Them traduction Russe
396 traduction parallèle
# And drug them cow from out the sloughs #
# И ведет коров с дальних пастбищ #
# He drug them cow from out the sloughs #
# Он ведет коров с дальних пастбищ #
Takatukacı takatukaları takatukalamazsa.
He chews them and he chooses them.
takatukaları taka tukalatmadan geri getir Takatukacı takatukaları takatukalamazsa takatukaları taka tukalatmadan geri getir. "
He choоses them and he chews them those chestnuts, cheddar cheese and chives in cheery, charming chunks. "
Akıl danışırlar tıpkı,
They will ask me to advise them
Güç ver ey Tanrım,
Strengthen them, O Lord
Koru onları yabancılardan
And keep them from the stranger's ways
Lütfen onlara ey Tanrım
Favor them, O Lord
Ne öğüt vereyim onlara?
What words of wisdom Can I give them
Kuçuları sürüyoruz
Keep them dogies rollin'
# But none of them will ever love you the way I do #
Но никто из них не будет любить тебя так, как я.
Get them off of me!
Уберите их от меня!
Please... pass them along to Mr. Riga.
Пожалуйста... передайте их мистеру Рига.
San Jose police picked up a suspect and they're holding them without bail
Полиция Сан Джуса схватила их они не выпускают их даже под залог..
Kendine zarar vermeden önce yardıma ihtiyacın var.
Let them take him. Тебе нужна помощь, а то ещё поранишься.
Götür bunları!
Move them!
~ Tell them I ain't comin'back ~
"Расскажите всем, что я не вернусь"
Porselenlerimizi gerçekten özel bir şey için saklamalıyız.
Or we could save them for a fancy special occasion.
Hiç kullanmayacaksak, onlara sahip olmamızın anlamı ne?
What is the point of having them if we never use them?
- İkisinin yakınlaşmasını istiyorum.
- And I would like them to bond.
- Onların fazla yakınlaşmalarını istemem.
- I don't want them bonding too much.
Biz henüz resmen onlara sormadık ama... ... Monica ve Chandler'ı isterdik.
Well, we haven't officially asked them yet but we would want Monica and Chandler.
Onları her gün görüyoruz.
We see them every day.
Üzerlerine biraz jöle atalım!
Let's throw some Jell-O on them
- Hepsi kırıldı, öyle mi?
- Broke them all, huh?
Aldığın dersleri geliştir ve başkalarına ilet.
Усвой уроки и используй их. Develop the lessons and pass them on.
Kullanmış olsaydı, Küba'ya ne olurdu?
Третий : если-бы он применил их, что стало-бы с Кубой? Three : if he had used them, what would've happened to Cuba?
Bugün girip ortadan kaldırmalıyız hepsini. "
Hell, we lost! Мы должны войти и вмазать им сегодня-же. "We should go in and wipe them out today."
"Ayın arka yüzünde test ederler."
"Они будут проводить эти испытания на обратной стороне Луны." "They'll test them behind the moon."
Bunu biliyorlar ve hedefe varmamak için sebepler buluyorlardı.
... but a lot of them were gonna be killed. They knew that и они находили причины не идти над целью. ... and they found reasons to not go over the target.
Taşları ezip düzleştirmek için o dev silindirleri çekişlerini hala hatırlıyorum.
Я всё ещё помню их волокущими эти огромные ролики... I can still remember them hauling these huge rollers что-бы раскрошить камни и сделать их ровными. ... to crush the stone and make them flat.
Onları yakıtla doldurur Hindistan'dan Chengdu'ya uçar, yakıtı boşaltır, Hindistan'a dönerdik.
There were no tanker aircraft there. We were to fill them with fuel полетели-бы из Индии в Чен-Ду, выгрузили-бы топливо, полетели-бы назад в Индию... ... fly from India to Chengdu, offload the fuel, fly back to India и сделали-бы достаточное количество миссий что-бы наполнить топливом Чен-Ду...
Bombalama operasyonlarını ve daha etkili olma yollarını analiz ettim.
Я анализировал операции бомбёжек, и как сделать их более эффективными. I analysed bombing operations, and how to make them more efficient.
Kimler alıyor, öğren. "
"Узнайте, кто покупает их." "Find out who buys them."
Görevden almanın avantajı?
- А какой смысл... выводить их оттуда? Kennedy : - The advantage to... taking them out is?
Ama bu onları sık fundalıklara, sivri uçlu bitkilere, dik enli çalılara dik uçurumlara, 32 C ° sıcağa, böceklere hazırlamadı.
Но это не подготовило их к густым зарослям деревьев, зубчатым виноградным лозам, шипам кустарников... But it didn't prepare them for thicket of trees, spiked vines, thorn bushes почти перпендикулярным утесам, 90-сто градусной температуре, насекомым... ... almost perpendicular cliffs, 90-degree temperatures, insects...
Vietnam'da ise, onları empati kuracak kadar iyi tanımıyorduk.
В случае-же со Вьетнамом, мы не знали этих людей достаточно хорошо, что-бы понимать их. In the case of Vietnam, we didn't know them well enough to empathize.
Aslında, Babylon'da bir sürü ruh vardır. A lot of them.
Дело в том, что в Вавилоне полно душ, полно.
Böyle kötü bir kukla gösterisinden sıkılacaklarını sanırdım.
You would think that a lame-o sock puppet show would bore them to tears. Ты думала, что банальный кукольно-носочный театр будет скучным до слез.
Bacakları düzleştir Audra.
11- - STRAIGHTEN THEM, AUDRA.
Ayaklara dokunun.
TOUCH THEM TOES.
Hayata dönmek için Kullanabilir miyim?
Would I use them to get back on track?
Kaybolan günlerimi geri alabilir miyim Hayata dönmek için kullanabilir miyim?
lf I could have my wasted days back Would I use them to get back on track?
Sana biri o şansı verse, sen de onları korumaz mısın?
Now, if someone gave you that chance, wouldn't you protect them too?
- There's too many of them.
- Их слишком много.
Her zaman... İnsanoğlu tarihindeki bu savaş...
Я всегда видела... doing as people "want" them to like wish granters... }
Birkaç yerde çizgilenme gördüm, ben onları seyreltilmemiş kırmızı şarap sirkesi ile yok ediyorum.
О, я нашёл парочку пятнышек, Поэтому, я перемываю их so I'm wiping them down with неразбавленным винным уксусом.
I think if I was going to raise them like that, I wouldn't have kids.
ъ РНФЕ ОНДНАМНЦН МЕ НДНАПЪЧ.
- Where did you get them?
Откуда они у Вас?
Üç :
... in the face of a U.S. Attack, that he use them?
Bir tanesinde Johnson böyle.
One of them has Johnson like this :