Kolay mı traduction Russe
2,541 traduction parallèle
Sen hapiste mağduru oynarken hayat benim için kolay mıydı sanıyorsun?
Думаешь, мне было легко, пока ты сидел в тюрьме, изображая из себя жертву?
- Sanki iyi kadın bulmak kolay mı?
Так вы считаете, что хороших женщин полно?
Sence benim için burada olmak kolay mı?
Думаешь для меня легко быть здесь?
- Kolay mı?
- Легко?
Bu kadar kolay mıydı?
Так просто?
- Kolay mı sanıyorsun?
— Думаешь, это легко?
Kolay mı acı çekerek mi?
Легко или мучительно?
Bu onun için bu kadar kolay mı?
Ему это так просто?
Sence bu kolay mı?
Думаешь, это легко?
Sence bu kolay mı ha?
Думаешь, это легко?
Burayı bulmak kolay olur dediğini sanmıştım.
Ты говорил, что нору найти легко.
Seninle yaşamak kolay değil kızım.
Оставив вас не просто, девочка.
Yakalanması kolay olsun diye gücünü zayıflattım.
Я подавила его силу и теперь ее можно забрать.
Böyle yapmak kolay yapmanı mı sağlıyor?
- Так легче?
Bak şimdi, bu çocuklarımız için hiç kolay olmayacak.
Знаешь, детям придется нелегко.
O kadar kolay değil zamana ihtiyacımız var.
Все не так просто. Нам нужно время.
Yanlızken bir karara varamız daha kolay olacaktır. Dinlemek için biri, Haksız mıyım?
Легче достичь консенсуса, когда есть только один голос, который нужно слушать, так ведь?
Kolay olacağını sanmamıştım.
Да, полагаю, непросто.
Kolay olsaydı büyücüye ihtiyacımız olmazdı, değil mi?
Будь всё просто, мы обошлись бы без волшебника.
Çok kolay oldu, amına koyayım!
Ну, это было чертовски легко!
Ama kızımız kolay biri olmadığını kanıtlamıştı.
Но дама оказалась неуловимой.
Yapalım bitsin. Böylesi daha kolay olur.
Надо бы уже разобраться с этим.
Ne bekliyordun, kolay olmasını mı?
Чего ты ожидал, что будет легко?
Sizi uyarmalıyım, kolay olmayacak.
Должен предупредить, это тяжёлая процедура.
Benim örnek aldığım kişi olduğunu söyleyebileceğini tahmin etmek kolay.
Полагаю, можно сказать, что Он - мой пример для подражания.
- Pekâlâ, kolay gelsin bakalım. - Teşekkür ederim.
Ну, хорошо, попробуй.
Tatlım, böyle fırsatlar kolay kolay gelmez.
Дорогая, такие возможности, как эта, нечасто представляются.
Birini evde doğurdum. Hızlı ve kolay oldu. Hiç anlamadım bile.
Это произошло так легко и быстро, я и не заметила.
... Pradeep'in yardımı olmadan kolay olmayacaktı.
... из магазина постельного белья, который научил его повязывать.
Daha kolay söyleyebilmek için küfür de ekleyeceğim ama seni seviyorum amına koyayım be.
И знаешь... может это прозвучит неуместно после того, что ты наговорил про тюрьму... но я тебя люблю, братишка.
Sana dünyanın nasıl işlediğini kolay bir dersle anlatayım mı?
Объяснить тебе, как действительно обстоят дела?
Benim için kolay mı?
Легко, стало быть?
Tanrım, keşke bu işler daha kolay olsaydı.
Боже, вот бы всё было проще.
Kolay değil ama yaparım.
Будет трудно, но я смогу.
Korkarım onu bulmak o kadar da kolay olmayacak.
Босюь, найти ее будет не так просто.
Aslında, aynı fikirleri paylaştığımızı fark edince çok kolay oldu.
Стало легче, когда мы поняли, что разделяем оно и тоже мнение.
Bu işi aldım çünkü seni ikna etmenin kolay para olduğunu düşündüm.
Я взялась за это, потому что решила, что это легкие деньги - вправить тебе мозги. Не подведи меня.
Onunla olan yaşantım, seninle olduğu gibi kolay değil.
В жизни всё не так просто, как у тебя в постели.
Çaresiz insanlara yardım etmek daha kolay. Çünkü kimse çürüyen bir bedeni görmeye dayanamaz.
Легче помогать неизлечимым людям, потому что никто не устоит перед зрелищем тлеющего тела.
Beni çok kolay tongaya düşürdün, haksız mıyım?
Ты меня раскусил, да?
Kolay, dava dosyasını hazırlarım.
Я составлю иск.
Sanırım öylesi daha kolay. " Zaman :
Так проще, я думаю.
Benim bir rahatsızlığım var ama doktorlar, bu rahatsızlığa bir çare bulamıyor ama beni çok rahatlatan bir madde var ki sizin gibilerin bunu temin etmesi benden çok daha kolay oluyor.
Видите ли, у меня такое состояние, при котором врачи малость бессильны в... в моей ситуации, однако существует один препарат, который временно дарует мне облегчение... очень большое облегчение, а вашему народу этот препарат достать гораздо легче, чем мне в данный момент.
Her şeyi doğru yapmaya iyi biri olmaya, kolay olan yerine zor yolu seçmeye çalıştım.
Я старался делать все правильно, быть хорошим, пойти по трудному пути.
Size garip gelebilir ama, biz ona böyle hitap ediyoruz, çünkü kolayımıza gidiyor. Hoparlördeki o muydu?
это он за микрофоном?
İnsanlara kolay kolay ısınmam ve senden hoşlanmaya başlamıştım.
Я не умею быстро сближаться. А ты действительно начал мне нравиться.
Biraz bunaldım ama sen bunları benden daha kolay atlatırsın.
Я просто немного не в себе, но ты намного легче приспосабливаешься, чем я, к подобным вещам.
Çünkü insanlarla ilgili yazılar iradesiz, kolay incinen, önemsenmeyen insanların edebi anlatımıdır.
Потому что очерки, "интересные для широкой публики" - эвфемизм для обозначения очерков о слабых, невежественных людях.
Çılgına dönmüş 100 kiloluk K-9'u arkana aldın mı kıçını kolay kolay kurtaramazsın Sherman.
Стокилограммовый разъярённый пёс в напарниках намного лучше тебя, тощий Шерман. Спасибо.
Hayatımın çok kolay olduğunu sanıyorsun Rae, ama bilmiyorsun... bir odaya girdiğinde herkesin... sana bakmasının nasıl bir şey olduğu hakkında bir fikrin yok.
Думаешь, что для меня это так легко. Рэй, ты даже не представляешь, что это такое, когда входишь в комнату, и все на тебя смотрят.
Yaptım çünkü Birilerinin içeri ne kadar kolay girdiğini görmelerini istedim.
Но я сделала это только потому, что действительно думала, что им нужно знать, что к ним можно легко проникнуть.