Nına traduction Russe
98,447 traduction parallèle
Dünyanın geri kalanına göreyse ırkını ülkesinden üstün tutan ünlü bir adam demek.
Остальные видят знаменитого человека, ставящего свой народ выше своей страны.
Şu kirli kum sıçanına bir bakın.
Посмотрите на эту песчаную крысу
– Vay canına. Fibonacci dizisi de Altın Oran'la bağlantılıdır.
А ряд Фибоначчи, в свою очередь, связан с "золотой серединой".
Kadınına döllerini akıtarak aklına hükmedebilme peşinde.
Доминировать над вами - в его же представлении, - роняя своё семя в вашу самку.
Adamlarını savaş alanına götür ama sen kendi canını riske atma.
Веди людей в битву. Но не рискуй жизнью.
Sen de annenin yanına bir dahaki gidişinde Kralın canavar gibi olduğunu ve selam söylediğini söylersin!
- Генрих... - А ты... Когда поедешь к матери в следующий раз, передай ей, что король в крепком здравии и шлет наилучшие пожелания!
Bunu kanıtlamak için beni buradan uzağa götüreceksin en az bir iki aylığına, yakın zamanda.
И чтобы доказать это... Ты заберёшь меня отсюда хотя бы на пару месяцев, и немедленно.
Mizah anlayışınız olduğu kimin aklına gelirdi, Bay Geist?
А вы не лишены чувства юмора, мистер Гейст.
Bohr'a göre öyle ama ben Tanrı'nın evrenle zar attığına inanmıyorum.
Математические кости? Согласно Бору - да. Но не думаю, что Бог играет со Вселенной в кости.
O her yerde karanlık bir güç olarak yükselir ve Einstein'ın kuramına ait olan her şeyde apaçık bellidir.
И искоренить совершенно все выдумки, касающиеся теории Эйнштейна.
Kadın kadına.
Девушки на девушках
Tamam, şimdi yapacağımız şey, ben oraya oturacağım ve siz sıraya gireceksiniz, fotoğraflarınızı çıkartın, aynı zamanda size, ciddi sakatlık ve / veya ölüm durumlarına karşı, feragatname imzalatacağım.
А теперь я просто посижу там, а вы выстроитесь в ряд, вытащите свои фото Еще вам придется подписать отказ от претензий в случае серьезных травм и / или смерти
Başlayın kız kavgasına.
Давайте, девочки, в бой
Hayır. Herkesin kafasını kaşımasına sebep olan şu meşhur görelilik kuramınızı bana açıklayabilmenizi umuyordum.
Я надеялся, вы сможете объяснить мне свою знаменитую теорию относительности, над которой все ломают головы.
– Veya daha kötüsünü. O yüzden bir atom silahının araştırma ve geliştirmesi için programın başına senin geçmeni istiyorum.
А то и хуже, поэтому я прошу вас возглавить исследования и разработать атомное оружие.
Almanların bu silaha sahip olmasına izin veremeyiz.
Нельзя позволить немцам создать оружие.
Öyle bir silahı yapmayı bilen gerçek bir fizikçi olsaydınız ve ülkenizin bir savaşı kazanmasına yardım edeceğini ama binlerce can alabileceğini de bilseydiniz sizce hangisi daha güçlü olurdu?
Будь вы настоящим физиком и знали бы, что можете создать такое оружие... Знали бы, что оно поможет вашей стране победить... Но и может убить тысячи людей...
Amerikalıların Almanya'yı yenmek için atom bombasına ihtiyacı olmayacak.
Может, американцам для победы над Германией и не понадобится бомба.
Tam anlamıyla sosyalist refah politikasını Machu'nun boğazına itiyor.
Она буквально засовывает свое соцпособие прямо в глотку Мачу
Çünkü gelemiyor olman, orada olamayacağın anlamına gelmez.
То, что ты не можешь пойти, не значит, что тебя там не будет.
Onların iki kopyasına ihtiyacımız var.
Нам нужны отпечатки двоих из них.
Siktiğimin parmağını, sanitasyon için içkisine daldırın ve... Ağzına koy, uzaklaş, bir ömür boyu kalbinde kalsın.
Окуни его тупой палец в стакан для стерильности и... засунь себе в рот, а потом уйди, навеки оставшись в его сердце.
Açıkçası, Einstein'ın bir soruşturmanın hedefi olmasına şaşırdım.
Должен сказать, сэр, я удивлён тем, что по Эйнштейна начали следствие.
Bence asla kullanılmamalarını sağlamanın en iyi yolu... ATOM BİLİM İNSANLARI ACİL DURUM KOMİTESİ – 1947... kontrollerini onları yapan bilim insanlarına vermek.
Лучший способ убедиться, что его не используют - предоставить контроль его же изобретателям.
Kızıl Ordu kendi bombalarını bilim insanlarına bırakır mı sence?
