English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Russe / [ S ] / Sıçanlar

Sıçanlar traduction Russe

543 traduction parallèle
Sıçanları sever misin?
Ты любишь крыс?
Kesin sesinizi, sıçanlar!
Молчать, шавки!
Fareler gibi, sıçanlar gibi!
Поймали как мышек или крыс!
Dikkat edin burası sıçanlar, hamamböcekleri, baykuşlar ve vampirlerle dolu.
Здесь обитают гадюки, тараканы и вампиры. Теперь к ним присоединились и шлюхи.
Bu sıçanların her biri lavabo için 50 dolar vermesine rağmen, banka hesabım altı ay öncesine göre 9 dolar azalmış.
Не смотря на то, что все эти мерзавцы раскошелились на 50 долларов за дамскую комнату... На моем счете в банке на 9 долларов меньше, чем полгода назад.
Yani senin sıçanlarından ve süper sıçanlarından bir farkım yok, öyle mi?
Что я не отличаюсь от других подлецов и супер подлецов?
Kafesteki sıçanlar gibi...
Прям кролики в клетке.
Gece ciyaklayan sıçanlar da öldüler.
Даже шустрые, живучие крысы умерли, как и все остальные.
- Sıçanlar...
- Крысы.
Sıçanlar için iyi şanslar!
Удачи у крыс!
Daha çok sıçanları lideridir diyebiliriz. Onu tanırmısınız?
Если быть точным, он - их вождь.
Henüz Bayan Brisby, ULAKSAM sıçanlarının kendisine yardım edeceğinden çok yardımın olduğunu bilemez.
Миссис Брисби, знали бы вы, чем вам обязаны крысы из НИМЗ.
Jenner ULAKSAM sıçanlarının mahvolma nedeni olacak.
Дженнер разрушит организацию Крыс НИМЗа.
Sıçanlar, Sıçanlar mı?
Крысы. Крысы?
Evet, evet, Hatırlıyorum, sıçanlar için aramıştınız.....
Да, да, это вы звонили насчет крыс...
O sıçanların yok edilmesini isterim!
Я хочу избавиться от крыс.
ULAKSAM Sıçanlarının burda yaşadığına dair hiç kanıt kalmamalı...
Не останется никаких доказательств существования Крыс НИМЗа.
Sıçanların lideri.
Лидер Крыс.
Sıçanların lideri! ?
Лидер крыс!
Anne, sıçanlar gerçekten Thorn Valley'e gitti mi?
Мам, а крысы правда ушли в Терновую Долину?
İçinde sıçanlar yaşıyor.
В них живут крысы.
Ve sıçanlar! Her tarafım sıçan ısırığı dolu.
И крысы я весь ими искусан.
- Sıçanlar.
- Крысы. - Да.
- Ralph, sıçanları ipten uzaklaştırır mısın?
- Ральф, убери крыс от верёвки!
- Sıçanların yanına gidemem, ahbap.
- Я не подойду к крысам, приятель.
Kalbim sıçanları görüyor, babalık.
Моё сердце видит крыс.
Yani şimdi bu akademi sıçanları şehiri kurtaracakmış, öyle mi?
Так это те самые крысы из академии, которые, типа, спасут наш участок?
Güney Yakası'nda sıçanların kahvaltı niyetine bebekleri yediği varoşlar var ya?
Тебе знакомы трущобы на юге Далласа, где крысы едят детей на завтрак?
Kır sıçanları gibi gelmeyin masanın kenarına.
Не прыгайте с обрыва, как лемминги.
Sıçanlar...!
Крысы!
Sıçanları asla geçemezdi.
Он никогда бы не добрался сюда.
- Orada sıçanlar vardı.
- Там были крысы.
- Sıçanlar mı?
- Крысы?
- Sıçanlar!
- Крысы!
Şu hindiden beter. - Evet, rahip olduğun için eski şeylerle... canlarını sıkacağını düşünüyorlar.
- Да, и они решили, что раз вы священник, то будете капать на мозги.
