Uyusturucuyu traduction Russe
580 traduction parallèle
Uyuşturucuyu nasıl ulaştıracaksın?
Как вы собираетесь доставить транквилизатор на цель?
Çekmekti uyuşturucuyu
Его место было в тюрьме.
Uyuşturucuyu yutma. Biliyoruz onu tutuyorsunuz.
Я все равно все видел.
Hey, sakladığım son uyuşturucuyu biliyorsun değil mi?
Помнишь, у меня оставалась последняя ЛСД?
Oğluma uyuşturucuyu sen mi satıyorsun?
Вы продаёте дрянь моему сыну?
Uyuşturucuyu alınca her şey çok güzel oluyor.
Тогда я принимаю дозу, И все становится замечательно.
Belki de uyuşturucuyu denemeliyim.
Может лучше сразу наркотики?
Uyuşturucuyu alınca, çok mutlu oldu.
Ему много и не надо, чтобы расколоться.
Uyuşturucuyu cebime koyan da o.
Он мне и подкинул наркоту.
Gerçekten uyuşturucuyu bıraktın mı?
У тебя в самом деле закончилась травка?
Stalin'e rağmen yıkılmayan bir ülke, birazcık uyuşturucuyu da yener.
Страна, которая выжила при Сталине, сможет справиться и с "дурью".
Bence uyuşturucuyu yasallaştırmalıyız.
- А знаешь, что я думаю?
Lanet uyuşturucuyu bul.
Ищи чёртовы наркотики.
"Lanet uyuşturucuyu bul" mu?
"Ищи чёртовы наркотики"?
Kefalet ödenmeden önce uyuşturucuyu getirtmez miydin?
Чтобы ты сделал? Ты бы перевёз этот груз до того, как я выйду.
DEA'nın seni suçlama nedeni,... bir Kanada polisinin gizli operasyonda kullandığı uyuşturucuyu senin çaldığını söylemesi.
ДЕА есть до тебя дело, так как, согласно заявлениям офицера Королевской канадской конной полиции, ты украл наркотики, использованные им для тайной операции.
Bence Laura'ya da uyuşturucuyu onlar veriyordu.
Думаю, что, возможно, они давали наркотики и Лоре.
Uyuşturucuyu bıraktırdılar.
Oн протpeзвeл xоть.
Tek yapman gereken uyuşturucuyu alırken sesini teybe kaydetmek.
Ты должен записать его признание на пленку, хорошо? Что он покупает этот кокс. Ясно, чемпион?
Uyuşturucuyu bırakıyorum.
Я завязываю.
Uyuşturucuyu bırakma.
Отказ от наркотиков.
Uyuşturucuyu bırakmanın kötü yanı, arkadaşlarımla gayet bilinçli bir şekilde yeniden kaynaşmam gerektiğini bilmemdi.
Я знал, что обратная сторона отказа от наркотиков это то,.. что я должен буду снова встречаться с друзьями... в состоянии полной сознательности.
Benimle aynı zamanda uyuşturucuyu bıraktı istediğinden de değil, sırf beni gıcık etmek için.
Он завязал тогда же, когда и я. Не потому, что хотел этого, ну вы понимаете, а чтобы досадить мне.
Muhtemelen lanet uyuşturucuyu.
Может, чертов кокаин?
Jones'la Fontaine uyuşturucuyu nereden buluyor?
Ладно, Рей, расскажи-ка мне о Джонсе и Фонтейне. Где они берут наркотики?
Uyuşturucuyu nereden alıyorlardı?
Вопрос в том, где они взяли наркотики.
Kendini suçlamaktan vazgeç, o kadar uyuşturucuyu kaldıramaması normal.
Перестань! Ты не можешь винить себя в том, что она переборщила с наркотой.
Uyuşturucuyu ve gömlekleri bulmak sorun olmadı ama Hollywood'da Cuma akşamı saat 6 : 30'da araba ve kasetçalar bulmak o kadar da kolay değildi.
