English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Russe / [ U ] / Uzanın

Uzanın traduction Russe

478 traduction parallèle
- Evet, uzanın ve rahatlayın.
Просто лягте и расслабьтесь.
Siz gidip biraz uzanın.
Может вам стоит полежать немного?
Uzanın. İşte böyle.
Ложитесь.
Hemen yere uzanın, genç bayan.
Просто ложитесь на пол, юная мисс.
Onlara tüm anahtarları verdim. Gelin, uzanın.
Я отдал им все свои ключи.
Sessizce uzanın, tamam mı? !
Ложись по-хорошему и по-тихому, да?
Ayakkabılarıma uzanıyordum, sonra çizdiğin kalbi gördüm. Ayakkabılarımın üstüne, tozdan bir kalp.
И искал обувь, когда увидел, нарисованное тобой сердечко на запылённом ботинке.
Bazılarının kökeni, Eski Mısır'a kadar uzanır ve hatta Mısır yeni kurulurken eskiden beri var olan ülkelere kadar.
Там существовали самые разные культы. Да, но какое отношение это имеет к Мэделин?
Uzanıp, toplamanın sırtımı ağrıtacağını tahmin etmezdim.
Не думал, что так спина будет ныть от сбора фруктов с деревьев.
Şimdi güzelce uzanıp, gözlerini kapayacaksın.
Вам лучше лечь и закрыть глаза.
Planın kilit noktası Anaheim Bank'a uzanıyor.
Ключ к плану расположен в банке Анахейм.
Onu boğazlamak için uzanıp bıçağını aldı. "
И простер Авраам руку свою... и взял нож, чтобы заколоть сына своего.
- Uzanır mısınız lütfen?
- Пожалуйста, ложитесь в постель.
- Uzanır mısınız?
- Вы ляжете, или нет?
Susie, dünyanın en uzun sınırlarından birisi senin ve benim ülkem arasında uzanıyor.
Сьюзи. Между нашими странами самая длинная граница, и открытая...
Yüz, sahilde uzan ve Tanrının insanın içinde olduğunu unut.
Забудь, что в каждом человеке есть Бог.
Ağzın gittikçe açılıyor... gözlerin büyüyor... uzanıyor elin ümitle, belli belirsiz... belki yalvarır, belki savunurcasına.
ваш рот еще чуть приоткрывается, глаза еще расширяются, рука тянется вперед в незавершенном жесте ожидания, неуверенности, или, возможно, призыва, или защиты.
Mevz-u bahis kişi kılıcının tahta kısmına doğru uzanır ve yardımcısı da anında onun kellesini uçurur.
Подверженный берет в руки свой меч, а помощник моментально отсекает ему голову.
Sakinse... bu şekilde... samanların üzerine uzanırdık.
Тут так спокойно... Лежать на сене вот так... а вокруг запах...
Çimenler içinde, altın sarısı yapraklar arasında yanında uzanıyorum.
Я лежу рядом с тобой в траве, среди золотых и красных листьев...
Git ve bir yerde uzan, dostum. Sakın kullanılmış olmayasınız.
Так вы мне платите за мое гостеприимство?
Sobanın arkasına uzanıver.
Там, за печкой, ложись.
Buhar ayaklarınızın altında uzanıyor.
Пар внизу.
- Sessizce uzanın.
Вы ничего не сможете.
Bu oda boş, neden kahveni burada içmiyorsun? Hem de biraz uzanırsın.
Почему бы тебе не попить кофе здесь, прилечь ненадолго?
Sıcak güneş, kedimiz Vaskanın bahçe çiti üzerinde uzanıp güneşlenirken keyiften mırıldanması gibi benim de mırıldanmamı sağlıyor.
" разнежилс € € на гор € чем солнышке, будто наш кот ¬ аська на завалинке.
Sadece... yorganın üzerine uzanın.
Затем ложитесь на одеяло.
Kendini beğenmiyorsun. Yatmak için uzanıyorsun fakat yüreğinde türlü türlü düşünceler geçiyor. Hayatında çok şey yaşadın, yaşıyorsun ve yaşayacaksın...
Вы не нравитесь сами себя, Вы будете ложиться спать в любом месте, но в Вашем сердце будут различные мысли.
