Kitap traduction Russe
8,652 traduction parallèle
Kitap yazmak hariç her şeyi yaptınız.
Вы писали книгу.
Kitap.
Книгу.
Bir kitap yazıyorum.
Я пишу книгу.
Kitap yazdım da.
Я написала книгу.
Laurie, daha önce hiç kitap kabul etmedik Aslında kabul etmiyoruz bu materyalleri, fakat Kerry kitapların kraliçesi bana dedi ki Biraz önce "sıradakini" okudum,
Что ж, Лори, должен сказать, мы почти никогда не принимаем незатребованный материал, но Керри, наша королева рукописей, пришла ко мне и сказала :
Kalın bir kitap.
Да, это была великая книга.
İçinde kitap olan kutuyu bulamadım. O yüzden hikâyeyi ben uydurdum.
Не нашла коробку с книжками, так что сама сказку придумала.
En sevdiğiniz kitap hangisidir?
Любимая книга?
Sevdiğin bir kitap var mı?
Какая любимая книга?
Kitap yığınının arasında saklanıp Kola ve Çikolotayla geçiniyordum.
Я прятался среди книг, где-то между Коуком и Бейби Руз.
Nixon hakkında müthiş bir kitap okuyordum sonra malikaneden bir çığlık sesi duydum.
Я читала интересный роман про Никсона, когда услышала крики из особняка.
Evine git, bir kitap aç ve bir kereliğine olsun normal bir hukuk öğrencisi gibi davran.
Так что иди домой, возьми книгу и веди себя как нормальная студентка, хоть раз в жизни.
Satan adam güzel bir kitap olduğunu söyledi.
Продавец сказал, книга что надо.
Ben 5 bin yıllık bir kitap ile yaşıyorum.
Я живу по книге, которой 5000 лет.
- Bu lanet kitap hakkında bir şey bilmiyorum.
Не знаю я ни про какую книгу.
Hangi kitap?
Какую книгу?
Lanet kitap hakkında bir şey bilmiyorum.
Ни черта я не знаю ни про какую книгу.
- Peki, şu kitap konusu neydi?
А что за книга?
Kitap sonbaharda çıkacak.
Книга выходит осенью.
Kutsal kitap mucizeleri yani?
И все остальное?
Eve git, kitap oku sevdiğin bir şeyi yap, ve güzel bir gece uykusu çek.
Иди домой, почитай книжку, займись любимым делом, и хорошенько выспись.
Dinlen, bir kitap oku.
Отдохни, почитай книгу.
Eli, kitap yazacak birini bulmaktan söz ediyordu.
Илай предлагает нанять безымянного автора.
Bence bir kitap yazmalısın.
Думаю, тебе стоит написать книгу.
İçeri girince birkaç kitap göstereyim sana.
Как вернёмся, дам тебе пару книжек. - Книжек?
- Kitap mı? - Domuz bakıcılığı hakkında.
- По уходу и содержанию свиней.
Bay Mason bana domuz bakıcılığı ve çiftçilikle ilgili birkaç kitap vermişti.
Не слышал, как вы вошли. Мистер Мэйсон одолжил мне пару книг по фермерству и свиноводству.
- Bu çok ince bir kitap.
История не очень большая.
Tamam o zaman, 2009 senesinde Ulusal Kitap Ödülü'nü kazandın.
Ну ладно. Так, в 2009 году ты получил Национальную книжную премию.
Korkularını aşmanda, o kendini beğenmiş piçlerin ve iğdiş eden sürtüklerin dizleri kanayana kadar sürüne sürüne sana geri dönüp af dileneceği bir kitap yazmanda yardım edebilirim.
Я могу помочь выбить твой страх, научить, как написать такую книгу, что все эти пафосные ублюдки и доминирующие суки приползут обратно со сбитыми коленями, умоляя о прощении.
Gerçi GoodReads'deki HavalıKitapçıKız14 kitabıma "altı üzerinden altılık kitap" demişti ama.
Хотя одна читательница с "GoodReads" назвала её "эмоциональными американскими горками".
Kitap yazmak zor muydu Jimmy?
Ну как, Джимми, трудно было книгу писать?
Neyse, kitap teklifime bayılmış!
В общем, он в восторге от моего предложения насчёт книги!
Önüne top koysam, topa oturup kitap okumaya başlıyordun.
Даю тебе мяч — а ты на него садишься и утыкаешься в книжку.
Biz... Kitap ödünç alıyordum.
Я заходил за книгой.
- Kitap.
— Это книга.
- Kitap özetimi yaptığın için teşekkürler Neil.
Опять? Спасибо за доклад по домашнему чтению, Нил.
Peter kitap okurken dudaklarını kıpırdatıyor.
Питер шевелит губами во время чтения.
Hapishane kütüphanesinden olmayan tek kitap bu.
Это единственная книга не из тюремной библиотеки.
Kitap anlaşması mı?
Книга?
Eğlence programlarının geçmişi hakkındaki her şeyi biliyor. Bu konuda kitap çıkarsa şaşmam.
если он и книжку об этом издаст.
Henüz çok fazla şey bilmiyorum, ama bir PD'nin bir parça san-mai olmasında sakınca olmasa da çok fazla san-mai olmasının da doğru olduğunu düşünmüyorum. Para olsun yahut hesap kitap olsun bu tür şeyleri de göz önünde tutmak gerekli olsa da bunlara çok fazla odaklanırsak amacımızdan da sapabiliriz.
но... но быть слишком корыстным тоже не стоит. можно потерять из виду свою цель.
Eğer şarap klübüne aa yani kitap klübünde
Если бы мы недавно не прочли "Не бойся действовать"
Hangisi önce oldu? Oyun mu kitap mı?
Что вышло первым, книга или пьеса?
Kitap, elbette.
Книга, конечно.
Ama kitap dünyada büyük sefilliğe neden oldu.
Но она принесла много несчастья.
Kitap efendim.
Книга, сэр?
Eşlerin ölüm karşısındaki kişisel tepkileri çeşit çeşittir. Ama hesap kitap dedin mi işler değişir.
Личные реакции на смерть супруга очень разные, но личные финансы...
Buraya yıllar önce gelmiştim. Bir kitap hakkında konuşmuştuk.
Алё, здрасте, я к вам заходил много лет назад, насчет одной книжки...
Bu kitap, hayatımın bir anlamı olduğunu kanıtlıyor.
Это же смысл моей жизни.
Kitap yanında mıydı?
С книгой или без?