Ruhsuz traduction Russe
222 traduction parallèle
Ama ruhsuz kabuğu altında büyük bir kişilik eksikliği var.
Но оно прекрасно скрывает полное отсутствие характера.
Görünüşü çok güzel... ama ruhsuz olduğunu söyleyebilirim.
Роскошная самка, но, по-моему, абсолютно бездушная.
Yürüyorum ve bu cılız, ruhsuz, karamsar insanları görüyorum.
Я вижу на улицах людей, худых, слабых, подавленных...
İnsanoğlu sadece ekmekle yaşamaz, seni ruhsuz yaratık, özgürlükten güç alır.
Не хлебом единым жив человек, вы, бездушные создания, а жаждой свободы.
- Ruhsuz bir toplum.
Это бездушное общество, капитан.
Sanki ruhsuz gibisin.
Как будто ты не здесь.
İşte "ruhsuz" dediğim buydu!
Вот это я называю - отдалена.
Zalim, ruhsuz bir şehir!
Монстроподобный, бездушный город!
Ruhsuz biri değilim
Как у ребят из "Грейтфул Дэд".
Ruhsuz ve mantıksızlar.
Им ничего не получится объяснить.
Adam çok ruhsuz dursa da, gözleri çok canlı.
Кpасивая? Он тoже хоpoший типаж.
Aynı yumuşak ve ruhsuz lapa gibi!
Мягких и безжизненных, как овсяная каша.
Ruhsuz koca bir silah deposu olduğunda ne yapacaksınız?
Что вы сделаете, если вы - только большой бездушный арсенал?
Siz de en azından o ruhsuz çocuktan kurtulabilirsiniz!
И лучшее, что вы можете сделать, это избавиться от этого бесцветного юнца.
" ruhsuz bir çocuk olarak ölü doğan ilk bebek...
" мертворожденный, как и подобает младенцу без души...
"Ruhu olmadan doğan ilk bebek, ruhsuz bir çocuk olarak ölü doğan ilk bebek..."
"Первый ребенок, родившийся без души, мертворожденный..."
Ruhsuz çocuğun ölü doğumu.
Рождение мертвого ребенка без души.
Ruhsuz.
Бездушная.
Taşaksız, ruhsuz, hissiz küçük kukla toplulukları! Bunların her biri şeytan siki emicileri!
Вялые, убогие, бездушные ёбаные куклы корпораций, сосущие член Сатане все до последнего
Benim böyle olduğumu düşünmeni istemiyorum... ruhsuz, vicdansız, hemen şiddete başvuran birisi olduğumu. Bu ben değilim.
Я-я не хочу, чтобы Вы думали, что я... жестокая личность без души, без совести.
Hep ruhsuz bir şekilde öpüşürdük.
Мы всегда обменивались легкими поцелуями.
Hiçbir şey söylemeyen tekdüze sesleri, ruhsuz bakışları çok sinir bozucu olabiliyor.
Невозмутимый голос, который вам ничего не скажет, бесстрастный взгляд... - Временами это может быть невыносимо.
Ruhsuz, bencil kız!
Бесчувственная, самонадеянная девчонка!
Boş, ruhsuz, şaibeli, inanılmaz derecede karlı... boşanma işlerini bir kenara bırakıp... kazanılması imkansız, bütün dostlarımı kaybetmeme yol açacak bir davada... sırf önemli diye seninle çalışmamı mı istiyorsun?
Ты хочешь, чтобы я отложил свои бездушные, но очень выгодные дела и работал с тобой на безвыигрышном деле? Потерял покой, всех своих друзей и отправил парня в газовую камеру?
Artık ruhsuz bir cesetsin.
Ты бездушный труп!
Niles, neden böyle ruhsuz bir binada yaşamak isteyesin?
Найлс, с чего ты вообще захотел жить в таком несовременном доме?
Kendini beğenmiş ruhsuz orospu çocuğu.
Ты тщеславный, упорный сукин сын.
O da senin deli olduğunu söyledi. ve ben de ona ruhsuz kaltak dedim... ve telefonu yüzüne kapattım.
Она сказала, что ты свихнулась, а я сказал, что она бездушная сука!
- Kızlar, biz gerçekten bu kadar ruhsuz muyuz?
- Девочки, до чего вы циничны...
O, 2 Rwandan orman bekçisini öldürdü ve 3 kişiyi de yaraladı... ruhsuz bir şekilde.
Он убил двух лесничих в парке Руанды, и ранил еще трех... деревянной дубиной.
Konuşmaları ilgisiz, ruhsuz ve | espriden yoksun. Yalnızca sıkıntı ve esnemeye | neden oluyorlar.
Разговоры с ними не развлекают, а нагоняют зевоту.
Ona salak ruhsuz sıska demekten ne zaman vazgeçtin?
С каких пор она перестала быть "Недоделаной Бездушной Дурой"?
Salak ruhsuz sıskanın telefonu açacağı hiç aklıma gelmemişti.
Я никак не ожидала, что трубку возьмет Недоделаная Бездушная Дура.
Onu ben açtım ve şimdi ona, salak ruhsuz sıska biniyor.
Я объездила Мужчину Моей Мечты. А какая-то бездушная дура получила смирную лошадь.
Ruhsuz bir bahçe burası.
Нельзя держать сад без души. Совсем завяли.
"Sevgiye, ruhsuz bedenlerin sevgisine, son derece açım."
"Я ужасно изголодался по любви, любви тела без души."
Bizim itibarlı ismimize güvenen tüm izleyicilerimize bir jest olarak bu ruhsuz, patavatsız, alaycı günahkarı işten çıkarmayı en azından onlara borçluyuz.
Ради наших зрителей, доверявших нашему доброму имени мы должны уволить нарушителя за его подлую, незапланированную, циничную прокламацию.
Evet ama siz sadece kan emen ruhsuz iblislerdiniz. Onlar avukat.
Да, но вы были просто бездушными кровососущими демонами, а они - адвокаты.
- Ruhsuz beş kişi.
- Пятеро без душ.
Söylemem lazım, bu kadar açık sözlü olduğum için beni bağışla, çok ruhsuz bir insansın.
И я хочу тебе сказать, извини за откровенность, ... ты не представляешь никакого интереса!
Her zengin çocuk ruhsuz değildir ve her psikolog da rüyalarla ilgilenmez.
Не все богатые дети бездушны и не всех психологов заботят сны.
Bunlar işkence etmek ve öldürmek için yaşayan ruhsuz canavarlar.
Эти бездушные твари выращены только для резни и убийства.
Orada seninle olmak bile birlikte çalıştığım ruhsuz şirket ucubelerinden alacağım ödülün 10 katı değerindeydi. - Öyle mi? Kesinlikle.
- Не прикалываешься?
Bu da demek oluyor ki Angel'ı ruhsuz bir azmana çevirme planı yattı.
Что означает, что наш отчаянный план превращения Ангела в Ангелуса обернулся пылью.
Ruhsuz pisliklerdir!
У него нет души!
Onunla tanışana kadar asla bilmiyordum ne kadar ruhsuz biri olduğumu.
Меня вообще не было пока я ее не встретил.
Ama ruhsuz oldukları doğru değil.
Но это... это не правда, что у них... нет душ.
- Ama ruhsuz.
- Без души.
Hepimiz ruhsuz bürokratlar değiliz, Dedektif.
- Мы не бездушные бюрократы, детектив.
Sezon 4 x Bölüm 11 SOULLESS ( Ruhsuz )
Мертвый
Eğer bir bebek kadar güzel bir şey varsa bu ruhsuz kan ve et olmalı.
Кому такое может понадобиться?