Uzan, başın daha alçakta dursun.
Вытянитесь, положите голову на кровать.
İnsanın içinden... Nasıl söylesem... Uzanıp yazı geri çekesi geliyor.
Сперва делает желанное... даже не знаю... только протяни руку и забирает это назад.
Sen yalnızca ayağını kaldırıp uzan... ben de sana... bir elli kilo daha limonlu krema getireyim.
Ты просто лежи, сложив ноги, а я принесу тебе ещё один центнер лимонных пирожных.
Buraya uzan, ayaklarını buraya koy ve rahatla.
Просто ляг здесь, подними ноги и расслабься.
Pekala, koltuğa uzanır mısın?
Хорошо, ты не приляжешь на софу?
Bayanlar ve baylar, göz alabildiğine uzanıyorlar. Kamyonların sonu gelmiyor.
Леди и джентельмены, сколько бы я не пытался заглянуть в хвост - он бесконечный!
Titan'ın Voyager uzayaraçları tarafından ilk keşfedildikleri güne dönerek bu destansı yolculuk güneş sisteminin dışına yıldızlar arsındaki büyük karanlığa uzanıyor.
Они будут вспоминать, когда "Вояджеры" впервые увидели Титан в своем эпическом путешествии мимо планет-гигантов за пределы Солнечной системы, в межзвёздную темноту.
- Uzanıksın zaten.
- Ты и так лежишь.
Sonra lavabodan ağzınıza kadar uzanır salyanız.
Откидываешься. И теперь слюна висит от миски до рта.
Bunu çalıştırdığımı duyunca, uzanıp düğmeye basarsın.
Как услышишь, что я завёл двигатель, жми на кнопку.
Şimdi City Hall'a... yeni şöhrete şehrin anahtarlarının... verildiği yere uzanıyoruz.
Теперь мы в Сити Холл... где новейшим городским знаменитостям... вручается ключ от города.
Çamurda hasırımın üzerinde uzanıyorum bir şey duyduğumu düşünüyorum.
Я лежал на циновке в грязи, и размышлял, что же это был за звук.
Kadını orada bıraktı, yatağına döndü, ve uzanıp çığlıklarını dinledi.
Он просто оставил её там, а сам вернулся в спальню, лёг в кровать и слушал её крики.
Pantolonlarını çıkar ve şuraya uzan.
Сними свои трусики и ложись сюда.
Ama ben buraya uzanıp sonsuza kadar konuşsam da sen tek kelimesine bile kulak asmazsın İngilizceyi bile anlamıyorsun sanki.
А я могу вот так лежать здесь, болтать целую вечность, а ты не услышишь ни единого слова. Словно ты вообще по-английски не разговариваешь.
Bakıcı çocukların odasına gelince durur. Kapı tokmağına uzanır.
Она подходит к детской, протягивает руку к двери.
Sara, tatlım bence uzanıp biraz uyumalısın.
Сара, детка, ты устала. Ляг и поспи.
Yatağına uzanıp tavana bakarak... bir şeyler olmasını beklemek.
Вы лежите в постели и ждёте, что что-то случится.
Gırtlağını yararsın ve uzanıp dilini yakalar, çekiverirsin. Öylece bırakırsın, boyun bağı gibi sarkar.
Разрезаешь его горло, хватаешь его язык, вытаскиваешь его, и оставляешь висеть, как галстук.
Uzanın.
Теперь приляг на кушетку.
30 yaşında olsaydın bile sinir zedelenmeleri yüzünden iyileşmen uzun zaman alırdı.Uzan.
Даже если бы вам было тридцать, у вас серьезно поврежден нерв. Улучшение наступит очень нескоро. Откиньтесь назад.
Şey... tüm o geceler boyunca kuştüyü yatağımda uzanırken seni hayal ettiğimi söylesem umarım bana kızmazsın.
Так вот... ты простишь меня, если я скажу, что ночь за ночью, Я мечтал о тебе, лежащей на этой большой пуховой постели.
Makas, tam tali rayın başladığı yerden... Clayton... Yani Shonash Uçurumu'na dek 5 kilometre uzanır.
" стрелки, где бокова € ветка отxодит от главного пути... в п € ти километраx от ущель € лейтон.Ўонэш.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]