Serious traduction Russe
41 traduction parallèle
No, sire, you can't be serious...
Нет, ваше величество, Вы, наверное, шутите...
Bu k ongre tartışmalarına iyi hazırlanmak için ciddi bir çaba harcıyorum.
And there is much indeed. Я предпринимаю серьёзные усилия... I do make a serious effort что-бы подготовить себя должным образом к обсуждениям в конгрессе.
Şu an ise büyük bir tehlike altında.
But right now, he's in serious danger.
Bunlar ciddi ithamlar.
That's a very serious accusation.
Şu anda tekrar karşılaşacağımız gün için yaşıyorum
110 ) } Futatabi Aeru Hi no Tame ni Ima o Ikiru yo 110 ) } ALIVE SERIOUS AGE 620 ) } Я в настоящем буду жить и в будущем тебя я встречу
However serious, Sarah did her share.
Сара работала без устали, пока у нее не заболели руки.
- Hadi canım sen de.
Да ну! ( Shut the front door = Shut the f * up = Are you serious?
Richardcastle.net'e girip coşkulu "Gerçek Ölüm" kritiğimi kaldırıp "Ateş Tırmanıyor" un kapak çalışmasını koyacağım.
я захожу на сайт richardcastle.net, удаляю мою яркую рецензию на "Dead Serious", и заменяю её обложкой книги "Heat Rises".
Ciddi misin?
Are you serious?
- Dostum sen ciddi misin?
Dude, are you serious?
Günahlarınızı bir bir İsa Mesih'e itiraf edin.
Now, confess each and every serious sin that separates you from Christ.
Hadi, biraz daha ciddi olalım.
Come on, let's-let's-let's be serious here.
Söylemem gerek ki sen orada yarı ölü adamın ağzına yumruk attın ya bu ciddi bir balon harekatıydı.
I have to say, when you were punching that almost-dead guy in the stomach, that was a serious balloon move.
Ciddi misin?
Wait, are you serious?
Dalga mı geçiyorsun?
Are you serious?
Ve buradan bağlanmak konusunda... ciddi olduğumu bilerek gitmesini istiyorum.
And I want her to leave knowing that I'm serious about committing.
Hatun kimisi için son nokta budur.
Seals the deal for a chick, I'm serious.
Ciddi misin sen?
Are you serious?
Velayet davasını ona ne kadar ciddi olduğumu göstermek için açtım.
I filed for custody so she'd see how serious it was. I'm... I'm a different guy now.
when she got serious about being a deejay. Oh, hey şu da var.
И, вот еще.
Ciddi bir şey yapıyoruz.
This is serious.
Eminim ciddi bir şey değildir ama bir kaç şey götürmemiz gerek.
I'm sure it isn't serious butwe do need to gather some things.
- Demek ciddi düşünüyorlar.
Oh, they're serious.
çok ciddi bir... kaza oldu.
There's been... a very serious... accident involving Tommy.
Ciddi misin?
You serious?
Burada ciddi bir dezavantajım var, Bones.
Oh, I'm at a serious disadvantage here, Bones.
Şu anki sözcük kusmuğu için ya durmam ya da havlu almam lazım.
Okay, I need to stop or get a towel for the serious verbal vom that's happening right now.
Because I'm ready to get serious.
Потому что я готова к серьезному разговору.
Like, back up to your apartment serious.
Например, у тебя дома.
Ciddiyim.
I'm serious.
Dale Crawford'un ciddi alkol ve uyuşturucu sorunları vardı.
Dale Crawford had serious alcohol and drug issues.
O kadar ciddi bir şey değildi aramızdaki.
It's just not that serious.
Benim için öyleydi.
Well, it's kinda serious to me.
My life has taken a serious... turn... downhill!
Моя жизнь набрала серьезный... разгон... под откос!
- Bristol Stomp # Lois harbiden de ciddi.
Jeez, Lois is really serious.
... ve sırf oynadığım rollerden dolayı, insanlar her zaman gerçek hayatımda da çok ciddi olduğunu zannediyor.
... and just because of the roles I play, people always assume I'm very serious in real life. Yeah, I could see that.
İlişkisi var diye suçlayıp sonrada Rosemary'nin Bebeği'ni bulacağız.
Справиться с кучей проблем и найти ребенка Розмари. [LOTUS - ( Lots of Trouble Usually Serious ) - полиц : Куча проблем, в основном нешуточных]
Ciddi misin sen?
- You're not serious?
- Sanırım Avon'un ciddi düşündüğünü gösteriyor
I guess Avon's serious.
- Ciddi olamazsın.
You can't be serious.
- Evet, az biraz ciddi.
Eh, it's a little bit serious.