Mânâ traduction Russe

Hatırla. Kaide üzerinde duran taş heykelin yanındaydık... klasik tarzda, bir adam ve bir kadın... yarım kalan hareketleri özel bir mânâ taşıyormuş gibi duran.

Там, рядом с нами, была каменная скульптурная группа на довольно высоком постаменте, мужчина и женщина, одетые на античный манер, их незавершенные жесты как будто изображали какую-то определенную сцену.

Neden? Ne mânâ çıkarmamı bekliyorsun?

Что вам нужно?

Ki bu konu hakkında hala konuşmayız. Yürümek fayda etmeyince.. .. ışınlamayla aynı mânâ taşıyan başka birşey buldum.

Идти у меня не особенно получалось, но тут обнаружилось другое средство передвижения.

Hayatta bir mânâ, bir amaç bulamamak kadar, bir adamı sinirlendiren başka bir şey olamaz.

И ничто не бесит мужика сильнее, чем бессмысленная жизнь.

Ethan, sen bir mânâ ifade etmiyorsun.

Итан, это же глупо.