English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Russe / [ P ] / Planlar

Planlar traduction Russe

5,981 traduction parallèle
Yani bundan daha büyük planlarının olması gerek.
У тебя должны быть планы побольше.
Göl üstünde yapılacak köprü planları da dâhil.
В том числе - планирую построить мост через само озеро.
Meraklanmama sebep oluyor sevgili okurlarım Union Pacific, Mormon lideri kandırmak için mi planlarını kasten çarpıtıyor?
Это заставляет меня задуматься, дорогой читатель, о том, не фальсифицирует ли Юнион Пасифик свои планы, чтобы обмануть лидера мормонов.
Planları, sana mesaj yollamak için oğlumu öldürmekti.
Их план был убить моего сын, чтобы отправить вам сообщение.
Eve dönme planları da bu kadarmış.
Столько идти домой.
Okul servisi katliamında bir kahraman gibiydin. Senin için daha büyük planlarımız var.
Ты геройски проявил себя во время стрельбы в автобусе, и у нашего ведомства большие планы на тебя.
Bu Çinli ailemle ilgili planlar yapıyor.
Узкоглазый мстит моей семье.
Annemle ikiniz benden kurtulma planları yapıyordunuz.
Вы с матерью хотели избавиться от меня.
Kellog ve planları ne olacak peki?
А как же Келлогг и его планы?
- Bu Frankie için olan planlarına çomak sokmak olacak.
Это точно поставит крест на их плане - повесить все на Фрэнки.
Dr. Isles'i devirme planları yapıyordum.
Пока придумывал план по свержению доктора Айлс.
- planları iptal ettikten sonra tabi.
- на всю оставшуюся жизнь.
Moloch ölünce onun planları da öldü.
Молох мёртв, как и его планы.
Onların arasına sızmanı ve planlarını öğrenmede bize yardım etmeni istiyoruz.
Нужно, чтобы ты втерлась к ним в доверие и помогла нам их остановить.
- Hey dönenler hakkındaki yeni kongre planlarını duydun mu?
Кстати, слышал о новом законопроекте? Это шутка.
Eğer "hayır" ı kastediyorsan "hayır" demen gerekiyor çünkü bütün o "bakarız" lar bana mümkünmüş gibi geliyor çünkü sen "evet" deme niyetinde olmayınca sonra benden ziyade arkadaşlarım için planlar bozuluyor.
- Надо было сразу сказать "нет". Этим своим "посмотрим" ты заставила меня поверить, что ты согласишься, а теперь - прощайте мои планы и планы моих друзей. И всё потому, что ты и не собиралась соглашаться.
Bir dahaki sefere. Önceden planlarız.
В следующий раз подготовимся.
Anlıyorum. Bugün Cuma, hepinizin planları var.
Я понимаю, пятница, у вас всех планы
Planlarımız konusunda onunla konuştun mu?
Ты рассказал ей о наших планах?
Eğer birlikte çalışıyorlarsa, öylece elini kolunu sallayarak planlarını bozmana izin vermez.
Если они заодно, он не позволит тебе уехать и разрушить его планы.
- Bu sadece konuyla alakalı değil, planlarım içinde çok önemli.
Важно. – Это не только важно, это ключ к воплощения моих планов.
Gerçekten mi? Majesteleri söyler misiniz, Zelena için planlarınız nelerdir?
Скажи мне, ваше величество, что ты задумала для Зелены?
Lordum, General, Mitanni ile ilgilenmek için planlarını netleştirecektir.
Мой господин, планы генерала насчёт митаннийцев ещё не окончательны.
Küçük bir kızken,... evliliğin çıkar planlarından daha fazlası olduğuna inanmayı istemiştim.
В детстве я хотела верить, что брак заключается не только по расчёту.
Ne planlar çeviriyorsan...
Что бы ты ни планировал...
FHİ'nde, tahliye helikopterlerinin uçuş planları ya da yolcu listesi bulunmuyor.
Управление не требует план полета или списка пассажиров от санитарных вертолетов.
Sunduğunuz planları inceledim fakat... Ne diyorsunuz?
Я просмотрела предложенные Вами планы... если...
Dairenin her yerinden Amerikan askeri tesislerinin planları çıktı.
У них чертежи десятков военных объектов США во всем мире.
Spivak, mikro-noktalama teknolojisinden faydalanarak tüm planlarını kaydetmiş.
Спивак детально записал свои планы с помощью микро-письма
Hayır, planlar değişti.
Нет, нет, изменение планов.
Belli ki senin için planları var.
Он имеет отчетливый план в отношении тебя.
Sarayın planları bunlar mı? Evet, Sör William.
сэр Уильям.
Üzgünüm ama planlarım var. Catherine Avery burada ve zor zamanlar geçiriyor.
Если ты хочешь на какое-то время забыть об этом, то завтра я улетаю.
Hayatla ve bir aile kurmakla ilgili planlarımız vardı.
У неё кровотечение. Нужно оперировать. - Нужна помощь?
Meredith? Planlarım değişti.
Ваши ручные миньончики заскучали и сбежали к другой опухоли.
Benden planların değiştiğini sana anlatmamı istedi.
Она попросила меня сказать тебе, что планы изменились.
Callie ve benim planlarımız vardı.
Мы с Келли планировали встречу.
Bütün kale planlarını biliyordu.
Почему он не остался?
İşte o zaman intikam planlarımı yapmaya başladım.
Тогда я и начал думать, как отомстить.
New Mexico'ya gelip sana sürpriz yapmakla ilgili planlar yaptım... Ne bileyim, çizim dersinde gelen mankenlerden biri falan gibi gelecektim.
У меня был план поехать в Нью Мексико, и удивить тебя, ну, не знаю, придти как одна из моделей для ваших классов по рисованию.
Ama hâlâ öç almak için bazı planlar yapıyorum.
Но я всё равно планирую осуществить возмездие.
İşte bizim planlarımız, işte Tanrı'nın planları.
Но есть наши планы. А есть планы Господа.
Genişleme planları.
Планы на расширение.
Bu planlar Alexandria'nın bundan sonrası için.
Такой Александрия будет после.
Yarın iyi olmaz, babanla planlarım var.
Завтра не подходит, у меня планы с твоим отцом.
Thorvin sana kampı yeniden açma konusundaki planlarından bahsetti mi?
Торвин говорил вам что-нибудь о своих планах вновь открыть лагерь?
Yanlış hatırlamıyorsam Thorvin'in War Eagle planlarından pek hoşlanmıyordun.
Насколько я помню, вам не слишком нравились планы Торвина насчет Орла войны.
Bizim planlarımızı anlatayım.
И, ну, выслушать, наши взгляды на эту должность.
Ben daha çok kendi planlarımı düşünüyorum.
Я больше думаю про свои взгляды.
Bu bölgedeki yayın ağı üzerinde oynanan bütün planları etkileyecek.
Это изменит привила игры для всей сети в регионе.
Einstein'ınki 160'tı. 11 yaşındayken NASA'yı hackleyerek, odamın duvarına asmak istediğim planları aldığım için FBI tarafından tutuklandım.
У Эйнштейна был 160. В 11 лет ФБР арестовало меня за взлом NASA, Я хотел скачать их чертежи для постера на стену.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]