English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Russe / [ O ] / Okumak mı

Okumak mı traduction Russe

339 traduction parallèle
Neden Parry, bir gün hukuk okumak mı var aklında?
Ты собираешься изучать юриспруденцию?
Okumak mı?
Читал?
- Ona meydan okumak mı?
- ¬ ызвать его?
Okumak mı?
Читал ли я?
- Okumak mı istiyorsun?
- Хотите прочитать?
- Okumak mı?
- Читаете?
Okumak mı?
Почитаешь?
- Meydan okumak mı?
- Вызов? - Вызов.
Okumak mı?
Читать?
Gowron'a savaşın ortasında meydan okumak mı?
Бросить вызов Гаурону? В самом разгаре войны?
Sanırım artık okumak zorundayım. Şunu iki kopya yap.
Думаю, мне придётся прочесть его прямо сейчас.
Sanırım hepsini okumak zorunda kalacağım.
Пoлaгaю, мнe пpидeтcя пpoчитaть вce этo.
- Bir kitabı okumak zorundayım.
Мне нужно читать книгу.
Bu gece bu kitabı okumak zorundayım ama çok yorgunum.
Мне нужно прочесть эту книгу, а я устал.
Karalamalarımı okumak için evime zorla girilmesi aklıselimlik göstergesi midir?
разве вламываться в мой дом, чтобы почитать мои каракули - признак душевного здоровья?
Sana, yazdığım bir şeyi okumak istiyorum.
'очу прочитать тебе кое-что, что € написал.
Tek görebileceğin pis hippiler, okumak istemeyen öğrenciler travestiler, uyuşturucu bağımlıları ve her türlü ayak takımı.
Все эти грязные хиппи, студенты, которые не хотят учиться, трансвеститы, наркоманы, всяческие отбросы общества.
Küçük bir bahane arıyorlar Canımıza okumak için
Грозя тем малым стать, что всех отринет от тебя.
Hayran mektuplarımı okumak ister misin?
Хочешь почитать письма моих поклонников?
Bu kokuşmuş şehirde yaşamak ve üniversite takımının yeni yıldızları hakkında gazete haberleri okumak zorunda olmak.
Я должен жить в этом вонючем городишке и читать в газетах про какого-то парня, новую звезду команды колледжа.
Bu sabah uyandığımda, güzel, sakin bir gün geçireceğimi sanmıştım. Biraz kitap okumak, köpeği fırçalamak... Saat dört ve dünyanın duman tüten kalıntılarından beş ışık yılı ötede, bir uzay gemisinden atılmak üzereyim.
я проснулс € утром, думал, что у мен € будет хороший расслабл € ющий день, немного почитаю, погул € ю с собакойЕ ј сейчас 16 : 00 и € буду выброшен с корабл € пришельцев в п € ти световых годах от дым € щихс € останков " емли.
- Okumak zorunda mıyım?
- Я должна это прочесть?
Haydi! Gazeteleri alalım. Yorumları okumak istiyorum.
Я хочу почитать газеты.
- Okumak mı? - Evet, oğlum.
я вижу, вы пользуетесь успехом.
Ona her şeyi okumak zorundaydım : İddianameyi... tutuklama raporlarını, her şeyi.
Возможная причина показания Отчеты арест, все.
Hadi bakalım, şu anda yapacağımız şey sadece okumak, sadece okuyacağız ki ne yaptığımızı bilelim.
Давайте просто... сейчас мы просто прочитаем, просто прочитаем и будем знать, что делать.
- onu tekrar okumak istiyorum - iyi denemeydi bayım ellerinde oluşan asit kitaba zarar verebilir.
- Я хочу еще раз его прочесть. - Близко, но мимо. Кислоты на твоих руках его испортят.
Bazen bütün bir gecemi onu görmeden, okumak ve düzinelerce sayfa yazmak için harcardım.
Иногда я проводил длинные ночи... читая или записывая множество страниц без нее.
Okumak ve çalışmak için daha fazla zamanım olurdu.
Больше времени на чтение и учёбу.
Şu an yazdığım bir şarkıyı okumak istiyorum.
Я сыграю песню, которую только что написала.
Her zaman 3 tane "rs" e inandım- -... Tv rehberi okumak, um Tv rehberi yazmak ve tv rehberini yenilemek.
Я твердо верю в три принципа - чтение телепрограммы, письма на телевидение и подписка на телепрограмму.
Ben de çok kitap okumak zorundayım. O yüzden adım seninkinden önce geçer.
Я прочёл много книг, только для того чтобы моё имя на формуляре было написано перед твоим.
Eğer bir kitabı okumak isterse gider ve o kitabı çalar anladın mı?
Пойми, когда в Шарлевиле ему нужна была книга, то ему приходилось ее красть. Это только доказывает, что он за человек.
Hayatımın en parlak başarısını okumak üzeresiniz.
Вам предстоит ознакомиться с блестящим триумфом моей жизни.
Hepsini, kendim okumak zorundayım.
Я должен прочитать все это сам.
Bu aynı kendi hayatımı okumak gibi!
Как будто я читаю про свою жизнь!
Önce cumartesi günü bilgisayar dersine mecbur kaldım. Şimdi de bilgisayarla ilgili bir kitap okumak zorundayım.
Сначала мне приходится идти на компьютерный урок в субботу, теперь я должна прочитать какую-то компьютерную книгу.
Sadece kitabımı okumak istiyorum. Anlıyorum. Özür dilerim.
Понимаю, простите.
Küpemi aldığınız için de teşekkürler fakat sadece kitabımı okumak istiyorum.
Спасибо за все, я хочу почитать.
Anne bu akşam bu kitabı ve altı kitabı daha okumak zorundayım.
Мама, мне нужнo прoчитать эту и ещё шесть книг за сегoдня.
Mesela tüm temiz çamaşırlarım ve okumak istediğim kitaplar ve... en sevdiğim tablolarımdan bazıları.
Например, вся моя чистая одежда и книги, которые я хочу почитать. И кое-что из моих любимых картин... над которыми мне надо работать.
Size her oyuncunun içine işlemiş bir şairden birkaç mısra okumak istiyorum.
Позвольте прочитать стихи поэта, что покорил сердца всех нас - актёров...
Tavşanla kaplumbağa hikayesini okumak lazım!
Перечитай басню "Заяц и черепаха".
Okumak için zamanın var mı?
Ты успеешь прочитать книгу?
Lafı uzatmayayım, insanların her açıdan Vulcan'larla eşit olduğunu kanıtlamanın en iyi yolunun, ona güreşte meydan okumak olduğuna karar verdim.
Итак, чтобы сократить длинную историю, Я решил что лучший путь доказать, что люди равны вулканцам, это вызвать его на поединок.
Hatta romanımı okumak istiyor.
Она даже хочет прочитать мой роман.
"Babacığım, bu elektrik lambasıyla okumak çok kolay."
"Эй, папа, довольно легко читать со всем этим светом."
Modern roman okumak zorunda kalacağım gibi geliyor.
Наверное, мне придется читать современный роман.
Senin yüzünden yol boyunca lânet kitabı okumak zorunda kalacağım.
Из-за тебя теперь придется смотреть идиотское кино.
Okumak isterdim, ama zamanım yok.
Я бы прочел, но у меня нет времени.
Hayatımın üç yılını bir hastane yatağında geçirdim okumak hariç bir şey yapmadan.
Провел тридцать лет своей жизни на больничной койке, где нечего делать, разве что читать.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]