Kahvaltı mı traduction Russe
1,721 traduction parallèle
Kahvaltı mı?
Завтрак, а?
Ona kahvaltı mı yapmalıyım?
Я что, должен приготовить ей завтрак?
Kahvaltı yapacak mısın?
Будешь завтракать?
Aşağıya gel ve benim için hazırladığın özel doğum günü kahvaltısına başlayalım.
Который ты планировала для меня, мам. Я скоро приду.
Söyleyin yoksa kahvaltı zamanı mı geldi? Öğlen yemeği?
Критические дни?
Güzel bir kahvaltı yaptın mı?
Ты хорошо позавтракала?
Kahvaltı spesiyalinden alacağım.
Мне ваш фирменный завтрак, ладно?
Seninle ve çocuklarla evde geçirdiğim vakitler kahvaltılar bu tip şeyler... Hayatımda ne bu kadar mutlu oldum, ne de bu kadar dehşete kapıldım.
Самыми счастливыми и одновременно пугающими моментами для меня были обычные домашние завтраки с тобой и детьми.
- Kahvaltısını hazırladım.
- Я приготовила завтрак.
Kahvaltı yerine bir sigara yaktım...
выкуривая сигарету за завтраком
Mutfağımda durmuş, kahvaltı etmek istediğim için bu siktiğimin can çekişen ekonomisinde hâlâ sahip olduğum işten kazandığım parayla aldığım yulaf ezmesini arıyorum!
Я на своей кухне, ищу овсянку, которую я купил на деньги, которые я заработал с помощью работы, которую я все еще имею при этой рушащейся хреновой экономике, потому что я хочу завтракать!
Kahvaltı ısmarlayayım.
Завтрак. Я угощаю.
Sonra kahvaltı için aşağı inmeye başladım ve bana hiçbir şey söylemeyip sadece okula götürdü.
Спустя какое-то время я стал спускаться к завтраку, а он не говорил мне ни слова, просто отвозил в школу.
Kahvaltı hazırladım.
Я сделала завтрак.
Oturalım da kahvaltımızı edelim hadi.
Давай просто... сядем и позавтракаем.
Kahvaltıya hazır mısın?
Будем завтракать?
Kahvaltına yardım etmemi istemiyor musun?
Давай я помогу тебе с завтраком?
İlk olarak taze mısır gevreği yanında kırmızı biber soslu egzotik kahvaltılıklar hazırladım.
Первое блюдо. Я хлопировал исключительно нежные молодые кукурузные зерна, сервировав ими кусочки экзотического мяса для завтрака в мягком соусе Чили.
Kahvaltıda, öğle ve akşam yemeklerinde hepimiz yanımıza ekstradan 1 fazla yemek alacağız bunu sadece 1 hafta yaparsak aldığımız fazladan yemekleri çakmazlar.
На завтрак, обед, и ужин, каждый из нас должен взять одно дополнительное блюдо. которое не испортится, даже если путь займет больше недели.
Kahvaltı için sağ ol tatlım.
Спасибо за завтрак, дорогая.
Dur da bir kahvaltı falan hazırlayayım bari.
Я имею ввиду, на крайняк позволь мне приготовить тебе завтрак или еще чего.
Kahvaltı ısmarlayacağım dediğinde...
Так вот какой завтрак ты хотел купить...
Mutfakta tek bulabildiğim ve bunu aramızda paylaşıyoruz ben olsaydım kahvaltını hazırlamış olurdum yatakta aşkım
А знаешь, остались бы у меня, и на завтрак была бы рыба по-мексикански... а завтрак – в постели. Ты моя любовь.
Sana kahvaltı hazırlayacaktım,... ama muhtemelen sikik kafanda parçalardım.
Завтрак на столе, но лучше я его на твоей башке размажу.
Evet, sizin yüzünüzden kafamdan vuruldum ve New Jersey'e gidip Jonathan'ın ailesiyle kahvaltı yapmak zorunda kaldım.
Да, из-за вас меня подстрелили в лоб, а потом мне пришлось ехать в Нью-Джерси и завтракать с родителями Джонатан.
Kahvaltımızı edecek başka bir yer bulmalıyız.
Нам стоит найти другое место для завтрака.
Umarım kahvaltı da hazırlamıştır.
Надеюсь, тебя накормили завтраком.
Babacığım, kahvaltı etmeye çıkabilir miyiz?
Пап, можем мы пойти куда нибудь позавтракать?
- Kahvaltı ısmarlayayım mı?
- Купить тебе завтрак?
En sevdiğim kahvaltım bu.
Мой любимый перекус.
Pekala, Brian'ın yeni kitabını kutlamak için çok özel bir kahvaltı hazırladım.
Так, я приготовила особый завтрак, чтобы отпраздновать выход книги Брайана.
Kahvaltıdan sonra biraz kullandım, ayağa kalktım, traş oldum ve sana yemin ederim, dönüp baktığımda tekrardan işaretliydi.
После завтрака я немного ее использую, встаю, бреюсь, и когда я оглядываюсь, я клянусь, это кружево снова на месте.
Bu durum nasıl benim kendi kahvaltımı yapmaktan daha büyük bir problem oluyor?
Как это может быть большей проблемой чем я, самостоятельно готовящий завтрак?
Oturun, oturun. Size yine kahvaltı hazırladım.
Скорей садитесь, я снова приготовил вам завтрак
Her sabah ona kahvaltı hazırladım.
Каждое утро я готовлю для нее завтрак.
Çocuklar için çıkacak yeni kahvaltılık mısır gevreğinin reklam müziği üzerinde.
Над рекламой нового детского завтрака из злаков.
- Kahvaltını yaptın mı?
- Ты позавтракал?
Bu sabah Seung Jo Oppa'nın kahvaltısını ben hazırlayacağım.
Сегодня я приготовлю завтрак Сын Чжо.
Kahvaltı yaptınız mı?
Вы завтракали?
Karnım tok. Kahvaltıda bir kazan dolusu tuhaf yaratık yedim.
Нет, спасибо, я уже съел на завтрак порцию чудиков в носатых ботинках.
Sanırım kahvaltıda tuhaf bir yaratık yiyeceğiz.
Похоже, на завтрак у нас будет чудик в носатых ботинках.
Sana kahvaltı hazırlamamı mı istiyorsun?
Приготовить тебе завтрак?
- Birlikte kahvaltı yapalım mı? Fransa'da.
Может, позавтракаешь со мной?
Kahvaltı için süt almaya çıktım.
'отел купить молока на утро.
Kahvaltınızı odanıza mı istersiniz yoksa aşağıya mı ineceksiniz?
Тебе завтрак в постель или ты спустишься в ресторан?
Kahvaltı hazırlamaya mı çalışıyordun?
Ты пытался приготовить завтрак?
Bizim oralarda iştahımızı açmak için kahvaltıdan önce adam öldürürüz.
В наших краях мы убиваем человека перед завтраком, так, для аппетита.
1'de kahvaltı yaptım.
Я позавтракал в одиночестве.
Kahvaltıda ne yedin bakalım?
Что у тебя было на завтрак?
Kızların kahvaltısını hazırlamalıyım.
Пойду готовить завтрак девочкам.
Gidip kahvaltı hazırlayayım.
Давай я приготовлю тебе завтрак.