Uydurdum traduction Russe
500 traduction parallèle
Hepsini uydurdum. Şimdi değil.
Я знаю этот дом так хорошо, словно сама его построила.
Dinle, bütün bunları uydurdum, çünkü bütün bu olanların bir hata olduğunu sandım.
Послушайте, я сказал вам неправду, потому что думал, что мы делаем ошибку.
Benden faydalanmak için bana bir ev satın almak istiyor. Kendimi korumak için yalan söyledim ve Mohei ile nişanlandığımızı uydurdum.
Он хочет купить дом, и содержать меня в нем я солгала и сказала ему, что помолвлена с Мохеем.
Sence tüm bunları ben mi uydurdum?
Ты думаешь, я всё выдумал?
- Haklısın. Ben uydurdum.
- Вы чертовски правы.
Senin için bahaneler uydurdum.
Полегчало? Соня, ты прочла письмо? Да.
- Bilmiyorum, şimdi uydurdum.
- Не знаю, придумала.
- Yok oldu. Belki de ben uydurdum.
Может я его выдумала.
- Ben uydurdum.
Дико звучит.
" Ben de, duymak istedikleri her şeyi uydurdum.
"Я сказал всё, что они хотели услышать."
Tüm dünya değişiyor ve ben de ona ayak uydurdum.
Взял и изменился, всё в мире меняется.
Doğrusunu söylemek gerekirse, ufak bir yalan uydurdum.
я немного соврал.
FBI'lı çocuklarla anlaşma yaptık. Michael Corleone hakkında bir sürü şey uydurdum, onları memnun etmek için.
Знаете, парни из ФБР обещали мне многое... поэтому я наговорил много ерунды о Майкле Корлеоне... потому что это было то, что они хотели.
Sekiz yıl önce yemek yerken uydurdum.
Откуда прозвище - Итальянский Жеребец?
Hepsini uydurdum.
Я соврала!
Pelesenk diye bir hayvan yok muydu, yoksa uydurdum mu?
Есть зверь по имени бальзам... или он мне приснился?
- O öyküleri uydurdum.
- Большую часть этих историй я придумал.
... 3 : 15'e kadar yemekten dönmedi, yani, Vladimir 2 : 30'da aradığında, tekrar bahaneler uydurdum.
... вернулся с обеда только в четверть четвертого, то есть, когда в 2.30 Владимир позвонил вновь, я опять попросил его перезвонить.
Belki uydurdum.
Я могу тебе рассказать всякие выдумки.
Kesinlikle, çoğunu ben uydurdum.
Вот именно... Я по большей части придумал все это.
- Aslında, uydurdum.
- Я все это выдумал.
Onlara bir sürü yalan uydurdum.
Я устроил им банкет из дерьма.
Örümceği ben uydurdum.
Я выдумал паука.
- Bunun senin için şimdi uydurdum.
- Я сочинил специально для тебя. - Правда?
Uydurdum. Kendi müzesinde bile kayboldu!
Однажды он заблудился в собственном музее.
Bunu şimdi uydurdum.
— мешно получилось.
Telefonla ilgili bir bahane uydurdum.
Я сказала, что звонил телефон.
"Ürik" zehirlenme, su şişesi hepsini uydurdum.
Уроцистоз, бутылка я все придумал.
- Güzel şeyler uydurdum!
Только добрую ложь. Гвен.
Bütün hepsini uydurdum. Şimdi biraz yere uzanacağım.
Я просто полежу на полу.
- Bunu ben uydurdum!
- Что помните?
Bu yüzden uzay mekikleri, pilotlar falan bunların hepsini seni etkilemek için uydurdum.
Вся эта чушь про самолеты-разведчики и пилотов... Я все это выдумал, чтобы произвести на вас впечатление.
Bunu ben uydurdum.
Это я сам додумался.
Şimdi uydurdum.
Я просто выдумала его.
- Uydurduğunu söylemiştim. Evet, uydurdum.
Вы сами сказали мне, что всё придумали.
Onunla vakit geçirebilmek için bir sürü bahane uydurdum.
Я использовал малейшую возможность, чтобы проводить время с ней.
Başka br hikaye uydurdum, ama sonra Chandler beni ele verdi.
У меня была целая история, которая была правдоподобна, но Чендлер меня продал.
Tamam, son kısmı uydurdum, ama gerisi doğruydu.
Ладно, про машину я выдумал, но всё остальное - правда.
O adamı uydurdum.
Я его выдумал.
- Uydurdum.
- Сам придумал.
Uydurdum.
Я его выдумал.
Ve gerisini uydurdum.
А все остальное я придумал.
Sadece seninle yalnız kalabilmek için bahane uydurdum.
Я просто пытаюсь изобрести причину, чтобы быть рядом с тобой.
Kekelememi kontrol altına alabilmek için bir kelime uydurdum.
Я определил слово, которое помогло бы мне контролировать заикание.
Bunu şimdi uydurdum.
Я сам это придумал.
Ben de, her yazarın yapacağı şeyi yaptım. Kıçımdan bir fikir uydurdum.
И я сделала то, что на моем месте сделал бы любой - высосала сюжет из пальца.
- Uydurdum.
- Я выдумывал.
Şimdi uydurdum.
А это я сам придумал.
Sullivan'ı uydurdum.
Игорь - мое имя.
Yolun kenarına park ettim. Ciddi olduğumu düşünmesi için öyle uydurdum.
Я так сказала, чтобы он знал, что я говорю серьезно.
Bunu uydurdum.
Я его выдумала!