English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Russe / [ K ] / Kactım

Kactım traduction Russe

3,016 traduction parallèle
- Ben kaçtım!
- Я ухожу!
Kaçtım ve Jessie beni yakaladı.
Я хотел убежать, но Джесси меня поймал.
O odadan zar zor kaçtım sadece kafam ile!
Я едва успел голову оттуда вытащить!
Benim bir mahkum olduğumu sanıyorlar. Ama ben pek çok kez kaçtım.
Они считают, что я их заключенный, хотя я улетал отсюда много раз.
- Yine kaçtım. Sizin için.
- Я снова сбежала к тебе.
Sanırım gözüme polen falan kaçtı.
У меня от пыльцы глаза слезятся.
Oradan kaçtım.
А Пит...
Hepimiz kendi yollarımızla kaçtık.
Мы сбежали сами.
Senin evine kaçtığım zamanı?
Да, именно так.
22 hapishaneden kaçtım.
Я сбежал и 22-х тюрем.
Ekibinin hapishaneden kaçtığını Xandar'a gelip yardım etmek için başka bir sebebinin olmadığını söyledi.
Он сказал, что его команда только что сбежала из тюрьмы так что у него нет иной причины рисковать, возвращаясь на Зандар, кроме как помочь.
Peki ya, varsayalım ki tüm bunlardan hoşlanmadım ve cidden nereye kaçtığını bilmek istedim!
Давай предположим, что я уже не хочу никаких сюрпризов а правда хочу знать куда ты торопишься!
Lockdown benim kaçtığımı anlamadan uzayı derinliklerine gitmiş olacak.
Локдаун будет уже далеко в космосе, когда поймёт, что я сбежал.
- Sen de benim adımı kullanma, Kurt. - Benimki ağzımdan kaçtı.
- Тогда и ты не произноси мое имя, Курт.
Onlar gittiği zaman kardeşimle birlikte kaçtım.
После того, как они ушли. Я сбежал с моим братом.
- Ayrıca neredeyse dördüncüyü de alacaktım ama kız kaçtı.
- И я почти получила четвертую, но она убежала.
Ondan kaçtığım zamanı bildiği için merdivenleri ziftle kaplamış.
Зная, на сей раз, что я убегу, он намазал смолы на ступени.
Annen öldüğü zaman ben kendimden nefret ettim ve suçluluk, utanç yüzünden kaçtım.
Когда твоя мама умерла, я был... я ненавидел себя и я убежал от своей вины и моего стыда....
Sanırım iştahım kaçtı.
У меня пропал аппетит.
Ben de kaçtım.
И я сбежала.
Ama kaçtım, mutfağa kaçtım.
Но я вырвалась и побежала на кухню.
Kaçtıklarını mı paylaşacaklar? Hayır.
Думаешь, они напишут, что они в бегах?
Erkek arkadaşım ışıklarınızı görünce şu tarafa doğru kaçtı. Bizi hapse tıkacağınızı falan düşünüyordu da.
Мой парень сбежал в том направлении, когда увидел ваши огоньки, потому что он думает, что вы засунете его задницу в тюрьму.
Her an Tanrıya dua ediyordu Bense hep ondan kaçtım.
Стоило Айрин упомянуть Бога я сбегал.
Ben de trenden kaçtım ve sonra tek hatırladığım kampınızda uyandığım oldu.
И я улизнул, запрыгнув на поезд, а потом очнулся в вашем лагере.
- Atmadın. - Attım, ve o kaçtı. Arkadaşına çarptı, dökük saçlı kızıl kafalıya.
Мне пришлось с ним танцевать потом, чтобы загладить свою вину.
- Ben kaçtım.
Мне пора.
Kaçtığımızda sığındığımız yerler.
Стараясь убегать от реальности.
Okuldan kaçtığımız için nezarete atılmıştık.
Нас закрыли за прогулы. Помнишь?
Kaçtı mı?
Сбежала?
Kaçtı mı?
Сбежала? !
Polise gittim, ne diyeceğim onlara? " Karım Moskova'ya, sevgilisine kaçtı...
"Жена моя укатила в Москву к любовнику."
Peki o zaman, ben kaçtım.
Ладно, я сваливаю.
Joffrey'nin köpeği kuyruğunu sıkıştırıp Karasu Savaşı'ndan kaçtı dediklerinde inanmamıştım.
Когда я услышал, что пёс Джоффри поджал хвост и бежал с поля битвы при Черноводной, я не поверил своим ушам.
Kaçtım?
Убежала?
- Cheng'in elindeydim ama kamyondan atlayıp kaçtım.
Ченг схватил меня, я выпрыгнула из машины.
İki çocuğun bir Biyoadam'dan kaçtığına inanmamı mı bekliyorsun?
– Двое мальчишек сбежали от биочеловека. Вы думаете я в это поверю?
Spoonie o korkak götüyle kaçış aracımızla kaçtı!
Спуни удрал на нашей срывной машине.
Ben de kaçtım.
Поэтому я сбежал.
Letha öldüğünde ve sana ihtiyacım olduğunda sikini bacaklarının arasına kıstırıp kancık gibi kaçtın sen.
Когда умерла Лита и ты был мне нужен, ты спрятал свой член между ног и убежал как маленькая ебаная сучка.
Bu gettolardan daha önce kaçtım.
Я уже сбегал из подобных гетто ранее
Her seferinde, yine kaçtım.
И каждый раз я снова сбегал.
Bak, hayatım boyunca şeytandan kaçtım, Ben.
Слушай, я бежала от дьявола всю свою жизнь, Бен.
Bu tam olarak buraya gelmeme neden olan, kaçtığım şey.
Я специально сюда приехал, чтобы избежать этого.
Christopher, şimdiden çorabım kaçtı.
- Кристофер, у меня уже стрелка на чулке.
Gizli silahımız kaçtı.
Наше тайное оружие сбежало.
Bu şehirden kaçtığım vakit senin öldüğünü düşünmüştüm.
Во времена, когда я покинул ( - а ) этот город, Я думал ( а ) ты был ( а ) мертв ( а )
Kaçtın mı yoksa?
Ты сбежал?
Terk ettim ve kaçtım, terk ettim ve kaçtım ve kaderimin seyyar sosis arabası sürmek olduğunu sanıyordum.
Бросая и убегая, и бросая, и убегая. и притворяясь, что моя судьба - управлять сосисочной на колесах.
Kaçtığımızda ise,
И когда мы сбежали, моя семья пришла в ярость.
Böylece kaçtığımızda,... istediğimiz yere gidebiliriz.
Столько, чтобы когда мы сбежим, мы смогли отправиться, куда захотим.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]