Tecâvüz traduction Russe
9 traduction parallèle
Kaçırıyor ve kurbanını kontrol altına alıyor, onları gözden uzak yerlere götürüyor tecâvüz edip onları öldürüyor ve hepsini de 12 saat içinde yapıyor.
Он похищает и удерживает жертв, отвозит их в отдалённые места, насилует и убивает, уложившись в 12 часов.
Ve neden tecâvüz ederken yüzüğü çıkarmamış?
И почему бы не забрать кольцо во время изнасилования?
- Tarzı kurbanlarına tecâvüz edip onları kalplerinden vurmak.
Его почерк — насиловать жертв и затем стрелять им в сердце.
Kurbanlarını onu öldürmek isteyen peygamber develeri olarak görüyor yani onlar ona ulaşmadan önce o onlara tecâvüz ediyor onları yamyamlığa zorluyor, dolayısıyla durumu kendi lehine çeviriyor.
По сути, он рассматривает жертв как богомолов, желающих его уничтожить, поэтому, пока они до него не добрались, он их насилует, принуждает к каннибализму, лишая их контроля над ситуацией.
Wallace'ın tarzı. Tecâvüz edilmiş, tam kalbine de bir kurşun.
Почерк Уоллеса — изнасилование, пуля в сердце.
Birlikte tecâvüz etmişler.
Они вместе её насиловали.
Ona tecâvüz ettiğini söyledi, değil mi?
Она сказала, что вы её изнасиловали, так?
Bir kadına asla tecâvüz etmedim.
Я никогда бы не изнасиловал женщину.
Ona tecâvüz ettiğimi söyledi.
Сказала, что я её изнасиловал.