Rüya mı traduction Russe
861 traduction parallèle
"Yoksa rüya mı gördük?"
"Неужели нам всё это только приснилось?"
Kaçmakla ve bizlerin boğulduğunu düşünmenize sebep olmakla yanlış yaptığımı biliyorum. Fakat yine de, sizle ilgili bir rüya gördüm. Rüya mı?
Понимаю, я неправильно сделал, что убежал и заставил вас думать о нас как об утопленниках, но вы мне снились каждую ночь.
Rüya mı?
Сон?
Bunların hepsi rüya mıydı?
Это не сон?
Seninle dün gece karşılaştım mı yoksa rüya mı gördüm?
Мы встречались вчера, или мне это приснилось?
- Yoksa rüya mı görüyordum?
- Или мне это почудилось?
Rüya mıydı yoksa demin bir banka soygunu mu gördüm?
Это был сон, или я увидел ограбление банка?
Bu bir rüya mı?
Это сон?
Söyle, bu bir rüya mı?
Так это был сон?
Sadece bir rüya mı?
Только сон?
- Rüya mı? Buna inanmamı beklemiyorsun ya?
Вы думаете, что я вам поверю?
Yine aynı rüya mı?
Опять приснилось?
Başka bir rüya mı uydursam?
Ещё один сон?
Neydi bu? Rüya mıydı yoksa gerçek mi?
Чтo этo, все мне пoчудилoсь или вправду былo?
Bütün gece onu tuttun mu, yoksa bu bir rüya mıydı?
Ты держала его всю ночь, или мне приснилось?
Rüya mı gördün. Ne oldu, Ana?
Это всего лишь сон.
Bir tür rüya veya kâbusta gibiydim ve kimsenin cevabı yoktu. Benim de bir cevabım yoktu.
Как будто я иду по какому то сну или кошмару, и ни у кого ни у кого нет ответов.
Madem rüya görüyorsun boşa giderse yazık olmaz mı?
что он не кино для взрослых?
Hayatımı değiştirdin Dr. Rüya Kankahayaleti.
Доктор Дух Сна Акопиан.
Sanırım rüya görüyordun.
Я думаю, тебе это просто сниться.
Kalkıp, bütün o aptalca rüya için Sereny Harper'e gidiyorum ve farkına varıyorum ki, Bayan Harper, Joe'dan senin o gece burada olduğunu ve bizim bütün konuşmalarımızı duyduğunu öğrenmiş! Ah, Tom!
Иду я значит к миссис Харпер чтобы рассказать весь этот вздор, а она оказывается узнала от Джо, что ты был здесь и слышал все наши разговоры в ту ночь!
Elbette. - Rüya görmüş olmalıyım.
Конечно, это был сон.
Muhtemelen o da benim gonca gibi ağzım, yumuşacık gözlerim olduğunu Bayan Long Beach gibi birini düşünmüştür, kısacık bir rüya.
А он, видимо, видел томные глаза, рот, как бутон, и фигуру,.. ... как у мисс Америка - мечты моряков.
Sanırım kötü rüya görmene sebep oluyorlar.
Да, думаю, от этого тебе бы снились кошмары.
Kötü rüya mı?
Кошмары?
Sanırım bende rüya görüyordum.
Кажется, я тоже спал.
Şimdi hatırladığım bir şey. Küçükken bu odayla ilgili bir rüya görürdüm.
Когда я была маленькой... я часто мечтала о такой комнате.
Belki de bunun bir rüya olduğunu ve akşamdan kalma bir içki mahmurluğu ile Niagara Şelalesinde uyanacağımızı düşünüyorduk.
Мы жили словно во сне, думая, что с нами ничего и никогда не случится.
Hepsini alırsam rüya görmeden uyur ve hiç uyanmazdım.
И что если я выпью их все, то буду спать без снов... и не просыпаясь.
Sana gördüğüm rüyayı anlatmıştım ama sanırım bu sadece bir rüya değil.
Я рассказывала тебе про тот сон, и я уверена что это был не только сон.
Önceki akşamlar rüya görmüş olmalıyım.
- В другие вечера... - Вот. Я, наверное, спал в другие вечера.
- Rüya mı?
- Спал?
Bir rüya gördüm sanırım, tuhaf bir rüya.
Мне приснился странный сон.
Bu kısım bir rüya sanırım.
Я думаю, это сон.
Don Jorge'yi görüyorum... Rüya görüyor olmalıyım.
Я вижу дона Джорджа, наверное мне снится.
Rüya görüyor olmalıyım.
Должно быть, это сон.
Buraya geldiler. Rüya mı gördün?
Меня вытащили из постели и сообщили.
Ancak rüya gibi bu duruma merakımızı bir kenara bırakıp kayıtsız kalmayacağız.
Но мы не будем разделять равнодушие мира к этой идиллии.
Bir rüya gördüm yataktaydım ve yatak hareket ediyordu. Baktım.
Мне приснилось, что я лежу в кровати, а кровать движется.
Bunu ona yaptıramadım ama evlendik. Rüya gibiydi.
Я не смог её переубедить, но мы поженились.
Uyuyakalmışım. Bir rüya görüyordum sesler duydum ne olduğunu anlayamadım korktum.
Мне что-то снилось и услышала какие-то звуки и не поняла, что это и... испугалась.
O zaman rüya görmüş olmalıyım.
Ладно, я видел его внизу, видел.
- Gidelim bakalım. - Gene rüya görüyor.
- Все же давай сходим.
Bu olanları kötü bir rüya gibi arkamızda bırakalım.
Давай все оставим позади как плохой сон.
# Nefes aldığım # # Her yerdesin # # Ya da baktığım Rüya gördüğüm #
Ты везде, где я дышу, где я смотрю, где я мечтаю, где я мечтаю...
Uykudayım ve herşey bir rüya.
Я сплю и все это лишь сон.
Haklıydın Ben rüya görmüş olmalıyım
Ты прав, пора проснуться.
Zaman içinde bir şeyler oldu ve çocukluğumda yaşadığım çam ağaçlarıyla çevrili ev ile ilgili rüya görmemeye başladım.
Иногда что-то случается, и мне перестают сниться и дом, и сосны вокруг дома моего детства.
Gördüğümüz ve gördüğümüzü sandığımız şey bir rüyadan başka bir şey değil rüya içindeki bir rüyadan.
Что видим мы, и что видят в нас, есть только сон... сон у другого сна.
- Ağlatacak kadar kötü bir rüya mıydı?
Что тебе приснилось? Отчего ты плачешь?
Rüya görüyorum değil mi? Gemimde uyku pozisyonundayım ve uyandığımda hepsinin rüya olduğunu anlayacağım değil mi?
пяепеи ма омеияеуолаи. бяисйолаи се ема пкоио се йатастасг упмоу йаи отам нупмгсы ха йатакабы оти ока гтам ема омеияо, сыста ;