Saçmalık mı traduction Russe
571 traduction parallèle
Saçmalık mı diyorsun?
Что я придумал?
Saçmalık mı dedin?
Вы называете это "вздор"?
- Saçmalık mı?
- Ерунда?
- Saçmalık mı değil mi bu gece yüzleştiğimizde göreceğiz.
- Чепуха. Посмотрим, когда я ему это предъявлю.
Sarhoş olup bir sürü saçmalık zırvaladığımı mı düşünüyorsun?
Ты думаешь, я пьян и говорю глупости?
Saçmalık. Bu konuda şimdiye kadar tanıştığım en bilgili adam.
Никогда не встречал человека, который знал бы больше о рыбалке.
George, hayatımda böyle saçmalık duymadım Nellie'den beni almasını istemeniz, odamda kalacağımı konuşmanız.
Джордж, за всю жизнь не слышала большего вздора. Пытаешься уломать Нелли забрать меня, уговорить меня побыть в комнате.
Senin de gidip vurulmanın annene yararı mı olacak sanıyorsun? Böyle bir saçmalık daha duymadım.
Думаете, вашей матушке будет легче, если и вас убьют?
Bu saçmalıklara katlanamayacağım artık!
Чтоб с завтрашнего дня на глаза мне не попадались
Arkadaşlar, bugün bir çok saçmalık duydum,... ama sanırım bu en aptalcasıydı.
Много я слышал глупостей в своей жизни, но такое впервые.
Onunla konuşacağım dediysem de bu saçmalık...
Я же сказал, что поговорю с ней. Но эта нелепица...
- Saçmalık mı?
- Нелепо?
Bu saçmalık, Cynthia. Odam seninkinin yanında ve ben hiçbir şey duymadım.
Синтия, это же вздор, моя комната рядом с твоей, а я ничего не слышал.
- Düpedüz saçmalık, evladım.
- Явный вздор, дитя.
- Saçmalıkla canımı sıkıyor, dert değil.
Пристаёт со всякими глупостями.
Kıskanmıştım, ayrıca yaptığım saçmalığın da farkındaydım.
Я стал ревновать и злился из-за того, что я обращаю внимание на такую ерунду.
Şimdi, biraz ciddi olalım..... bu yalnızlık çeken insanların uydurduğu bir saçmalık değil mi?
А если серьезно? Это способ надувательства одиноких людей?
Bu saçmalık. kim- - Valerie nerde? Karım nerde?
Какая глупость Где Валери, моя жена?
Hayır, hepsi saçmalık! Kafayı çarptım herhalde!
Бред, здoрoвo меня стукнулo!
Küçük bir çocukken, bunda bir saçmalık olduğunun farklıdaydım ama ne zaman bir şey söylesem beni terslerlerdi.
Еще ребенком я знал что в этом есть что-то сумашедшее, каждый раз, когда я что-нибудь говорил, они шлепали меня.
Sert ama adilim. Saçmalık yapma, tamam mı?
Суровый, но справедливый, так что без всяких штучек.
Kendimi şöyle savunabilir miyim bence çocuklu, parasız ve kocasından dayak yiyen bir kadına kalkıp da terapi görmesi için bir sağlık merkezine gitmesini söylemek büyük saçmalık! Ben olsam yapmam, siz yapar mısınız?
Можно, я скажу в свою защиту что заявить женщине с двумя детьми, без денег и с мужем, который ее Мак избивает, чтобы она переехала в бесплатный центр для получения консультаций психолога это большая куча дерьма?
Köpeğinden hiç hoşlanmadım ve caz tam bir saçmalık! Ve tüm o orgazmlarımda sahteydi.
Он такой же тупой. И я имитировала все оргазмы. Знакомые звуки?
Hayatımda böyle bir saçmalık duymadım.
Никогда не слышала такой чепухи.
Ne saçmalıyorsun sen? Şu buzdolabı kılıklı... tabutta ki ölü yüzünden altına mı sıçıyorsun yoksa?
Как думаешь ситуация когда говоришь такое от страха, увидев мерзкого жмурика в банке с водой подходит!
Tanrım, ne büyük saçmalık?
Это ещё что такое? Нонсенс!
Amiral, bugüne kadar, hiç bu kadar çabuk yemekten kalkmamıştım. Ve de bugüne kadar duyduğum en büyük saçmalık.
Ну, адмирал, это был самый короткий обед в моей жизни, и уж конечно самая безумная небылица, какую я когда-либо слышала.
- Bu saçmalık için çok yaşlıyım.
С сопляками дела не имею.
Saçmalık bu! Size hiçbir şey anlatmayacağım gibi, olmamış şeyleri de anlatabilirim!
Это все чушь, потому что я мог Вам все рассказать или ничего не говорить.
Bu saçmalık başımı ağrıtmaya başladı.
- Попробуй виски помассировать.
Saçmalık! Ben hiç böyle bir şey duymadım.
Никогда не слышала об этом.
Sürekli pis bir dilden ve pis kelimelerden bahseden insanlardan bıktım. Saçmalık.
Я устал слышать от людей что-то о плохих словах или дурном языке!
Saçmalık mı?
Вы сказали "вздор", Гастингс?
İlk görüşte aşık olacağımı düşünmek romantik bir saçmalıktan başka bir şey değil.
" тобы € влюбилс € с первого взгл € да. романтическа € чепуxа.
Sana şu saçmalık hakkında bir şeyler anlatıyım o zaman.
Позволь мне рассказать тебе кое-что о вранье.
Bunda bir saçmalık yok. Tanrım.
В этом вранья нет.
Yani, böyle birini tanıyorum, arkadaşım yani. Saçmalık.
То есть, как, я знаю одного чувака, который вернулся.
Zekiydi. Saçmalık, adamım.
Херня, блин!
Bu yağmur ormanı saçmalıklarından bıktım artık.
Чёрт бы побрал все эти тропические леса.
Saçmalık, sultanım.
- Очевидно, что он лжёт.
- Karma Nirvana sendromu bir yığın saçmalık korkarım.
А, Синдром Кармы-Нирваны.
Bıktım artık bu saçmalıklardan.
Чистое место для жизни, их собственное жилище.
Ben böyle saçmalık duymadım.
Что... Никогда не слышал подобного бреда.
Hiç bu kadar saçmalık duymamıştım!
Никогда не слышал подобной дребедени!
- Bu saçmalıklarından sıkıldım!
- Я устал от тебя.
Senin saçmalıklarından artık bıktım usandım!
Ну нет, это не пройдет! У тебя не выйдет каждый день давать здесь концерты, мерзавка!
Sanırım artık bu tür saçmalıklar için çok yaşlıyım.
Наверное, я стар для такой ерунды.
Sıkıldım bu saçmalıklardan!
Мне надоело это дерьмо
Bu vampir saçmalığını duymaktan bıktım artık..
У меня есть серьезные сомнения по поводу всей этой истории с вампирами.
Bu saçmalıktan fazlasıyla sıkılmaya başladım.
Мне начинает надоедать всё это дерьмо.
Hey, Stan, dinle, ben bu hükümet saçmalığından sıkıldım.
Стен, послушай. Я больше не занимаюсь правительственной чепухой.