Достать наркотики и рубашки, это не проблема... но машина и магнитофон, это было не так легко сделать в пол седьмого... в пятницу вечером в Голливуде.
- Bu lanet uyuşturucuyu görmezden gel.
Игнорируй этот ужасный наркотик.
Eğer yöntemlerini değiştirmezsen, uyuşturucuyu, şiddeti, öleceksin.
Он говорил, что ни были знакомы на воле. Наверное, так и было. Они постоянно ныкались и шушукались друг с другом.
Uyuşturucuyu bıraktım. Evet, müthiş. Fiziksel olarak ne hissediyorsun, arınmış mı?
Но с другой стороны, Росс был тем ещё балаболом.
Adebisi uyuşturucuyu bırakmaya çalışıyor ve son zamanlarda çılgınca davranıyor, sonra gidip o tatlı ihtiyarı bıçakladı. Bilmiyorum.
Полосы показывают, что, скорее всего они были выпущены из Глока или Зиг-Зауэра.
Sana uyuşturucuyu kim verdi?
Кто дал вам наркотики?
Uyuşturucuyu çok ciddiye alıyorlar.
К наркотикам относятся серьезно.
Hangi uyuşturucuyu almışsa aynısından istiyorum.
Чем бы она не ширнулась, я тоже так хочу.
İnsanoğlunun bildiği her uyuşturucuyu kullanıyor.
Она сидит на всей наркоте, знакомой человечеству
Sonra LaFleur'ü, uyuşturucuyu almaya geldiğinde yakalarsınız.
И поймать ЛаФлера, когда он приедет за наркотиками. Бам!
Yani uyuşturucuyu ülkeye kaçak sokma konusunda.
В незаконном ввозе наркотиков.
- Ben her uyuşturucuyu denedim.
Я испробовала все наркотики, которые... Перестань.
Ben esaslı bir adamım çocuklara kahrolası uyuşturucuyu satmam.
Думаешь, ты крутой? Я нормальный мужик. Я не толкаю наркоту школьникам!
Eğer uyuşturucuyu Senor Espastico Kacobo'nun içinde... kaçırmayı istiyorsanız bu yeni bir şey değil.
Если вы думаете ввозить товар в игрушках для малышей это не ново, сеньора.
Ne mutlu bana ki onun en sevdiği uyuşturucuyu üretiyordum.
" к счастью дл € мен €... я был изготовителем ее наркотика.
Uyuşturucuyu bıraktı. Beni aldatmayı bile kesti.
Завязал с наркотиками и даже перестал изменять!
Eğer yarına kadar uyuşturucuyu götürmezsem beni öldüreceğini söyledi.
Он сказал, что если наркотиков не будет до завтра, он убьёт меня.
Ferdy'nin Barı. " Bu Jimmy Grants uyuşturucuyu kız arkadaşının çalıştığı yerden mi satıyor?
Значит, этот Джимми Грантс продаёт наркотики прямо в баре своей подруги?
Tayland'da uyuşturucuyu maymunların dağıttığını biliyor musun?
А знаешь, что в Таиланде наркотиками торгуют обезьяны?
Punta Raisi'den geçen tüm uyuşturucuyu gümrükten Tano mu sokuyor?
разве Тано управляет всеми поставками наркотиков через Пунта Раизи?
Harper'a uyuşturucuyu sormalısın.
- Ты должна вернуться к Харпер и спросить её о наркотиках.
Yani ona uyuşturucuyu kim verdi?
Ну то есть.. кто дал ему наркотик?
Uyuşturucuyu sadece arkadaşlarınla kullanılacağını biliriz. Çünkü sadece onlar seni umursarlar.
И еще он не знал того, что употреблять можно только с друзьями, потому что они единственные, кому до него есть дело..
Uyuşturucuyu ekibimize yeni katılan elemanımız buldu- -
Нашим новым служащим были обнаружены наркотики.