktu ve sonra jogging yaparken birisi saldırmış gibi göstererek bunu gizlemeye çalıştı.
Он случайно впрыснул ботокс Шелли в вену, а потом попытался скрыть это, инсценировав нападение во время утренней пробежки.
Doktor, sana jogging yapmanın, sırtın için kötü olduğunu söylememiş miydi?
А тебе доктор не говорил, что твои пробежки вредны для спины?