Bir varmış, bir yokmuş demekle mi kalayım o canlar için?
Я не могу забыть то, что мне было Всего дороже.
Akşam saat altıda, Saint-Etienne Katedrali'nin çanları çalıyor, yaz kış.
В шесть вечера звонят колокола Сент-Этьенского собора, летом и зимой.
Krem renkli bardaklar Taze elmalı turtalar Kapı zilleri ve kızak çanları Ve erişteli şinitzel Ayı kanatlarına almış Uçan yabani kazlar
Про бежевых пони, про яблочный штрудель, про звон колокольный, про мясо и клецки, про диких гусей с луною на крыльях.
İş gereği dışarı çıkmış olsam da önceki soylu kararlılığımın ölüm çanlarını çalmış gibi hissettim.
Я не предполагал, что эта поездка, пусть даже оправданная делами, положит конец моим первичным намерениям.
Sıradan bir iş gününde çanların çalması beni ürkütüyor.
Ненавижу слышать колокола по будним дням.
Önümden çekilin, sıçanlar! Onu vermeyeceğim!
С дороги, тыловые крысы!
Kediler ortada yokken sıçanlar çoğalır tabii.
- Буду есть крыс.
O sıradan insanlar, krallığınızı savunmak için hiç düşünmeden canlarını ortaya koyar.
Эти люди посвятили свои жизни делу защиты своего королевства.
Yarasa karanlıklar içinde uçmadan kara böcek, Hecate'nin çağrısıyla uyku veren kanat sesiyle uyku çanlarını çalmadan korkunç bir iş yapılmış olacak.
Чуть замелькает тень летучей мыши и сонный жук к Гекате полетит свершиться то, что всех повергнет в ужас. Что ты задумал?
Araçlardan çıkan ardışık gürültüler frenleri durmaları hareket etmeleri... yorulmak bilmeden damlayan suyla ya da Sainte-Roch'un çanlarıyla adeta ritim tutuyor zamana.
Последовательные звуки машин : торможение, остановка, ускорение - задают времени почти столь же чёткий ритм, как и безустанно капающий кран или колокола церкви Сен-Рок.
Hile yapmış, birkaç zerre, birkaç saniye kazanmış olabilirsin : Ama Saint-Roch'un çanları... Pyramids sokağıyla Saint-Honore sokağının kesiştiği yerde değişen trafik ışıkları musluktan tahmin edilebilir şekilde damlayan su saatleri, dakikaları, günleri ve mevsimleri hesaplamayı asla bırakmadılar.
Возможно, ты смошенничал, стащив какие-то крохи, какие-то секунды, но колокола церкви Сен-Рок, переключение огней светофора между улицей Пирамид и улицей Сент-Оноре, ожидаемое падение капли воды из крана на лестничной площадке никогда не переставали отсчитывать часы,
Tanrıya şükretmeliyiz... sevgili sınıf arkadaşımız Irma'ya merhamet edip kurtardığı için... ve Marion, Miranda... ve sevgili Bayan McCraw'ın da aynı şekilde canlarını bağışlanması için dua etmeliyiz.
Поблагодарим Господа за спасение нашей милой ученицы Ирмы и помолимся за то, чтобы Мэрион и Миранда и наша любимая мисс МакКро вернулись целыми и невредимыми.
- Sıçanlar ne alemde Matilde?
Крыс меньше стало?
Sıçanlar gibi ölmeliler!
Сдохнете как крысы, но не от яда.
Vatanları uğruna canlarını feda etmekten hiç çekinmemiş Gürcü askerlerin anısına ithaf olunur.
Посвящается памяти груэинских воинов, отдавших свои жиэни эа свободу родины во все времена.
Canlarını kurtarmak isteyen anneler bebeklerini bırakıp gittiğinde iki tarafta da köleliği yasaklayan ilahi sırtlan gibi haykır.
Плачь, как священный козел, как гиена это запрещенное рабство на обоих берегах когда матери покидают их детей, чтобы спасти их жизни!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]