Tanıyorum traduction Russe
14,041 traduction parallèle
Ayrıca çocukları üstünden temsili hayat süren kişiler de tanıyorum.
А еще я знаю, что множество родителей пытается прожить жизнь своего ребенка.
Seni tanıyorum.
Я знаю тебя
Nereden tanıyorum seni?
Откуда я тебя знаю?
Şu an bu adamı tanıyorum.
А я его понимаю.
- Güven bana, bu insanları tanıyorum.
Выше Армани? Поверь, я знаю этих людей.
- Ben seni tanıyorum.
- Я знаю тебя.
Seni tanıyorum.
Я знаю тебя.
Ama seni tanıyorum.
Но я тебя знаю.
Ben de seni tanıyorum.
А я знаю тебя.
Seni çok iyi tanıyorum.
Я слишком хорошо тебя знаю.
Kendimi bildim bileli seni, türünü tanıyorum.
Я знал тебя, твой вид, столько, сколько себя помню.
Seni tanıyorum ben.
Я знаю тебя.
Ben, ağabeyimi tanıyorum.
Я знаю своего брата.
- Aynen, onu ben de tanıyorum.
Я ее тоже знаю.
Tam bu işe göre birini tanıyorum.
- Я знаю, к кому обратиться.
Sana yardım edecek birini tanıyorum.
Я знаю кто может тебе помочь.
Bence seni tanıyorum.
Кажется я тебя знаю.
Bunca zamandan sonra, neredeyse kendiminkiler kadar yakından tanıyorum.
После того, как все это время, я это знаю почти так же близко, как мои собственные.
Seni tanıyorum.
Я тебя знаю.
- Blaine'i tanıyorum...
Я знаю Блейна...
Ama ben tanıyorum ve benim için pek çok şey yapıyor.
Но я ее знаю, и она многое делает для меня.
- Ve şehirdeki hemen hemen her polisi tanıyorum ve hız limitini 3 km bile aşarsan haberim olur.
- Ну, на самом деле, это не... - И я знаю довольно много полицейских в городе. И если вы превысите скорость хоть на две мили, я сразу об этом узнаю.
Seni tanımıyordum ama artık tanıyorum.
Я не знал тебя, но теперь знаю.
- Bunu yapacak birini tanıyorum.
- Я знаю того, кто имеет.
- Annesi istemeyecek, onu tanıyorum.
Она не хотела его, я знаю ее! Успокойтесь!
Sizleri liseden tanıyorum.
Я знаю, вас со старшей школы.
Seni ve ortağını tanıyorum, nasıl çalıştığınızı biliyorum.
Знаю о тебе и твоем партнере, как вы работаете.
Çünkü seni tanıyorum Jesse Custer.
Потому что я знаю тебя, Джесси Кастер.
Tanıyorum.
Точно знаю.
Nereden tanıyorum seni?
Где же это было?
Tanıyorum.
Знаю.
Tanımıyorum.
Не знаю.
Seni tanıyor olmam lazım ama tanımıyorum.
Я должен знать тебя, но я не знаю.
- Annemi neredeyse hiç tanımıyorum çünkü ölmüş ben çok küçükken.
Я едва знал свою биологическую мать, на самом деле, потому что она умерла, когда мне было совсем мало лет.
Önce üvey kardeşin üzerimizde test yapıyor. Sanki emrinde genetikçileri varmış gibi. Sonra onun ikiz kardeşiyle tanışıyorum.
Сначала твоя сводная сестра делает наш тест ДНК, будто у нее в распоряжении есть генетики, а потом я знакомлюсь с ее пригородной близняшкой-наркоторговцем... и ее муж попадает в тюрьму, а копы просто выпускают его.
Sizi tanımıyorum bile.
Я даже не знаю вас.
Gerçek şu ki beni senin kadar kimsenin tanıdığını sanmıyorum.
Правда в том, что никто не знает меня лучше, чем ты.
İki buçuk yıldır seni bir kadın olarak tanıyorum. Smitty'i kurtarmaya çalışırken kendini ısırtan.
Женщиной, которая ринулась спасать СмИтти.
Seni tanımıyorum.
I don't know you.
Onları tanımıyorum.
I don't know them.
Sizinle tanıştığımızı sanmıyorum ama.
Но я не уверена, что мы встречались раньше.
- Onunla tanışmak için sabırsızlanıyorum.
Да. - С нетерпением жду с ней встречи.
Diğerini tanımıyorum.
Другого парня я не знаю.
Onları tanımıyorum, güvenmiyorum.
Я не знаю их, я не верю им.
Onu tanımıyorum.
Но он стесняется. - Я не, не...
Ben Jack Barker. Hooli / Endframe'in en yeni ürününü tanıtmak için sabırsızlanıyorum.
Я Джек Баркер, и с радостью представляю вам новый продукт "Холи-Эндфрейм"...
Tanıdığım insanların düşüşlerine bayılıyorum.
Люблю смотреть, за провалами знакомых.
- Bana asılmak mı? Valencia, cidden Valencia, Josh'tan hoşlanmıyorum. - Aman Tanrım.
- Ладно, Валенсия, серьёзно, Валенсия.
Genelde sizi tanımıyorum, "hayır teşkür" deniliyor
Нет, спасибо!
Sizi tanıyorum çünkü.
Ведь я вас знаю.
Kara, ben bu seni tanımıyorum.
Кара, я не узнаю тебя такой.