Karım mı traduction Russe
30,175 traduction parallèle
Murphy insan-zombi karışımı yaparak insanlığı kurtarmak istiyor.
Мерфи хочет спасти человечество, обратив их в смесь зомби и человека.
Bu karışım aşısının ilk deneği sen olacaksın.
Ты будешь первым, кто испробует новую вакцину.
Düşmanlarımız kahraman kılığında aramıza karıştı.
И враг под шумок стал героем.
Çılgın Karı uyanırsa bizi öldürür. - O öldürmese Steve öldürür. - İhtiyacımız olan her şey var.
Если пришибленная очнётся, она нас убьёт, а если не она, то Стив.
Sen umutlanırsın, ben onları yıkarım.
Ты изложила свои планы, я их обломал.
İlginç bir insan karışımı olmuş.
Странный подбор гостей.
Sevgin aklımı karıştırıyor.
Ваша любовь меня смущает.
Aklımı daha da karıştırdın.
Это не прояснило дело.
Beşiği çıkaralım da test sürüşüne çıkar.
Знаешь, давай мы вытащим коляску и ты попробуешь проехаться.
Umarım sen de karın gibi cehennemde çürürsün.
Надеюсь, ты сгниешь в аду, как твоя жена.
Karım kıyafetlerimi almam için uğramama izin verdi.
Жена разрешила мне забрать одежду.
Sanırım buna çözüm bulamayacak boku yemiş iki karıyız.
Похоже, мы две неудачницы, которые никогда не придут к консенсусу.
Affedersin, 10. ölçüdeki Do'yu öne çıkarır mısın?
Простите, вы можете перейти в ля на десятом такте?
Sonogram'ın burası hep karanlık mı çıkar?
Сонограмма всегда такая темная в этом месте?
O kartları yollamamalıydım. Beni bu işe karıştırma.
— Не надо мне было отправлять эти открытки, не хочу иметь к этому никакого отношения.
Bundan bir şey çıkar mı, anlamaya çalışıyordum.
Я всё думал, значит ли это что-то для нас.
- Çıkar mı?
— И как, значит?
Bunları bana vermek üzere karım yaptı, yalnızlık çektiğini göstermek için.
Их сделала моя жена... для меня... показать мне, как она одинока.
- Karım nerede?
- Где моя жена?
Karımı görmek istiyorum.
Я хочу увидеть жену.
- Ama karımı görene kadar bir kelime daha söylemeyeceğim.
- Только я и рта не раскрою, пока не увижу жену.
Sanırım elimizde karısına yaptıklarından dolayı büyük suçluluk hisseden biri var.
Думаю, у нас тут человек, испытывающий жуткое чувство вины за то, как он поступил с женой.
Karım kendisini öldürmeyi deneyince doktorunu görmeye gittim.
Я сходил ко врачу моей жены после того, как она предприняла попытку самоубийства.
- Angela karın için ağladı mı?
Анджела заплакала из-за вашей жены?
O ilaçlar karımın beynini o kadar etkiledi ki kendini öldürmeye çalıştı.
Медикаменты, которые так изуродовали мозг моей жены, что она попыталась покончить с собой.
Göremedim. Karım beni seviyordu.
Я не мог увидеть... что моя жена любит меня.
Eve haplarla gittiğimde karım bana şok geçirdiğini söyledi.
В общем, моя жена сказала, когда я вернулся домой с таблетками... она была немного в шоке.
Çok ateşli! Karıma söyleme, tamam mı?
Только жене моей не говори, ладно?
Karımın bu durumdan hoşlanacağını sanmıyorum.
Не думаю, что моей жене это понравится.
Eğer ben çıkarım da Gallo çıkamazsa, peşine düşeceği ilk kişi Kevin olur.
Если я выйду, а Галло нет, первым достанется Кевину.
Ona bu işe karıştığımı söyledikten sonra beni aradı ve arkadaşı Kevin için bir şey yapmamı istedi.
Ты о чём? Когда ты сказал о моем участии, он позвонил и спросил, могу ли я помочь его другу Кевину.
Ben gerçek suçluları içeri tıkarım.
Я сажаю настоящих преступников.
Hazır sizinle konuşuyorken karınızla paylaşacağım bir şey vardı. Christina'yla yani, her neyse. Ama polisi aradığını söylediği için ikinizin de bilmesi gerektiğini düşündüm.
Заодно я хотела обсудить кое-что с вашей... с Кристиной, но раз она уже вызвала полицию...
- Eşyalarımı mı karıştırmışlar?
- Они шарились в моих вещах?
Sana verdiğim karışım, benim de kafamı patlatırdı.
Тот коктейль, что я тебе дал и меня бы унес, будь уверен.
Doktor Merch ona bir aşı karışımı yapıyor. Böylece insanları ısırmadan da kontrol edebilecek.
Доктор Мерч делает ему смешанную вакцину, чтобы он мог контролировать людей не кусая их.
Eğer karışım falan yapıyorsa, bence o adamı hayatta tutmamız lazım.
Не думаю что мы должны оставлять его в живых, если он делает формулу.
Ya da insanlara verdikleri Murphy kanı karışımı da olabilir. Ya da insanlara verdikleri Murphy kanı karışımı da olabilir.
Или может быть это коктейль из крови Мерфи, что делает их смешанными.
O bir karışım.
Он смешанный.
Karışım olmaları için.
Что? Стать смешанными.
Ama Murphy ve onun karışım ordusunu, çok güçlenmeden durdurmamız lazım. Anlıyorum. Ama Murphy ve onun karışım ordusunu, çok güçlenmeden durdurmamız lazım.
Но мы должны остановить Мерфи и его смешанную армию, до того, как они станут слишком сильными.
Murphy'nin karışımı orada Gelişim Müzesi'nde.
В музее прогресса. Под часовой башней.
Karışım ne kadar iyi korunuyor? İki tane çit, bir tane de zombi hendeği var.
Есть два забора и... и зомби ров.
O bir karışım olmayı hak etmiyor.
Тогда позвольте убить его.
Karını ve küçük kızını öldürdüğümü hatırlamadığımı..
Когда говорил, что не помню, как убивал твою жену или твою маленькую девочку.
Bir mahkumun tavsiyesine ihtiyacım yok. Sen bu adamın savunmasına hile karıştırdığın için kariyerimi kaybetmeyeceğim.
Мне не нужны юридические советы от заключённого, и я не хочу лишиться карьеры из-за того, что ты слил защиту клиента.
Hile falan karıştırdığım yok.
Я ничего не солью.
Ben söyledim çünkü benim adımı öylesine bir defterden çıkarıp seçmedin.
Ты нашёл мое имя не в телефонном справочнике.
Bu sadece usul ile ilgili bir karışıklık, tamam mı?
Тут какая-то процессуальная ошибка.
Gerçek bu, ama sanırım bir şey fark etmiyor, çünkü eğer Maria'yı bulmazsan, bir gün beni o salona çıkarıp ölüm cezamı kesecekler.
Это правда, но, видно, это не важно, потому что однажды меня проведут по коридору и лишат жизни, если вы не найдёте Марию.
Eğer William'ı ele verirsem... karımın peşine düşerler.
Если я сдам его, пострадает и Джилл.