Думаешь, Красная Армия отдаст бомбу своим учёным?
İnsanlığın temel varlığına bir tehditle karşı karşıyayız.
Мы имеем дело с угрозой существованию человечества.
Belki egonu sadece bir anlığına bir kenara bırakırsan yanıldığını kabul edebilirsin.
Возможно, если ты просто хоть на миг забудешь о своём эго, то сможешь признать, что неправ.
Thelonious'un haritasına göre, Laboratuvar adanın ortasında, 8 kilometre önümüzde.
Если верить карте Телониуса, лаборатория в центре острова.
İnsanların çılgına döneceğini düşündüğünü biliyorum, ama insanlara gerçeği söylersen,
Понимаю, ты боишься реакции людей, но хотя бы попробуй рассказать правду.
Onun tıbbi kayıtlarına mı baktın?
Ты залезла в ее медкарту?
Çünkü belki de mahkümların hapisten kaçmasına yardım ettiğin için!
Ведь ты в это время помогал организовать побег!
Baba'nın Oğul'un... ve kutsal ruhun adına, amin.
Во имя Отца и Сына и Святого Духа, аминь.
Gördüğüm kadarıyla iki seçeneğin var... nişancılarına durmalarını söyle, geminizi bize verin, ve Karakan tedavisi için zaman kazanın veya onlara ateş açmalarını söylersin.
У тебя сейчас два варианта. Прикажи стрелкам пропустить нас, и отдай корабль. Потом играйтесь со своей Темной Кровью сколько хотите.
Aslına bakarsan, duyduğuma göre Yolanda işi nasıl bağlamış biliyor musun? Dr. Klein'ın delmek istediği tek şey dişler değilmiş.
А вот Я слышала, что доктор Клейн не только в зубы иолАнде залез.
Görgü tanıkları doğruca masasına gidip yoğurdu yemeye başladığını söylüyor.
Свидетели говорят, она сразу пошла к своему столу и начала есть йогурт.
Onların ne konuştuklarına emin misin?
- ( лив ) Уверен, что они говорят о деле?
Şu muazzam kapının ardına park edilecek arabanın mı?
- ( рави ) Которая припаркована за воротами?
Şeytanın en büyük hüneri var olmadığına ikna etmesidir.
- ( рави ) ЛУчший трюк дьявола — убедить тебя, что его не существует.
Jim, herkese buluşma noktasına gitmesi için rehberlik ediyordun ve ilk sen vardın.
Джим, вы вели всех в место сбора и пришли туда первым.
Sanırım onların zombi olmasına biraz alıştım.
Я вроде как привыкла, что они зомби.
Bunun arkadaşların adına ne anlama geldiği için özür dilerim.
Мне жаль, что это огорчит твоих друзей.
Edison'un telefonla iletişimi keşfetmesi Oppenheimer'ın nükleer füzyonla çalışması ve DJ Kool Herc'in Sedgewick Bulvarı'na 2 tane plak çalar ve mikrofon kurduysa o yüzden yapıyorum.
Я делаю это по той же причине, по которой Эдисон придумал телефон, Оппенгеймер открыл расщепление атома, а Ди-Джей Кул-Хёрк запилил две вертушки и микрофон на Сэджвик-Авеню в Бронксе.
Çünkü o insanlar hâlâ burada saplanmış durumdalar ve bu yere buranın yakıt, yer ve sınıf çatışması gibi sınırlamalarına hâlâ bağlılar.
Потому что они всё равно торчат здесь, как привязанные. Здесь не хватает топлива и пространства, здесь - классовая борьба.
- Adamına söyle, benim adamımı arasın.
- Пусть твои люди звякнут моим.
Politico'da çoğunlukla Conway fotoğraflarına odaklandıklarını duydum.
Я слышал, в Политико, они концентрируясь в основном на Conway искусства.
Aklını başına almasını söyler misin?
Митч, вы не могли бы вразумить его? - Я...
Biliyorum... hayal kırıklığına uğradınız.
Я знаю... Вы разочарованы.
Umduğunuz, uğruna oy verdiğiniz değişimin biraz daha beklemesi gerektiği için hayal kırıklığına uğradığınızı biliyorum.
Я знаю, что ты разочарован тем, что изменения вы надеялись что вы голосовали, приходится ждать немного дольше.
Şanslarına... ben varım... sen varsın.
К счастью для них... они у меня... они у вас.
Bu, erkeklerin kulağına, "Kimsenin sevmediği Krala karşı ayaklanın!" diye fısıldayan bir veba gibi yayılan hastalık.
Будто чума... Распространяется и шепчет в уши : " Вставайте!
De La Pool ailesi elendi. Onların safına o kadar hızlı geçtiler ki aralarında neredeyse su sızmıyor.
- Де ла Поли переметнулись так быстро, словно никогда и не были с нами.