English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Russe / [ S ] / Solucanlar

Solucanlar traduction Russe

241 traduction parallèle
Ben Rogers, kızların arkasına koymak için bütün solucanları getirecek.
Ну да, склонились бы над тем, кто в червях.
Solucanları seyretmek için durabilirim ve mikroskobik canlılara bakabilirim
На червяков, микробов спокойно я смотрю.
Ne bulunursa yeniyor - yılanlar, hatta solucanlar ve fareler.
В пищу идет всё... змеи, даже червяки и мыши.
Solucanların kanıyla!
Кровью стихов!
Dünyadaki elektrik balıkları, Antos IV'ün dev solucanları...
Электрический угорь на Земле, гигантский червь с Антоса-4.
Benimki altı metre yerin altında, Putney'de... solucanları kovalıyor! ve benim hatırladıklarım.. Şirketinden, parasından hoşlandıkları..
Мой отец кормит червей под двумя метрами земли... все что я помню о нем, так то, что мне нравилось быть с ним.
Solucanlar gözlerinizi, dudaklarınızı ve ağzınızı kemirir.
твои уста.
Solucanlar sadece en üst kata kadar indiği için şanslıyız.
Думаю нам повезло, потому что пострадал только один этаж, тот что под чердаком.
Solucanlar, bunlar solucanlar.
Черви! Это черви!
Bütün solucanları çıkardık ve onları rahat bırakıyoruz, kıpırdamıyorlar.
У нас у всех есть черви. Пока их не тревожат - они живут спокойно.
Bu konudaki genel açıklama, hepimiz yani, ağaçlar, insanlar, balıklar, solucanlar, bakteriler, hepsi 4 milyon yıl önce, gezegenimizin ilk günlerinde varolan, tek bir canlıdan meydana geldi.
Обычное объяснение - в том, что мы, все мы, деревья и люди, "морской черт", слизевики, бактерии, все - произошли от одного общего образца жизни, возникшего 4 миллиарда лет назад в начале существования нашей планеты.
Solucanlar!
Черви.
Size sesleniyorum, Benim memba bağırsaklarımın benim kokuşmuş postumun önünde diz çökün, yoksa sizi bağırsak solucanlarıma yediririm.
" еб € € заклинаю, хр € пни по грымзам драндулетовым моим и круговертно сдрызни мои мощи, не то теб € в злокобел € цкий коржик сверну € биндельвурделем своим.
- Bekliyoruz! - Solucanları takip etmeyi!
- Чтоб червям подражать
Yapman gereken tek şey, solucanların arkasından gitmen!
Все, что надо делать - подражать червям.
Şu ayak altında dolanıp suratına flaş patlatan asalak solucanları mı diyorsun?
Ты имеешь в виду, как корневые долгоносики... которые ползают вокруг умирающих камер.
Tarihi o asalak solucanlar yazıyorlar.
Эти ползущие долгоносики пишут историю.
- Sizi solucanlar, ne yapıyorsunuz orada?
- Что эти черви тут делают?
Siz de ejderhaları, solucanları, Tanrı'nın bileceği şeyleri söz konusu yapıyorsunuz.
А ты приплетаешь сюда драконов, червей, змей и ещё бог знает кого.
- İçinden solucanlar çıkıyordu.
- Оттуда черви выползали.
Bu solucanlar mükemmel soğutulmuş.
Эти трубчатые личинки охлаждены просто превосходно.
Belki de senin gibi solucanlar en iyi subaylarını harcarken Dünya Gücü'nün hâlâ onura değer verdiğini düşünmek delilik.
Возможно, только сумасшедшие могут полагать, что Военные Силы основаны на чести и преданности людей в то время как другие считают себя вправе бросать тень на лучших офицеров.
Sizi sefil sürüngen solucanlar.
Все вы жалкие червяки
Solucanlar gibi yaşıyoruz.
Мы живем как черви.
- Solucanlar.
Черви, черви.
Özür dilerim, ama bu ömürde tamamlanmış bir salon istiyorsanız bütün solucanları kurtarabilmemiz mümkün değil.
Простите, невозможно спасти всех червей, если вы хотите, чтобы кинотеатр был построен в этой жизни!
Galiba solucanlar beş yıl boyunca... o ufak beyninden geri kalanları da yemişler.
Полагаю, что за 5 лет черви... доели остаток твоих мозгов.
- Topraktaki solucanları duyabiliyorum.
Я могу слышать червяков в земле.
Oradaki radyoaktif sızıntı, solucanların DNA'larını mutasyona uğrattı.
ДНК червей мутировала из-за радиоактивного заражения.
Bunun anlamı, bir insan hatası yüzünden Çernobil'deki solucanlar, önceden olduklarından % 17 daha büyükler.
Это означает, что из-за катастрофы... Чернобыльские черви сейчас на 17 % больше, чем раньше.
Senin solucanlar gibi mi?
Вроде ваших червей?
Solucanları yakalamam gerektiği zaman onları ortaya çıkarmanın en iyi yolunun kazarak çıkarmak değil kendi kendilerine çıkmaları olduğunu görmüştüm.
Когда мне нужно было поймать червей... лучший способ был - не копать их, а привлечь.
O sadece numara yapıyor. Her yerde solucanlar var.
Она только притворяется.
Solucanlar rahibin cüppesinde.
Черви в одеждах священников.
Artı, solucanların durduğu kutuya düştüm!
Да ещё - я упал в большой таз с червями!
Ben sana söyleyeyim, senin bu dizelerinle hiçbir bitki yetişmez ve beni sinirlendirmeye devam edersen, yakında onları düşünmek için baya vaktin olacak... solucanları.
Позвольте мне сказать Вам, что из Ваших стихов никогда ничего не вырастет, и если Вы продолжите дразнить меня, то у Вас скоро будет много времени для разглядывания земляных червей.
Bu duam ona iletilsin ; Ölünceye kadar ruhunu solucanlar yesin,
Передай благословенье за обман, за обольщенье
Çamurlu ve ezilmiş çürük deride yine kendimi gördüm... Solucanlar saçlarımda ve kollarımdaydı.
И семь исчадий ада с огромными зубами из пастей уволокли меня опять... в геену.
Yapraklar, böcekler ve tabii ki solucanlar.
Листья, жуков и червяков.
Sen solucanları sever misin?
Ты любишь червей?
Yassı solucanlar.
Бескишечные.
Daha 18 saat bile olmadan, yassı solucanlar çıktı.
Только 18 часов и мы уже имеем flatworms.
Profesör, küçük solucanlar kırılıyor.
Профессор, небольшие волнистые вещи червя ломается.
Kayayı, örnekleri, küçük solucanları almışlar.
Они брали скалу, образцы, весь небольшой wormy critters.
Solucanları bütün yiyemiyor.
И она не может кушать целых червей.
O da bize interneti gösterdi. Meğerse bütün o küçük solucanlar bizim hakkımızda boktan şeyler söylüyorlarmış.
... где мы прочли, что пишут о нас всякие грёбанные гандоны.
Onlar bağışıklık güçlendirici yumuşak solucanlar. Sarsmamaya çalış.
Не говоря уже об яйичном супе.
Solucanlar.
Червяки.
- Yer solucanları. Efendim?
- С земляными червями.
Solucanlar.
Они как черви.
- Solucanlar mı?
Червей?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]